SON DAKİKA
SON DAKİKA


Rtük'e çağrım
4.11.2018

Bizim televizyon kanalları bir alem...

Maalesef izlenme oranlarını artırma ve daha çok para kazanma adına her türlü yayını yapabiliyorlar. Başta magazin programları olmak üzere tartışma, müzik, eğlence, yarışma programlarında seviye ve kalite her geçen gün düşüyor.

Tabiri caizse yerlerde sürünüyor. Örneğin çok izlenen bir televizyonda yayınlanan bir magazin programında ünlü bir ismin gece kulübüne girerken güvenlikçilerden yemiş olduğu dayak dakikalarca çok mühim bir olaymış gibi anlatılıyor.

Sunucular bu nahoş olayı öyle ballandıra ballandıra anlatıyor ki, sanırsın yer yerinden oynamış. Halbuki, gece kulüplerinde bu tür nahoş olaylar her zaman oluyor. Bunu bir saate yakın gündemde tutmanın gereği nedir?

ADALETE GÜVEN SARSILIYOR

TV'lerde sabahtan akşama kadar cinayet, taciz, aldatma gibi her türlü kepazeliğin dakikalarca anlatıldığı programlar yayınlanıyor. İş çığırından çıkmış durumda.

Artık öyle bir hale geldik ki, en aşağılık, en ahlaksız olayları bile kanıkmasa noktasına geldik. Bunda hiçbir ahlaki değer ve mesleki ilkeyi gözetmeden yayın yapan kanalların etkisi çok büyük.

Bir ünlünün uyuşturucu, esrar gibi maddeler kullanması haftalarca gündemde tutuluyor. Bu tür yayınlar kendilerine bu ünlüleri rol model olarak alan gençlerimiz ve çocuklarımız için çok kötü bir örnek teşkil ediyor.

Sokakta, çarşıda herkes mutsuz, gergin, hiç kimsenin birbirine tahammülü yok. Kale alınmayacak en ufak bir olay, tartışmaya hatta ölümlü kavgalara bile dönüşebiliyor. Diğer yandan adı çeşitli suçlara karışan şöhret isimlerin mahkemeler tarafından serbest bırakılması adalet duygusunu zedeliyor.

Vatandaşların haliyle adalete güveni sarsılıyor. Halkta adaletin zenginden ve güçlüden yana olduğu algısı oluşuyor. Bu da ülkemizin hukuk devleti imajını yerle bir ediyor.

RTÜK'e çağrım lütfen bu tür programlara yayınlara karşı cezai müeyyide uygulayın.

Halihazırda yürürlükte olan yasal mevzuatlara göre hiçbir yayın toplum ahlakını bozucu ve insanları suça teşvik edici bir şekilde olamaz.

TELEVİZYONLAR ALDATMA ARACI

Toplum için eğitici ve öğretici programların yanında toplumun en temel dinamiklerini dahi dinamitleyici yayınlar da az değil.     Aile kurumunu hedef alan, toplumun dinî ve kültürel değerlerini hiçe sayan, özgürlük adı altında her türlü olumsuzluğun reklamının da yapıldığı televizyon, aynı zamanda çıplaklık kültürünü de topluma aşılıyor.

Diğer bir yönüyle de televizyonlar, ticaretin ve dolandırıcılığın da yeni mekanları. Birbirinden farklı birçok ürünün pazarlandığı ekranlarda aynı zamanda değişik yöntemlerle insanlar da dolandırabiliyorlar.

Televizyonlarda dinî anlamda kendi reklamını yapanlar da yok değil tabi ki. Kendinin peygamber olduğunu zanneden kişilerin reklamını sürekli yapan kanallar mı ararsın, kendinin mehdi olduğunu söylemeyen ama bütün işaretlerin kendinde yoğunlaştığını iddia edenlerin sürekli reklamının yapıldığı kanallar mı?

Değişik tarihlerde ve değişik yerlerde yapmış olduğu sohbet veya vaazları tekrar tekrar yayınlatanlar mı yoksa her ettiği duanın kabul olduğuna çevresindekileri inandıran ve arayan kişilere yarım yamalak Arapçasıyla salavat dahi getirmekten aciz güya dua edenler mi?

Tabi ki bunu yanında din simsarları, dinî argümanları kullanarak satış yapmaya çalışanlar da var.

Güya dinî kıyafetler içerisinde sırf pazarlama yapabilmek için çörek otu yağının neredeyse jet yakıtı mesabesinde değerli gibi pazarlandığı kanallardan tutun da her derde deva şifreli dualar ve tılsımların pazarlandığı kanallar aldı başını gidiyor.

RTÜK'ün acilen bunlara dur demesi lazım yoksa topyekün cinnet toplumuna dönüşeceğiz.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap