Hemen ramazanın peşine beklenen Ortadoğu’dan Trabzon’a 300 bini aşkın turist...

Peki, Trabzon bu duruma hazır mı? Oteller, lokantalar, araç kiralama şirketleri, belediyelerimiz ve diğer devlet daireleri tüm hazırlıklarını tamamladılar mı?

Her ramazan sonrasında Trabzon’a gelen bu turistler, birçok zorluk yaşıyor... Bu durumu ortadan kaldırmak için ise, elimizden geleni çabayı sarf etmemiz gerekirken bir türlü bu çalışmaları yapmadığımız gözüküyor...

Mesela, beslenme branşındaki arkadaşlar ve odaları fiyatları sabitleştiler mi? Menülerini İngilizce, Arapça gibi sorumlu dillere çevirdiler mi? Yoksa yine bildiğimiz gibi “çal düdüğü gelsin havası” yaparak beş liralık çorbayı 50 liraya, 10 liralık yemeği 100 liraya mı kaptıracağız? Otellere bir önerim var... Yurt dışındaki otellerde, bir bölüm vardır...

“Şehirde ne yapmam bilirsin?” adı altında... Burada eğlence mekânları, gezilecek yerler, tarihi alanlar ve müzeleri anlatan yerler vardır... Böyle bir köşe TURSAB, Turizm İl Müdürlüğü ile bir araya gelerek hazırlanabilir... Yok böyle bir şeyle neden uğraşayım ki diyerek, 100 liralık yatağı 100 dolara veririm nasılsa onlara bir şey yapmaz, ben de ülkedeki krizden yararlanırım ve 500 liraya odayı satmış olurum mantığı ile mi hareket edeceksiniz?

Oto kiralamalar... Değerli kardeşlerim, araçlarına Trabzon bilişimcisi ile bir araya gelerek bir navigasyon üzerinde çalışma yapabilirler... Sokakta turist kiraladıkları araçlar ile gezerken aracı nereye park edeceğini, kaç metre içinde ne var ne yok gibi yerleri kendi dillerinde öğrenebilirler...

Yok, ne gerek var?

Kaybolsunlar bir günde gideceği yere üç günde gitsin, kiradan kazanalım diye düşünürseler ona da bir şey demem...

Kısacası Trabzon yeni bir turizm ayına girdi... Yarın sokaklarımız dolacak gibi görünüyor... Bu nedenle şehir tüm dinamikleri ile birlikte hareket etmek zorundadır.