Bizler çocukken günler öncesinden başlardı bayram
hazırlıklarımız. “Bayram temizliği” adı altında tüm ev tepeden tırnağa
temizlenir, sonra bayramlıkların alınması için yapılacak alışveriş telaşı
başlardı. Arife günü ikram edilecek baklava ve börekler açılır, bayramlaşmaya
giderken büyüklere götürülecek çikolata ve hediyeler hazırlanırdı.
Aldıklarımızı giymek için heyecanla sabahı beklerdik.
Bayram namazı ile başlardı bizde bayram. Camiden dağılan
kalabalığı görünce evde büyüklerin ellerini öper, onların sıcak sarılmalarını
ruhumuzun en derininde hisseder, aldığımız bayram harçlıkları ile hem mahçup,
hem de mutlu olurduk.
Evi saran yeni demlenmiş çay ve taze ekmek kokusu, kahvaltı
vaktinin geldiğini hatırlatırdı bize. Hep birlikte kahvaltı masasını hazırlardık.
Her zamanki gibi olmayan, diğer günlerdekilerden mutlaka bir farkı olan, “özel”
hissettiren bir kahvaltı olurdu bayram sabahlarındaki kahvaltılarımız. Sabahın
ferahlığı, bir arada olmanın mutluluğu ve bayramın heyecanıyla huzur içinde
başlardı yeni gün.
İlk ziyaretlerimiz
kaybettiğimiz sevdiklerimize olurdu. Mezarlık ziyaretleri sırasında onlarla
yaşanan anıları yad eder, Kuran okur, dualar eder, bazen gözyaşı döker ve
hayatın gerçeğinin bir kez daha farkına varmış olarak oradan ayrılırdık.
Sonra diğer ziyaretlerimiz başlardı. Düsturumuz her zaman
önce büyüklerle bayramlaşmak olurdu. Babaannem, anneannem ve dedelerimle
geçirilen vakitler, o tatlı telaş, ikramlar, sohbetler ve hiç bitmesin
istediğimiz vakitlerden sonra diğer ziyaretler için yola çıkar, büyüklerin hep
önemli ve kıymetli olduğunu hiç unutmazdık. Halalar, teyzeler, dayılar, amcalar
ve diğer aile üyeleriyle bir araya gelmek için büyüklerin vesile, değer ve bir
arada tutanlar olduğunu her bayramda bir kez daha anlardık. Sadece aile değil, akraba
ve komşularla bayramlaşmayı da severek uyguladığımız görev sayardık.
Tatlı telaş bayram boyu sürerdi. Evimize gelenleri en güzel
şekilde ağırlamak için elimizden geleni yapardık.
O günün çocukları, bugünün büyükleri olduk. O günün
büyüklerinden kayıplar verdik. Bayramlar da değişti, bizler de. Geçen günlerin
tekrar yaşanmayacağının hüznü var içimizde. Ama yeni bayramların kıymetini
bilmek de elimizde.
Samimiyet, iyi niyet, birlik, beraberlik ve dayanışma içinde
geçen vakitler, bayramı bayram yapan. Hiç biri eksilmesin yüreklerimizden..
Bayramımız kutlu olsun.
Sağlıcakla kalın.