Üst solunum yolu enfeksiyonlarının arttığı bir dönemdeyiz. Çocuklar, erişkinler, yaşlılar yani her yaş grubu bu enfeksiyonlardan etkileniyor ve bu etkilenmenin derecesi kişinin bağışıklık sistemi ile onu hasta eden mikroorganizmanın gücüne bağlı olarak değişiyor. Bazıları hastalığı ayakta geçirirken, bazıları evde, bazıları ise hastanede tedavi desteği alarak iyileşiyor. Sıklıkla virüslere bağlı enfeksiyonların süresi uzadıkça üzerine bakteriler de eklenebiliyor, bu durum iyileşme süresini daha da uzatıyor. 

Bazen de üst solunum yolu enfeksiyonu olarak başlayan hastalık alt solunum yoluna ilerliyor ve pnömoni yani zatürreye neden olabiliyor. Bu durum virüsün hastalık yapıcı özelliği, etkilediği doku ve organlarla kişinin bağışıklık sisteminin durumu ya da altta yatan başka hastalıkların varlığı arasındaki etkileşime bağlı olarak belirleniyor. Yani sizin çok hafif geçirdiğiniz bir hastalığa neden olan virüs bir başkasının hayatına mal olabiliyor. 

Üst solunum yolu enfeksiyonları eğer mikroorganizmanın ek bir özelliği yok ise genellikle damlacık yolu ile bulaşıyor. Hastalığa neden olan mikroorganizma partikülleri büyük olduğundan havada asılı kalamıyor ve 1 metre mesafeden daha uzak alana ulaşamıyor. Yakın mesafede konuşma, gülme, öksürme ve hapşırma kadar hastadan etrafa saçılan mikroorganizmaların bulunduğu yüzeyler ya da burun ve ağız salgısı ile temas etmiş ellerle etrafa dokunmak da bulaşma açısından risk oluşturuyor. Bundan neden bahsediyorum çünkü bu konuya gereken hassasiyetin gösterilmediğini düşünüyorum. 

Hapşıran ve elini yıkamadan servise devam eden, çatal, bıçak, tabaklara dokunan, akan burnunu eli ile silip birazdan alacağımız gıda maddelerine ya da ortak kullandığımız kapı kolu ve asansör düğmelerine temas eden, hasta olduğu halde kalabalık bir alana girmekten çekinmeyen ya da bir tanıdığı ile karşılaşınca hastalık nedeniyle uzak durarak korumak yerine sarılıp öpen ve bunu sevmek veya sevgisini göstermek zanneden, masa başındaki uzun süreli sohbetlerde tüm gıda maddeleri üzerine saçılan damlacıkları gözle göremediği için yok sayan bir grubun varlığı ne yazık ki inkar edilemez. 

Kendimizi ve birbirimizi korumak adına alacağımız ufak önemler ile belki tüm riskleri ortadan kaldırmamız mümkün olmayacak ama en azından azaltmış olacağız. 

Sağlıcakla kalın.