Hacılar vekalet verdikleri için kurbanlar, bayramın ilk üç gününe yayılarak, toplu halde kesilip İslam Bankası aracılığıyla Afrika ve Uzakdoğu’daki yoksul ülkelere gönderilecek.

Diyanet, yeterli yer olmaması ve olası izdihama maruz kalmamaları için hacıları otobüslerle taşıdıkları Müzdelife’de sabahlatmadan şeytan taşlamaya götürülmelerini sağladı.

Değişik ülke ve mezheplere mensup hacılar, Mina bölgesinde 3 gün boyunca şeytan taşlayıp Kabe’de ziyaret tavafını yapmak için beklerken, hacıların büyük bölümünün Müzdelife ve Mina’da konaklaması nedeniyle Kabe boş kaldı. Bunu fırsat bilen Suud halkı da çoluk çocuğuyla birlikte Kabe’ye koşup, Harem’in avlusunda adeta piknik yaptı.

Bayramlık en güzel kıyafetleriyle, aileleriyle birlikte geldikleri Harem’in avlusunu çocuk bahçesine çeviren küçük çocuklar, gönüllerinde koşup oynamanın mutluluğunu yaşadı. Bayram namazını Kabe’de karşılayan çocuklara, hacılar bayram şekeri ve bayram harçlığı verdi. Hacca gelirken çocuklarını beraberlerinde getiren hacılar, Kabe’deki tavaflarını çocuklarıyla birlikte yaptı. Ancak, İslami kurallara göre, bluğ çağına ermemiş çocuğun yaptığı hac sayılmıyor.