Milliyet yazarı Tunca Bengin’e konuşan Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski Başkanı Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin’in sözleri Esad’ı akıbetinin korona salgınına endeksli hale geldiğini ortaya koydu.

Pekin, petrol fiyatlarındaki düşüşten dolayı Rusya ve İran’dan beklediği desteği alamayan Suriye’nin elinde salgına müdahale edebilecek doktor ve test cihazı bulunmadığını, ülkede Haziran ayında ani bir yönetim değişikliği yaşanabileceğini söyledi:

"ESAD, HAZİRAN’DA GİDEBİLİR"

“Büyük ihtimalle haziran ayı ortalarında veya sonlarında Beşar Esad’ın işi bitmiş olacak gibi geliyor. Niye bitmiş olacak? Çünkü elinde doktor yok test cihazı yok, dolayısıyla salgına müdahale edemiyor ne kadar hastalık, ne var belirleyemiyor. Ekonomik durumu da çok kötü, şimdi petrol fiyatlarının düşmesi hem Rusya’yı, hem İran’ı destek açısından zor durumda bıraktı. Yani haziran ayı içerisinde veya sonunda bir anda Esad gidip yerine başkası gelebilir. Bütün göstergeler Esad’ın hem ekonomik olarak çok zorda olduğunu salgından dolayı da iyice zor duruma düştüğünü ve artık bu işi idare edemeyecek duruma geleceğini, büyük ihtimalle de onun yerine başka birisinin geçeceğini gösteriyor. Geçecek başka birisi de büyük ihtimalle ABD’nin ve Rusya’nın kafasındaki çözüme evet diyebilir. Onun için Türkiye’nin bu konuya hazırlıklı olması lazım.”

"TÜRKİYE HALEP’İ KAYBETMEMELİ"

Suriye’nin “parçalanmaktan” kurtulmasının zor olduğunu düşünen Pekin’e göre, beş devletli bir federasyon yapısına sürüklenen ülkede, Türkiye’nin güvenliği açısından en önemli konu, özellikle Halep ve İdlib’in dahil olduğunu bölgeyi kimin yöneteceği:

“Sonuçta Suriye parçalanacak gibi gözüküyor, gevşek bir federasyon olabilir diye değerlendiriyorum. O zaman Halep, İdlib dâhil o bölgeyi mutlaka Türkiye’ye yakın bir grubun yönetmesi lazım. Çünkü Fırat’ın doğusunda adamlar YPG’ye bir devletçik kurduracaklar. Yani Suriye’nin Şam devleti, Lazkiye merkezli bir devlet, Halep merkezli bir devlet, Fırat’ın doğusunda bir federasyon ama orada sadece Kürtler yeterli değil, Kürt-Arap federasyonu diye bir şey, Ürdün’e yakın Dera bölgesinde bir de Dürzi devleti olarak beşe bölünmesi söz konusu. Şu anda ona ona doğru gidiyoruz, dolayısıyla Türkiye oradaki güçlerini muhafaza etmeli. Şöyle muhafaza etmeli, oradaki gücünü, stratejik unsurlarını hem hastalıktan koruyacak hem de hava taarruzundan diğer taarruzlardan koruyacak yeterli bir güce sahip olmalı. Çünkü böyle bir fırsat çıkabilir Türkiye’nin karşısına... Yani Türkiye Halep bölgesinden çıkmamalı, orayı biraz daha genişletmeli ve Türkiye’ye yakın bir grubun eline geçmesini sağlamalı.”