Hepatit B virüsü,
hedef organı karaciğer olduğu için bu isimle adlandırılan bir virüs. Her ne
kadar Hepatit B’den korunmayı sağlayan aşı rutin uygulamada olsa da, hala bu
virüse bağlı kronik karaciğer hastalıklarını görüyor ve takip ediyoruz.
Hastalığın ana
bulaş yolu kan ve kan ürünleri. Hasta kişinin kanı ile veya vücut salgıları ile
temas etmiş ve sonrasında steril edilmeden size temas edecek herhangi bir
malzeme (manikür-pedikür setleri, tıraş ve dövme malzemeleri, diş aletleri,
endoskopik aletler, pansuman malzemeleri, enjektörler gibi) bulaş kaynağı
olabilir. Meni ve vajinal salgılarda da virüs olup, temas ve cinsel ilişki de
bulaşmaya yol açabilir.
Temel bulaşma yolu
olan kan ve cinsel ilişki dışında, ter ve tükürük gibi vücut sıvıları da bulaş
için risk oluşturur. Hepatit B virüsü taşıyan anneden bebeğe özellikle doğum
sırasında bulaşma ihtimali de bulunur.
Hepatit B, iki
şekilde karşımıza çıkar. Bunlardan biri akut dediğimiz, virüs bulaştıktan 50
ila 150 gün arasındaki bir sürede ortaya çıkan, belirtili ya da belirtisiz
görülen hastalık tablosu, diğeri ise kronik dediğimiz ve akut tablodan 6 ay
sonra dahi virüsün varlığının devam ettiği hastalık hali.
Eğer ilk bulaştan
sonra virüs kaybolup vücutta ona karşı antikor oluşmuş ise bu, hastalığı
geçirdiğiniz ve kronikleşmediği anlamına gelir. Fakat antikor oluşmuş ve
kronikleşmemiş olsa bile, özellikle steroid dediğimiz halk arasında kortizon
olarak bilinen ilaçlar, kemoterapi ilaçları ve romatizmal hastalıklarda
kullanılan bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar gibi tedavilerin kullanımı
sırasında, virüsün vücutta kalmış yapısal parçaları aktif hale gelip ağır
bedeller ödeten sonuçlara neden olabilir.
Bu nedenle bizler,
bu tedavileri alan hastalarımızın tetkiklerle hepatit taramalarını yapıyor ve
değerlendiriyoruz.
Geç dönemde ve
takipsiz hastalarda siroz ve karaciğer kanseri gibi hiç görmek istemediğimiz
iki sonuca yol açma potansiyeli bulunuyor. Yani Hepatit B virüsü kanser yapma
özelliğine de sahip bir virüs ne yazık ki.
Korunmak için;
kanla ya da vücut salgılarıyla direkt temas etmemek ve ya steril edilmemiş
ortak malzeme kullanmamak, kişiye özel ya da steril edilmiş manikür-pedikür
setleri ve tıraş malzemeleri ile işlem yaptırmak, ortak enjektör kullanmamak,
tek eşlilik fakat multiple partnerin bulunduğu cinsel temas var ise prezervatif
kullanmak, özellikle aile ya da yakın çevrede hepatit B olduğu bilinen kişi
varlığında Hepatit B aşısı olmak ve aşının koruyuculuğunun oluşup oluşmadığını
kan tahlilleri ile kontrol etmek önemli.
Hayatınızın
herhangi bir döneminde Hepatit B virüsü taşıdığınız söylendiyse de tek yapmanız
gereken, düzenli olarak önerilen aralıklarla kontrollerinizi yaptırmak ve bunu
ihmal etmemek.
Taşıyıcı olmak;
zannedilenin aksine, virüsü taşımak ve bulaştırma potansiyeline sahip olmak,
aynı zamanda düzenli takibinizin gerekmesi yani kronik hepatit B hastası
olmanız demek.
Hepatit B virüsü
taşıyıp taşımadığınızı taramak, taşıyorsanız tedavi açısından değerlendirilmek,
taşımıyorsanız da korunmak için gerekeni yapmak üzere tetkiklerinizi yaptırmayı
lütfen ihmal etmeyin.
Sağlıcakla kalın.