Cuma günü sonsuzluğa uğurladığımız sevgili başkanım, sizi sonsuza dek unutmayacağız. Mekanın cennet olsun vefasızların vefalı başkanı. Bu üzüntüyle maçı yazmak, yorumlamak son derece zor olsa da başkanımızın emanetleri arasında önemli bir yer tutan bölgemizin en önemli yayın organı Karadeniz Gazetesini ayakta tutmak, yaşatmak bizim için görev olmuştur.
Maça gelince... Oyuna çok kötü başlayan ve bunu ilk yarı boyunca sürdüren Trabzonspor, rakibe müdahale etmeden, mücadele etmeden, direnç göstermeden kısacası futbol adına hiçbir şey yapmadan 2-0 geriye düştü. İlk yarı Trabzonspor adına, futbol adına söylenecek çok fazla şey yoktu. Sadece savunmacı orta saha Berat’ın refakatçi orta saha haline dönüşmesiydi. Yediğimiz golde rakibe sadece eşlik etti.
Biz tribünde, o da sahada seyretti. Abdullah Avcı’nın dönem dönem yaptığı yanlış oyuncu değişiklikleri Trabzonspor’u sıkıntıya soktu.
Bereket ki 2-0 onu uyandırdı. Takımı uyandırdı ve ikinci yarıda ilk yarıya oranla bambaşka bir Trabzonspor ortaya çıktı. Hem bu goller hem bu skor hiçbir futbolseveri aldatmasın. Birbirini incitmemeye çalışan, birbirine müdahaleden uzak, sen de oyna ben de oynayayım anlayışı ile gollü bir maç olsa da oyun olarak, mücadele olarak kimseyi tatmin etmedi.
Gaziantepspor bu ligin açık ara en kırılgan takımı. Geçmiş maçlarda öne geçip çok kaybettiği maçlar da olmuştur. Trabzonspor’un galibiyetini buna bağlamıyorum ancak rakibin oyun ve oyuncu yapısı bu kırılganlığa müsaitti. Her iki takımın da her iki yarıda savunmaları çok rahat geçtiği, çalım ve driplingin çok fazla olduğu, kısacası kimsenin kimseye müdahale etmediği bir maçtı.
Trabzonspor, kupayı hedefliyorsa, üçüncülüğü hedefliyorsa, gelecek sezonu hedefliyorsa bazı oyunculardan kısa zamanda vazgeçmeli. Bunları hocanın tespit edip uygulamaya koyması lazım. Yoksa şu anda birinci, ikinci takımla düştüğümüz takımla kalite ve puan farkı kolay kolay kapanmaz. Kaybettiğimiz bir sezon olmaz. Gelecek sezonlar olur. Bu takımdan iskelet de olmaz, bu takımdan kalacak oyuncular da, yedek de olmaz. Hoca ve yönetim geleceği düşünüyorsa bir an önce gelecek planlarına başlamalı. Gelecek için kadroda düşünmediği oyuncularla yollarını ayırmalı. Attığı gollerden ve maçtan sonra sevgili başkanımızın formadaki resmi ile üzüntüsünü gösteren Onuachu’ya nazaran vefalı davranmayan, başkanımıza saygı duymayan, onun yaptıklarını inkar eden, büyük Trabzonspor’a büyüklük katan böyle bir insanı daha görkemli bir şekilde anmalıydık.
Üzüntümüzü şampiyonlukta yaşadığımız sevinç gibi çoğaltmalıydık. O sevinçle, bu üzüntü dengeli olmadı. Maalesef Mustafa Denizli hocanın söylediği gibi; içimizdeki İrlandalılar değil, içimizdeki hain Trabzonluları bu camiadan kısa zamanda def etmeliyiz. Bunlar bugünün Ebû Cehilleri, Ebu Lehebleri, Ebu Süfyanlarıdır. Mehmet Ali Yılmaz, kabul etseniz de kabul etmeseniz de Trabzonspor’un efsane başkanıdır. Hatta varsa bir makam başkanlıktan öte bir makam o makamda olmalıdır.
Giriş Yap
Üye Ol
