AKP Kapatılma Davası, Anayasa Mahkemesinde görüşülüyordu.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç idi. Haşim Kılıç, gençliğinde İBDA-C
Terör örgütünün “GÖLGE” adlı dergisinin, Ankara Temsilciliği görevinde bulunmuş
biridir! Oylama sonuçlandı. AKP’nin kapatılması yönünde 6 oy, kapatılmaması
yönünde ise 5 oy çıktı. AKP, kapatılmaktan BİR oyla kurtulmuştu! O BİR Oy Haşim
Kılıç’ın oyu idi. AKP’nin “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu”
gerekçesiyle, Hazine yardımının kesilmesi için yapılan oylama 10 üye “Evet, AKP
bu suçu işlemiştir” dedi. BİR oy ise “Hayır AKP suçsuzdur” dedi. AKP Hazine
yardımını tam olarak alamadı. O BİR oy da Haşim Kılıç’ın oyu idi!
Haşim Bey, sonraki yıllarda özellikle, yargıyı
siyasallaştırdığı gerekçesiyle AKP karşıtı oldu! Halbuki, oylamada Haşim Kılıç,
“AKP kapatılsın” yönünde oy kullansa idi, bugün ne AKP olacaktı, ne “ellerim
kırılsaydı da AKP’ye oy vermeseydim” diyenler olacaktı, ne mazot 30 tl
olacaktı, ne de CHP’nin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu siyasi yasaklı
olacaktı! Ah Haşim ah, hem kendini hem Canan’ı yaktın… “Hitler, Yahudi
katliamına başlamak üzereydi. Yahudiler Almanya’dan kaçıyorlardı. Bunlardan
biri, Almanya’yı terk etmeden önce cebindeki son para olan 18 mark ile bir
geneleve gider, bir kadını beğenir ve birlikte olmak istediğini söyler! Kadın
40 mark ister. Diğer kadına sorar, o da 30 mark der!
Son olarak oradaki zenci bir kadına sorar, kadın 20 mark
ister! Adam çaresiz evi terk ederken, evi işleten kadın “Gel, ben 18 Mark’a
seninle olurum” der. Aradan uzun yıllar geçer, savaş sona ermiştir. Adam tekrar
Almanya’ya gelir ve o evi ziyaret eder. Evi işleten kadın aynı yerde
oturuyordur. “Beni tanıdınız mı” diye sorar adam. Kadın adama dikkatle bakar ve
“Nasıl tanımam. Sizinle birlikte olduktan sonra hamile kaldım, bir oğlumuz var”
deyip içeri doğru seslenir; “Hans gel oğlum, bak hep merak ettiğin baban geldi
gel tanış!” Hans gelir, adama bakar ve “Ben Yahudi baba istemem” der ve içeri
kaçar. Adam çocuğun arkasından seslenir; “Ulan velet, dua et o gün param
yetmedi. Cebimde 2 mark daha olsaydı, sen bugün zenciydin…”
Ya Canan Hanım, Haşim Kılıç’ın yanlış oyu, pisi pisine sizi
de yaktı! Ama üzülmeyin. Size verilen yasak kararının hiçbir yaptırımı olmaz.
Siz gerçek yasak görmediniz ki? Bakın “Siyasi Yasak” nasıl kaldırılırmış,
anlatayım. 12 Eylül Darbesini yapanlar, Demirel, Ecevit, Erbakan ve Türkeş
başta olmak üzere tüm seçilmişlere ON YIL SÜRE İLE “Siyaset yapma” yasağı
koydular. Ben de onlardan biriydim. (Bergama Belediye Başkanı idim) Sorunu
TBMM’de çözme olanağı varken dönemin iktidarı, olayı referanduma götürdü.
1987’de yapılan referandumda 23 347 856 vatandaş geçerli oy kullandı. Yasaklar
kalsın diyenler; 11 711 461 kişi, Yasaklar devam diyenler 11 633 395 kişi,
Yasaklar, 75 bin 066 oyla kaldırıldı. İzmir tek başına 226 bin 232 oy fark
yaparak yasakları kaldıran İL olmuştu… Ha darbeciler yasak koymuş, ha Haşim
gibiler! Bildiğiniz gibi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı gibi bir makamımız
var! Yalnız bunlar, Laiklik karşıtı eylemleri, Cumhuriyetin değerlerinin
yıkılmasını, Anayasamızın AKP tarafından paspas edilmesini görmezler. Ne yapsın
adamlar? Arada bir çalışıyor görünsünler ki, Diyanet İşleri Başkanı yine Yargıtay
açılışına tekrar gelsin, dualarla Yargı Yılını açsın!
Yani hedef siz değildiniz, bir kazaya uğradınız. Siz sağlam durursanız, biz DOĞRU Parti olarak sizin siyasi yasağınızı da kaldırırız. Parti Genel Merkezinizde sizin yasaklı hale gelmenize sevinen çok sayıda kişi olduğunu biliyorum. Onlar sizin yasağınızı kaldırmak istemezler, çünkü hepsinin önündesiniz. Onlar için de üzülmeyin. Onlar CHP’li değil, YCHP’li…
Sağlık ve
başarı dileklerimle…