Bayramın ikinci günü Trabzonspor'un düzenlediği bayramlaşma töreni için Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri'ndeydik.

Bayramlaşma töreni her bayram olduğu gibi Trabzonspor'a yakışan bir şekilde geçmedi.

Kısacası görüntü iyi değildi.

İyi ki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu geldi. İyi ki siyasi irade orada bulundu.

İyi ki taban birlikleri bayramlaşma törenine duyarsız kalmayıp topyekün bayramlaşmaya geldiler.

Bu saydığımız unsurlar olmasaydı var ya, işte gerisini varın siz düşünün!

ORADA BULUNMALI

Trabzonspor'un bayramlaşma töreni böyle mi olmalı? Tabii ki hayır. Usta'yı seversiniz ya da sevmezsiniz. Yönetime kızabilirsiniz.

Ama 'Bana ne, Muharrem Usta ve ekibi yönetiyor Trabzonspor'u, ben gitmem' diyemezsiniz.

Eğer Trabzonsporluysanız gideceksiniz, üstelik babalar gibi... 'Bu kulüp hepimizin' diyerek o bayramlaşma törenine katılacaksınız.

Yoksa klavye kabadayılığı yapıp, 'Trabzonspor böyle, Trabzonspor battı, bu yönetim gitmeli, Ersun Yanal kovulmalı' demeyeceksiniz. Orada, Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri'nde, başkan Usta ve ekibinin gözlerine bakarak söyleyeceksiniz. Ancak Trabzonspor'a böyle sahip çıkabilirsiniz.

SEVMİRLER ARKADAŞ!

Aynı şehrin iki takımı.

Aynı amaca hizmet eden iki takım.

Aynı havayı soluyup aynı kaynağın suyunu içen iki takım.

Buraya kadar her şey olması gereken gibi. Gelelim yaptıkları maça...

Ahmet Suat Özyazıcı Stadı'nda, 1461 Trabzonspor ile Arsinspor kupa maçına çıkacaklar.

Dolayısıyla, Arsinspor taraftarları takımlarını desteklemek için stada geliyorlar.

İşte bam teli de burada kopuyor.

Kapıya gelen Arsinspor taraftarları öyle bir muameleyle karşılaşıyorlar ki, muamele Zeki'nin muamelesinin yanında uf oluyor.

Ayıptır yahu! Kardeş olan iki takım Trabzon futboluna ve Trabzonspor'a hizmet eden takımlar.

Siz kalkmışsınız Arsinsporlu taraftarlara 'deplasman takımı' muamelesi yapıyorsunuz.

Yuh olsun! Ondan sonra da Kurtlar Vadisi'ndeki Zaza gibi, "Siz beni sevir misiniz" diyorsunuz. Hadiyin oradan! Nasıl sevsinler sizi? Biz söyleyelim, sevmirler arkadaş!