İşgalci İsrail polisi, sabah namazının ardından içerideki Müslümanları dışarı çıkarmak için Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi. Polis, alandaki bazı Filistinlilere kauçuk kaplı mermi ve ses bombasıyla müdahale etti.

İsrail polisi, Müslümanların büyük bir çoğunluğunu Aksa'dan çıkardıktan sonra onlarca kişilik fanatik Yahudi gruplarını geniş güvenlik önlemleri altında Aksa'ya aldı.

Bir grup Filistinli, Aksa içindeki Kıble Mescidi'ne sığınarak kapıları kapattı. Yerleşimcilerin baskını sırasında buradaki grup tekbir getirerek ve Aksa için slogan atarak olaya tepki gösterdi.

Filistin Kızılayı, Mescid-i Aksa'da yüzüne kauçuk kaplı mermi isabet eden bir kişinin hastanede tedavi altına alındığını açıkladı. İsrail polisinin alanı terk etmesinin ardından Mescid-i Aksa'nın kapıları yeniden Müslümanlara açıldı.

İsrail polisi, sabah namazının ardından Mescid-i Aksa'ya gerçekleştirdiği müdahaleye ilişkin Araplara ait bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan bilgilerin "Yanıltıcı ve kışkırtıcı" olduğunu savundu. İsrail polisinin, sabah Mescid-i Aksa'dan ayrıldıktan sonra 7 Filistinliyi "Molotofkokteyli attıkları" iddiasıyla gözaltına aldığı belirtildi.

BASKINA İZİN VERİLMEYECEK

Öte yandan, İsrail Kamu Yayın Kuruluşu'nun (KAN) haberine göre, İsrail, yarından itibaren Ramazan Bayramı'nın son gününe kadar fanatik Yahudi yerleşimcilerin Aksa'ya baskın düzenlemesine izin vermeyecek.

İsrail yönetimi önceki yıllarda da ramazanın son günlerinde Mescid-i Aksa'ya fanatik Yahudi yerleşimcilerin baskınlarına izin vermiyor, itikafa giren Müslümanların ise mescitte kalmasına müsaade ediyordu.

Fanatik Yahudi yerleşimciler, 15 Nisan'da başlayan ve bir hafta sürecek Hamursuz Bayramı'nda Mescid-i Aksa'ya baskınlarını artırmıştı. İsrail polisinin, Yahudi yerleşimcilerin Aksa'ya baskınını sağlarken Mescid-i Aksa ve Eski Şehir bölgesindeki Filistinlilere yönelik müdahalesi uluslararası arenada tepki çekmişti.

Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.

Ancak Yahudiler, 2003'ten bu yana İdarenin izni olmadan İsrail'in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabede giriyor. Bu girişleri baskın olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini belirtiyor.