Hayatın en hüzünlü mevsimidir kış.
Ellerinin üşüdüğü, ayakların yanına bir çift ayak aradığın, klimanın sıcağı gibi sadece kendini ısıtan aşkların yaşandığı, hem mevsimin, hem hayatın hazan zamanı.
Hiç bir şeyden korkmuyorum bu hayatta güzel yaşlanamamaktan korktuğum kadar.
Güzel yaşlanmak demek, kalbini, ruhunu, cildini ve hayat standartlarını koruyarak yaşlanmak.
Çünkü bu ülke yaşarken ne kadar zorsa, yaşlılıkta bir o kadar daha çetrefilli.
Yaşı kaç olursa olsun her kışın sonunda önce güneşi bekliyor.
Hayat, içine sığdırdığın yazları sayarak geçiyor.
Bundandır ki dedemin lafı; hayat uzun, gençlik kısa.
Güzel yaşlanılan bir ülke, çok mu bize?
Hayat saçları beyazlatana kadar mı bize?