Rahmetli Levent Kırca’nın bir hikayesi vardı.

Doktor, hastaya soruyor: "Nasılsın bakalım?"

Hasta diyor ki: “Ölüyorum doktor, ne olur bir şey yap!"

Levent Kırca da hastaya fırça atıyordu: “İyisin iyi, numara yapma!”

Kalp grafiği düşen hasta gibi Trabzonspor ölüyor diye haftalardır tüm spor yazarları feryat ettik. 'Bir önlem alın, takım elden gidiyor' dedik.

Erzurumspor, Antalyaspor, Bursaspor derken dün gece 5-0’lık skor çok büyük bir şok oldu.

Malatyaspor’da yarım porsiyon bir adam vardı.

Adı “Guilherme”.

Adam Trabzonspor’un orta sahasını vapurla Adalar'dan Kadıköy’e geçer gibi süzülerek geçiyor. Trabzonspor savunması da öylece bekliyor. Bizim kaleci Onur ise vapurun limana halat atması gibi adamın taktığı golleri izliyor.

Sosa deseniz evlere şenlik! Adam 10 tane frikik kullandı, hepsi dışarıda.

Bu maç nasıl 5-0 biter diye üzülmeye gerek yok çünkü ortada bir takım yok!

Üç haftadır aralıksız puan kaybeden kadroyu değişmek, yenilemek lazımdı.

Takım adeta travma geçiriyor.

Burak Yılmaz’ın kaprisleri, Ünal hocanın yalnızlığı derken dün gece takım dağıldı.

Ortada takım diye bir şey kalmadı. Toplama bir kadro öylesine çıkıp oynuyor. Trabzonspor, kimliğini kaybetti! 5-0’ın faturasını Ünal hocaya ödetmezler inşallah.

Hoca değişse farklı mı olacak? Takımda ruh yok. Novak, Sosa, Hosseini, Onur hepsi jübile maçına çıkmış gibiydi.

Maçın özeti, Trabzonspor ikinci golden sonra ciddiyetini kaybetti. İkinci yarıda zaten kendini tamamen teslim etti.

Bu dağılmış takım Fenerbahçe karşısında ne yapar?