SON DAKİKA
SON DAKİKA


Yeni Yıl
5.01.2024

Yine bir yılın nasıl geçtiğini anlamadık, yine pek çok anıyı geride bıraktık, yine birtakım kararlar aldık ve yeni bir yılı ümitle karşıladık. Geçen yılda kim bilir neler yaşadık, neler hissettik, ne umduk, ne bulduk ve yeni yıla ne anlamlar yükledik?

Kimi zaman kırıldık, üzüldük ama her incinme ile uyandık, inceldiği yeri bazen güçlendirdik, bazen de kopardık.

Zaman zaman yüklediğimiz anlamları gözden geçirdik, değiştirdik, bir yerden aldık, başka bir yere yerleştirdik. Samimiyet sandıklarımızda samimiyetsizlik, alçakgönüllü gördüklerimizde kibir fark ettik ve sınırlar çizdik.

Güvenerek güvenmemeyi, düşerek kalkmayı, yorularak dinlenmeyi öğrendik. Karanlıklarda aydınlığın, zorluklarda rahatlığın, hastalıklarda sağlığın, kötülüklerde iyiliğin, vefasızlıklarda vefanın kıymetini anladık.

Acıtsa da gerçekleri görmenin hayal dünyasında yaşamaktan daha iyi geleceğini, parmaklıklarını bizzat kendimizin inşa ettiği zihinsel hapishanelerimizden kurtulmanın özgürleştireceğini, varlığımıza konduramadığımız her şeyin bizi biz yaptığını yani yargılamak yerine kabul etmenin o muhteşem gücünü keşfettik. Kabul etmenin de, kabulün etrafına dolanmış güçsüzlük, yenilmişlik değil, gerçek güç olduğunu anladık.

Sevdik, sevildik, sevginin iyileştirici gücünü hissettik ama asıl meselenin yalnızken, tek başına iken de sevgiyle dolmak olduğunu kavradık. Yıkılmayan binaların sağlamlığının iyi bir temelden kaynaklanması gibi, sevgi ve huzur sağlamlığımızın temelinde de özümüz olduğunu er ya da geç anladık. Sevgimizi vermenin, iyilik yapmanın bir lütuf ya da fedakarlık değil, bize sağladığı tatmin duygusu ile ödül olduğunu, bir şeyler verirken aslında daha fazlasını aldığımızı öğrendik. Sevginin bağımlı değil, bağlı halinin makbul olduğunu, tüm sevgilerin temelinde öze sevginin yer aldığını, kendini sevmeyenin bir başkasını sevmesinin mümkün olamayacağını kavradık.

Eksikliklerimizi sorun zannederken asıl sorunun fazlalıklarımız olduğunu, fazla sorumlululuğun, fazla fedakarlığın, fazla duyarlılığın, fazla duygusallığın “fazla” kısımlarının yük olduğunu anladık.

Üzüntünün, sıkıntının, kederin, dertlerin de hayatın içinden ve değişimin ilk şartı olduğunun bilincine vardık. İyi niyetle çıkılan yollara kötü niyet taşlarının döşenmiş olabileceğini yolda yürürken değil, yolun sonunda anladık. Haksızlığa ya da iftiraya uğramanın, adaletsizlikle karşılaşmanın, hak edilmediği düşünülen bir davranışa maruz bırakılmanın da mümkün olacağına, bazı hakların burada alınmayacağına ama ilahi adaletin er ya da geç tecelli edeceğine inandık.

Huzur ve mutluluğun varılacak bir hedef değil, hayat yolculuğumuz sırasında istersek duraklar, istersek durup dinlendiğimiz ve ihtiyaçlarımızı karşıladığımız molalar, istersek de bu süreçteki her şey ya da hiçbir şey olabileceğini yani yolcunun seçimi ile belirlenebileceğini idrak ettik.

Mutlu olmayı seçersek bunun bir tebessüm ile de mümkün olacağını, beklenti yerine, gelen ve olanda bu duyguyu oluşturacak nedenleri görmeyi, sürekli arayış halinin başlı başına mutsuzluk ve yorgunluk nedeni olduğunu kavradık.

Her sonun bir sonraki aşama için başlangıç olduğunu kabul ettik, bir yılı bitirdik, yeni yıla merhaba dedik.

Yeni yıl sağlıkla, güzelliklerle, huzurla, iyiliklerle gelsin ama önce biz, kendimize “iyi” gelelim.

Yüreklerimize ferahlık, bedenlerimize sağlık, yaşamlarımıza kolaylık, her anımıza iyilik, güzellik, huzur dileğiyle…

Sağlıcakla kalın.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap