Toplumumuzda son zamanlarda çok rastladığımız en kötü
alışkanlıktır. Neden alışkanlık kelimesini kullandık, çünkü anormal olan bir
şey, sanki normal bir durum gibi. Bunu toplumun belli bir kesimi yapmaya başladı. Önceki zamanlarda böyle bir
davranıştan söz etmek mümkün değildi.
Artık insanlar bir
birinin yüzüne söyleyemediklerini arkasından konuşarak, arkasından atıp
tutarak, birde yanına yalan katarak konuşmaya başladılar. Eskiden bir söz
vardı. ''Yukarı mahallede yalan söyledim, aşağı mahallede kendim inandım.''
Şimdi kendi söylediğimiz
yalana, kendimiz inanmaya başladık. Birde yalanın arkasından durup destek
istedik. ne oldu bize, .... Riyanın en son yaşanan yerleri başta seçimler, ne
seçimi olursa olsun, ister oda seçimi,
ister yerel seçim, ister genel seçim. seçim varsa iki yüzlü, yalaka düzenbaz
bir sürü insan var. Ben söz verdim kusura bakma demek yerine, arkandayım demek
kadar sıkıntılı bir durum olabilir mi? Ne geçti eline, pis pis sırıtmaktan
başka, neyi kazandın... neyi kaybettin?
Önemli olan insanlığı
kazanmaktı. Ama senin içinde bir nebze insanlık kaldıysa ne mutlu, kalmadıysa
seni sana havale etmekten başka bir şey olamaz. Sen bu gün insanlara karşı iki
yüzlü olursun, yarın eşine, dostuna, arkadaşına… çünkü alışkanlık yapmış
sende...
Mertlik, denen
davranış, artık kitabın küflü sayfalarında kalmış, sayfayı çevirdikçe tek tek
dökülmüş harfler, mertlik gitmiş küflenmiş yerini riya almış, toplumsal bir
sorun haline gelmiş toplumun bu illetten kurtulması gerekir. Adına uyanıklık
diyebilirsin, Kumpas diyebilirsin, yeni dönemde strateji diyebilirsin, ne
dersen de... İki yüzlülük almış başını gidiyor. Artık düşünceler fikirler
kişilere göre konuşuluyor.
Filan kişi gelmiş, bu adam filan parti mensubu ona göre
konuşmak.. Yani saça göre tarak vurmak. bir nebze yalaka olmak...
Aşık Veysel dediği
gibi ''iki kapılı bir handayım'' . Doğarken girdiğin kapıdan ölürken
çıkacağımızı unuttuk. Neyi paylaşamadık?
Neyin peşine düştük? Hırs, şan şöhret... Hepsi gelip geçici değil mi? Ne
krallar, ne padişahlar, ne vezirler, kimler geldi kimle geçti. Mezarlıklar şan
şöhretle dolu, Riyakar olmaya gerek var mı?
''Bir
saniyesine bile hakim olamadığımız, hükmedemediğimiz bir hayat için, bir dünya
için, bu kadar fırıldak olmanın anlamı
yoktur.''
Mutlu hafta sonları.