Dünya Kupası’nın ardından, Süper Lig hızlı bir şekilde
başladı. Geçen yılın şampiyonu ile bu yılın şampiyon adayı arasında oynanan
karşılaşmaya Fırtına daha istekli başlarken, bir o kadar da hırslı göründü.
Abdullah Avcı karşılaşmanın taktik anlayışını hücum üzerine belirledi. Çünkü
Trabzonspor’a galibiyetten başka sonuç yaramıyordu. Ancak karşısında güçlü ve
formda bir Fenerbahçe vardı.
Takımlar önde baskı yaparak oyuna temkinli başladılar.
Fırtına’da Abdullah Avcı’nın alacağı tedbir ön plandaydı. 40 bin taraftar
takımı desteklemek için tribünleri doldurdular. Bordo-Mavililer sahaya hücum
ağırlıklı bir kadro ile çıktı. Trabzonspor sahadan mağlubiyetle ayrılmış olsa
şampiyonluk yarışından kopabilirdi ancak Fenerbahçe kaybetse sadece cepten
yemiş olacaktı. İki takım da ön alan baskıları ile rakibinin geriden hücum
kurmasını engellemeye çalıştı. İki takımın kağıt üzerindeki en iyi isimleri Hamsik
ve Valencia maça kulübede başladı. Teknik adamlar, taktik gereği iki ismi de
ikinci devre oyuna sürdü. İkinci yarı Trabzonspor’un hakimiyetinde geçen
karşılaşmada Maxi Gomez’in ayağından bulduğu gol ile 1-0 öne geçti. Karadeniz
ekibi 10 kişi kalan Fenerbahçe karşısında sayısız fırsattan yararlanamadı.
Uzatmalarda Trezeguet’in ayağından ikinci golü bulan Fırtına sanki Karadeniz’de
doğalgaz bulmuş gibi sevinç yaşadı. Maç Trabzonspor’un 2-0’lık üstünlüğüyle
tamamlandı. Fenerbahçe, Trabzon’da aralık ayında adeta fırtınaya tutuldu. Derbi
maçların havası başka olur derdik ve öyle de oldu. Trabzonspor bu maçı
kazanarak şampiyonluk yarışında kartları yeniden dağıttı ve ‘ben de şampiyonluk
yarışında varım’ dedi. Günlerdir pusuda bekleyen Fırtına, Kanarya’yı Akyazı’da
avladı. Maçtan sonra kolbastı oynayan Trabzon halkını bu galibiyet çok mutlu
etti.