17/25 Aralık 2013’te, Türk tarihinde görülmemiş boyutta
HIRSIZLIK-YOLSUZLUK-RÜŞVET olaylarını yaşadık. Yatak odalarında, ayakkabı
kutularında, elbise torbalarında milyonlarca dolar-avro, para sayma makinaları
ve belgeler yakalandı!
Bakanların veletleri, İranlı piç Reza Zarrab, Halkbank Genel
Müdürü ve çok sayıda işadamı önce gözaltına alındılar ve mahkemece
tutuklandılar.
AKP yetkilileri, belgeli-ispatlı hırsızlık, soygun ve
rüşvetler için “Darbe Girişimi” dedi! Nasıl darbeyse, nerelerinden darbe
yedilerse!
Erdoğan, “Bu bize karşı hazırlanmış bir KUMPASTIR. Yakalanan
dövizleri, Polis yerleştirmiştir” dedi.
Efgan Ala’nın talimatıyla, cumhuriyet savcıları tutuklandı,
yargıçlar değiştirildi. Savcılar ve yargıçlara “FETÖ’CÜ” damgası vuruldu,
yerlerine AK SAVCI ve AK YARGIÇLAR atandı.
Yeni gelen savcı ve yargıçlar, tutuklananları serbest
bıraktılar, el konulan paraları ise faizleri eklenerek, hırsızlara geri
verdiler! Önce “Vatansever” sonra “Casus” dedikleri Reza Zarrab’ı bile serbest
bıraktılar.
Dosyalar, kapatıldı ve yeni AK savcı ve AK yargıçlar, AKP
yetkilileri ile beraber, görevlerini tamamlamış insanların iç huzuru (!) ile
cuma namazı kıldılar!
Aradan yıllar geçti. “Türk Devletinde hiçbir şey gizli
kalmaz” sözünü doğrularcasına önemli açıklamalar ve yeni deliller ortaya çıktı!
25 Mayıs 2021 Habertürk Tv Canlı Yayın- Konuk Süleyman Soylu
(İçişleri Bakanı);
“17/25 olaylarındaki tapeler doğrudur. Unutmayın ki, benden
önceki İçişleri Bakanı’nın (Muammer Güler) oğlu, yatak odasında para makinaları,
milyonlarca dolar-avro ile yakalanmıştı…”
29 Ağustos 2021 Eski Bakan Erdoğan Bayraktar’ın kendi sosyal
medya hesabından yaptığı açıklaması;
“Benim dosyamda ne varsa hepsi doğrudur. Hem tapeler
doğrudur, hem teknik takip sonuçları doğrudur hem de telefon konuşmaları
doğrudur. Ama Reis (Recep Tayyip Erdoğan) beni HIRSIZLAR ÇUVALININ içine koydu
ve attı…”
12 Haziran 2022 BBP İl Başkanı- Tüm gazetelerdeki beyanatı;
“Her türlü HIRSIZLIĞA rağmen, Cumhur İttifakındayız…”
Ya işte böyle sayın başsavcılar!
17/25 Aralık’ta göz göre göre Türk milletini soymuşlar!
Anayasa’nın, yasaların ve hukuk vicdanının sizlere yüklediği
görevleri hatırlatmak isterim. Görevinizi yapmak veya niçin yapamayacağınızı,
paraların gerçek sahibi olan Türk milletine açıklamak sizin takdirinizdedir.
Fakat şunu hiç unutmamanızı rica ederim;
Yarın, devir değiştiğinizde görevlerini yapmayan kamu
çalışanlarından öncelikli olarak hesap sorulacaktır!
Türk devlet sistemimizde, bakanlar başbakana karşı, başbakan
da bakanlarına karşı müteselsilen sorumludur. Bu sebepten,
hırsızlık-yolsuzluk-rüşvet olaylarından sadece bakanlar değil, dönemin
başbakanı da sorumludur!
O dönemde Halkbank, Devlet Bankalarından sorumlu Ali
Babacan’a bağlı idi.
Babacan’ın, “Haberim yoktu-Görmedim-Beni kandırmışlar” demek
lüksü yoktur. Birinci derecede sorumludur.
Dönemin hırsız bakanları, veletleri, iş adamları,
bürokratlarının hepsi sorumludur.
Sayın başsavcılar;
Lütfen duruma el koyun. Türk milleti olarak bizler, hep bu
hırsızlar tarafından soyulmaya mahkum muyuz?
Anadolu da bir deyiş vardır; “Hakkımızı yiyen, sapımızı
yesin” diye!
Alın hakkımızı bu hırsızlardan da, hem bir daha olmasın hem
de sapımız yerinde kalsın! Hadi biraz gayret, yapabilirsiniz…