Geçen hafta bu köşemizde, Burak Yılmaz’ın Akhisar maçından sonra söylediklerini kaleme almıştık. Ne demişti Burak Yılmaz? “Bu kadro iyi, Malatyaspor maçında da aynı kadroyla sahaya çıkacağız.” Hatta Okay’ın da stoperde oynayacağını belirtmişti. Ve Malatyaspor maçına çıkıldı. Kadro Akhisar maçındaki kadronun aynısı. Üstelik Okay da stoper oynadı. Neyse gelelim fasulyenin nimetlerine... Demek ki söylenenler doğruymuş! Demek ki Rıza hoca yönetime değil Burak Yılmaz’a bağlıymış! Demek ki Burak Yılmaz, kadro üzerinde yapmak istediğini hayata geçirmek için her şeyi yapıyormuş! Demek ki Burak’ın takım üzerinde müthiş gücü varmış! Burada şunu da belirtelim: Önemli olan, yazdıklarımızdan bizim haklı çıkmamız değil, Trabzonspor’un bekasının düzgün şekilde işlemesidir.

TOPLANIYORLAR DA NE OLUYOR?

Toplandılar da ne oldu? Sonuç ne? Neye varıldı? İkide bir eski başkanlar, asbaşkanlar ve kurul üyeleri Divan Kurulu’nun çağrısıyla toplanıyor. Buradan soralım toplantı için çağrı yapanlara: Yapılan toplantılarda Trabzonspor’un ali menfaati için ne karar aldınız da hayata geçirilmesini sağladınız? Şimdi kalkıp da ‘bizim yetkimiz, yaptırım gücümüz yok’ demeyin! Eğer böyle derseniz, o zaman size şöyle bir soru sorarlar ki, sıkıntı da burada başlar, inandırıcılığınız kalmaz: “O ki yetkiniz, yaptırım gücünüz yok, neden toplanırsınız?” Yerinde bir soru değil mi? Yetkisi, etkisi, icraatı olmayan bir kurulun demek ki temsilden başka hiçbir gücü yok. Bir de toplantı sonrası sıkça karşılaştığımız soru şu: “Trabzonspor sadece toplantıya katılanların mı, diğer üyeler, eski yöneticiler Trabzonsporlu değil mi?” Bu soruya da cevap aranıyor, etkili ve yetkili kişilere duyurulur!

PAPATYA FALI GİBİ

Rıza hoca Malatyaspor maçında iki kez hamle yaptı Yusuf’u dışarı almak için. Ancak ikisinde de başarılı olamadı. İlkinde alacaktı, taraftarın protestosuyla karşılaşınca geri adım atmak zorunda kaldı. İkincisinde ise Yusuf ikinci golü atınca bu kez o nedenle pas geçmek zorunda kaldı. Trabzonspor’da oyuncu değişikliği tombalaya veya papatya falına dönmüşse vay kulübün haline! Ne böyle teknik adamlık olur ne de böyle bir takım. Olsa olsa bu Hacivat-Karagöz oyununa döner.