Hazreti Muhammed'e yönelik hakaret içerikli yayınlarıyla da tanınan Charlie Hebdo dergisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alarak yayımladığı son kapağa Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun sert tepki gösterdi.

Derginin bugünkü sayısının kapağında, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir küvet içinde çizildi ve Cloclo lakaplı Fransız şarkıcı Claude François'in banyo yaparken elektrik akımına kapılarak ölmesine atıfta bulunuldu. Çizimin yanına "Cloclo gibi, bizi ondan sadece kader kurtaracak." ifadesi yazıldı.

Batı medyasında Türkiye'deki seçimlerin ilk turundan önce de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan makaleler yayımlanmıştı.

KALIN: MERAK ETME CHARLIE HEBDO...

İbrahim Kalın sosyal medyadan yaptığı paylaşımda söz konusu kapağa değinirken "Charlie Hebdo paçavrası bu kadar çıldırdığına göre doğru yoldayız" ifadelerini kullandı. "Kötülük bazen böyledir. İyilere yol gösterir" sözleriyle devam eden paylaşımda Kalın şu ifadelere yer verdi:

"Merak etme CH. Milletimiz sana da en güzel cevabı hem de daha gür bir sesle 28 Mayıs günü verecek."

ALTUN: NE DENLİ İĞRENÇ OLDUĞUNU BİR KEZ DAHA KANITLADI

İletişim Başkanı Fahrettin Altun da dergini kapağına tepkisi sosyal medya paylaşımıyla dile getirdi. Dergiyi "Provokasyon, hakaret ve küfrün dünya medyasındaki önemli merkezlerinden biri olan Charlie Hebdo adlı çirkin neşriyat" sözleriyle nitelendiren Altun, "Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik yaptığı son ahlak ve insanlık dışı karikatürle bir kez daha ne denli iğrenç olduğunu dünyaya kanıtlamış oldu" dedi.

"CHARLIE HEBDO VE TÜREVLERİNE SESLENİYORUM"

Altun paylaşımının devamında şunları ifade etti:

"Anlaşılan o ki Sayın Cumhurbaşkanımızın 14 Mayıs seçimlerinde elde ettiği büyük başarı, bu şeref yoksunlarının da uykularını kaçırmış, hastalıklı ruh hallerini ortalığa saçıp kinlerini, nefretlerini kusmalarına vesile olmuş. Charlie Hebdo ve türevlerine sesleniyorum: Ne yaparsanız yapın, Recep Tayyip Erdoğan’ı yıldıramazsınız. Bizi de yolumuzdan döndüremezsiniz. Bu ahlaksızlığı şiddetle kınıyor, düşmüş oldukları bu çaresizlikte debelenirlerken onlara acıyan gözlerle bakıyoruz."