HIV/AIDS konusunda toplum farkındalığını arttırmak amacıyla
1988 yılından itibaren 1 Aralık, “Dünya AIDS günü” olarak kabul edilmiştir.
HIV/AIDS için farkındalık önemli çünkü toplumda hastalığının farkında olmayan, bu nedenle tedavisi geciken ve farkında olmadığı için bulaştırmaya devam eden pek çok hasta var. Bazen bilinçsizlik, bazen korku, bazen de sosyal baskı nedeniyle şüphe duyulsa da test yaptırmaktan maalesef kaçınılıyor. Lütfen şüphe duyduğunuz bir temas ya da durum var ise tahlillerinizi yaptırın. Yaptırın ki eğer HIV virüsünü taşıyor iseniz hem tedaviniz erken dönemde başlasın, hem de başkalarına bulaştırma ihtimaliniz olmasın.
Hastalığın kuluçka süresinin 6 aya kadar uzayabileceğini,
her şüpheli temas ile bu sürenin bir 6 ay daha öteleneceğini de hatırlatmakta
fayda var.
“Sonucum pozitif gelir ise herkes öğrenir” gibi bir
endişeniz de olmasın çünkü bu sonuçlar sistemde herkesin göreceği şekilde açık
olarak bulunmuyor. Doğrulama için gönderilen örneklerde bile açık isim değil,
özellikli kodlamalar kullanıyoruz.
HIV virüsün, AIDS ise oluşan hastalık tablosunun adı. HIV
virüsü bağışıklık sistemi hücrelerini hedef alarak enfeksiyon oluşturuyor.
Bağışıklık sistemi hücrelerinin azalması, HIV dışında diğer virüsler,
bakteriler, mantarlar ve parazitlerle enfeksiyon oluşmasına ve bazı kanser türlerinin
meydana gelmesine zemin hazırlıyor.
Ana bulaş yolu cinsel ilişki ve kan/kan ürünleri iken,
gebelik ve ya doğum sırasında anneden bebeğe de geçebiliyor. Tüm HIV
bulaşmalarının % 80-85’i korunmasız cinsel ilişki yoluyla oluyor. Vajinal, anal
ya da oral ilişki cinsiyet fark etmeksizin bulaşmaya neden olabiliyor.
Tek eşlilik ve ya birden fazla partner var ise cinsel ilişki
sırasında prezervatif (kondom) kullanılması, cinsel yolla bulaşmanın
engellenmesinde önemli rol oynuyor.
Kan ve kan ürünleri ile bulaşın olmaması için ülkemizde 1987
yılından beri tüm kan bağışçıları HIV açısından taranıyor.
Kanla temas edebilecek enjeksiyon ve dövme ekipmanlarının,
tıraş-manikür-pedikür malzemelerinin kişiye özgü olması gerektiğini
hatırlatmakta fayda var.
HIV, sarılmakla, tokalaşmakla, hava yolu ile bulaşmıyor.
Kişinin HIV ile karşılaşmasından 2-4 hafta sonra ateş,
halsizlik ve grip benzeri şikayetler görülebiliyor, bu şikayetler bir kaç hafta
devam edebiliyor. İlk dönem geçtikten sonra, virüs vücutta hiçbir yakınmaya
neden olmadan 8-10 yıl kadar kalabiliyor. Bu süre içinde kişinin
bulaştırıcılığı sürüyor.
Kandan yapılan tetkikler ile virüs tespit ediliyor ve
tedavide virüs sayısını azaltan, dolayısıyla da bağışıklık sistemini
güçlendirerek HIV virüsüne bağlı gelişebilecek diğer sorunların oluşmasını
engelleyen ilaçlar kullanılıyor. Tedaviye erken başlamak önem arz ediyor.
Dünya AIDS günü vasıtasıyla şüpheli teması, aklında “Acaba
bana bulaşmış olabilir mi?” şeklinde en ufak bir soru işareti ya da uzun süre
devam eden fakat nedeni saptanmamış şikayetleri olanları tarama testi yaptırmak
üzere davet etmiş ve pozitif sonuç durumunda isimlerin gizli kaldığını, hasta
mahremiyetine dikkat edilerek özel kodlamalarla sonuç takibi yaptığımızı bir
kez daha hatırlatmış olalım. Pozitiflik yaşlarının giderek düştüğünü, çocuklar
ve gençlere bulaş yolları ile korunma anlamında neler yapmaları gerektiğinin
öğretilmesi konusunda hassas davranmamız gerektiğini de bu vesile ile ifade
edelim.
Sağlıcakla kalın..