SON DAKİKA
SON DAKİKA


Fındığın bitmeyen çilesi
6.10.2018

Fındık Karadeniz'in incisi bölgenin en büyük geçim kaynaklarından biri. Karadeniz denince akla ilk fındık gelir. Bölgede birçok insan fındıktan elde ettiği gelirle yıl boyunca geçinir. Bölge halkı fındık ekonomik değerini yitirene kadar hep alışverişlerini, düğününü, ev yapacaksa evini, okul ihtiyacını hep fındığa göre belirlerdi. Fındık; Ordu, Giresun, Trabzon, Samsun o yörelerde yaşayan insanların kültürü ve sosyoekonomik yapısı üzerinde derin izler oluşturan nadir ürünlerin başındadır. Türkiye ekonomisinde önemli bir yeri olan fındık, ihracat geliri ile de ekonomiye önemli katkı sağlamaktadır. Tarımsal ürünler ihracatımızda yaklaşık yüzde 15-20’lik payı olan fındığın en önemli özelliklerinden birisi, getirdiği döviz girdisinin tümünü “milli” kaynaklardan sağlamasıdır. Fındıktan 2014/15 sezonunda 2,8 dolar döviz girdisi sağlanmıştır. 2016/17 sezonunda ise 236 bin ton fındık ihracatı ile 1,9 milyar dolar döviz girdisi elde edilmiştir. Hal böyleyken devletimizin fındığa neden sahip çıkmadığını hâlâ anlamış değiliz.

HIRSIZ VAR FINDIĞI EMANETE VERELİM

Son dönemde hızla yayılan bir emanet sistemi oluşmaya başladı. İnsanlar hırsız evlerimize girecek bari emanete verelim diyerek fındığını emanete bırakıyor. Bu da fındığın değer anlamında düşüşüne neden oluyor. Fındık dalından harmana indiğinde sanki gizli bir el fındık bu yıl var hırsız bol olur fındığı evlerde bırakmayalım diyerek fındık üzerinde bir oyun oynanıyor. Her gün gazetelerimizde fındık hırsızları gibi birçok haber yapılmakta. Anlaşılan o ki fındık her alanda köşeye sıkıştırılıyor.

FİSKOBİRLİK ELDEN ÇIKARILDI.

Fındık üretiminin, alım-satımının ve ihracatının içinde olan Fiskobirlik (Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği); 50 kooperatifi, 250 bine yakın ortağı, 5 bini aşkın çalışanı ile yalnız Türkiye’nin değil, dünya fındık sektörünün çok önemli bir kuruluşuydu. Kanunun yürürlüğe girmesiyle Fiskobirlik’te IMF ve Dünya Bankası dayatmaları çerçevesinde “yeniden yapılandırma” adı altında şirketleşmeye gidildi. Fiskobirlik üç ayrı şirkete bölünerek tasfiye sürecinin adımları atıldı. Fiskobirlik fındık alamaz hale getirildi, çalışanlarının sayısı düşürüldü. Başta Ordu’da bulunan alışveriş merkezi, sosyal tesisleri ve lojmanlarının da aralarında bulunduğu birçok taşınmazının yanı sıra en büyük işletmelerinden biri olan yağ fabrikasını da satmak zorunda kaldı. Şimdi yeni yeni toparlanmaya başlıyor.

FINDIK FERRO’NUN TEKELİNDE

Fındık piyasasında güçlü bir müdahale kurumu bulunmadığı için piyasa birkaç şirketin inisiyatifine kalmıştır. Tekelleşme nedeniyle piyasada arz/talep dengesi sağlanamamaktadır. 2014 yılı don afetinden fındık fiyatı 22 liraya kadar yükselmişti. 2016 yılı hasadının ardından fiyatlar 14 lira dolayında seyretti. Ancak daha sonra 8 liraya kadar geriledi. 16 Nisan 2017’de yapılan referandumun ardından TMO kilosu 10 liradan piyasaya girdi ama fiyatlar pek değişmedi, halen 9 12 TL lira civarında seyretmektedir. Bölgede FERRORE ise tekel oluşturarak istediği fiyatı belirleyebiliyor. Kısaca fındıkta tekel FERRORE'dir…..

Fındıkta devletin benimsediği serbest piyasa ekonomisi en çok üreticileri mağdur etmektedir. Serbest piyasa ekonomisin bütün şartlarını uygulamak üreticilerin her yıl kâr marjlarını düşürmektedir. Oysa devlet her zaman üreticinin yanında yer almalı, gerektiğinde üreticinin lehinde piyasaya müdahale etmeli, fındık taban fiyatının belirleyerek üreticinin zarar etmesine mani olmalıdır. Yoksa diğer tarım ürünlerinde olduğu gibi fındıkta da üreticiler küstürülürse bu stratejik üründe hiçbir söz hakkımız kalmayacak. Halbuki fındık üretimi yapmayan Almanya, Hollanda gibi ülkeler bizim gibi ülkelerden fındık ithal ederek para kazanmanın yolunu bulmuşken biz elimizdekini kaybetme noktasına gelmişiz. Yazık çok yazık!..

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap