İlk olarak 1976 yılında, bir otelde gerçekleşen ve Amerika
Lejyonerlerinin katıldığı kongrede katılımcılarda akciğer enfeksiyonu ile
seyreden bir hastalık tablosu oluşmuş ve buna neden olan mikroorganizma
lejyonerlerin akciğerlerinde tespit edildiği için etkene Legionella
pneumophila, hastalığa da Lejyoner Hastalığı adı verilmiştir. Bu kongreye
katılanların 221’i hasta olmuş, hasta olanların 34’ü de hayatını kaybetmiştir.
Legionella pneumophila bakterisi dere ve deniz kenarları,
göl, nehir, kaplıcalar gibi su kaynakları ve doğal sularda bulunabileceği gibi,
ev-iş yeri-otellerin su tesisatlarında da görülebilir. Yüksek akım hızı bakteri
tutunmasını engeller fakat sürekli akım olmadığı için sistemlerde ölü boşluklar
oluşur. Bu boşluklar da bakteri üremesini kolaylaştırır.
Hastalık oluşabilmesi için bakterinin bulunduğu bir su
kaynağının olması ve o kaynaktan çıkarak insan solunum sistemine ulaşması
gereklidir. Suda bulunan bakteri solunum sistemine; duş ve jakuzi başlıkları,
fanlar, su püskürten cihazlar aracılığıyla ya da herhangi bir şekilde
ağız-buruna ulaşan su vasıtasıyla yerleşmektedir.
Sıklıkla bağışıklık sistemi zayıf olanları etkileyen
“fırsatçı” bir bakteridir. Alkol bağımlılığı, sigara kullanımı, kronik akciğer
hastalığı bulunması, 50 yaş ve üzerinde olunması, steroid (kortizon) kullanımı,
organ nakli yapılmış olması, kanser hastalığı bulunması veya kemoterapi(ilaç
tedavisi) ya da radyoterapi (ışın tedavisi) alınması, HIV/AIDS hastalığı gibi
bağışıklık sistemi zayıflatan kronik hastalıklar olması Lejyoner Hastalığı için
risk faktörleridir.
İnsandan insana bulaş söz konusu değildir, bulaşma için
bakterinin bulunduğu su kaynağı gereklidir.
Kuluçka süresi ortalama 1 haftadır. Halsizlik, ateş, baş
ağrısı, kas-eklem ağrıları, öksürük gibi şikayetler ile başlar, ilerler ise
solunum sıkıntısı, bilinç değişiklikleri oluşabilir ve tüm sistemlerin
etkilendiği hastalık tablosuna dönüşebilir. Hafif bir solunum yolu enfeksiyonundan
koma ve ölümle sonuçlanabilecek ağırlıktaki enfeksiyon tablosuna kadar farklı
tablolarda hastalık oluşturabilir. Ölüm oranı toplum kaynaklı olanlarda %10-20
iken hastane kaynaklı olanlarda %40’lara çıkabilmektedir. Tanı, klinik bulgular
ve etkenin saptanması ile konulur. Tedavide antibiyotikler kullanılır.
Lejyoner Hastalığından korunmak için yapılacakları ihmal
etmemek gereklidir. Binalardaki su ve havalandırma sistemlerinin düzenli
bakımı, duş başlıkları ve hortumlarının düzenli temizliği, kuyu sularının
sterilizasyonunun sağlanması, klima bakımlarının yapılması, duş öncesinde bir
kaç dakika boyunca tazyikli suyun duş başlığından akıtılması, bahçe sulama
işlerinde suyun solunum sistemine ulaşmasının engellemesi için az tazyikle,
düşük basınçla sulama yapılması önemlidir. Organik gübre ve toprakta da bakteri
bulunabileceği için özellikle saksı toprağı paketleme ya da açma işleri ile
uğraşanların tozlanmayı azaltmak için açık alanda çalışması, yakın temas var
ise maske ve eldiven kullanması, sonrasında hiç biryere temas etmeden ellerini
yıkaması da dikkat edilmesi gereken noktalardandır.
Sağlıcakla kalın.