SON DAKİKA
SON DAKİKA


Balkan Bozgunu Ve Günümüz
16.07.2022

Önemli tarihsel olayları günlük yazı formatı içinde vermenin zorluğunu takdir edersiniz. Tarihçilerimizden özür dileyerek, Osmanlı İmparatorluğunun yıkılışının üçüncü ayağı olan Balkan bozgununun nedenlerini kısaca anlatıp günümüze gelmek istiyorum.

Bilinen kaynaklara göre M.S 2’nci yüzyılda Hunlar ve diğer Türk Boyları, Urallar üzerinden Balkanlara indiler. Bu Balkanlara ilk gelişimizdi. (Ön Türklerin daha önceki Avrupa’daki varlıkları için ilk aklıma gelen yazarlardan, “Kazım Mirşan-Turgay Tüfekçioğlu-Mehmet Bayrakdar-Fethiye Erdemgil Sarper-Haluk Tarcan ve Bahtiyar Aydın’ın kitaplarını öneririm) 1353 yılında Çimpe Kalesinin alınmasıyla da ikinci kez Rumeli’ye geçtik. 8 Ekim 1912’de yenilip, 559 yıl kesintisiz hükmettiğimiz Balkanlardan çekildik. İlber Ortaylı’nın deyişiyle “Rumeli’ndeki Anavatanımızı kaybettik!”

Balkan Bozgununun belli başlı nedenleri olarak; nitelikli insan gücü eksikliği, sosyal değerler sistemimizin aşınması, halkın psikolojisindeki kayıtsızlık hali ve ordunun siyasete karışıp kalitesinin bozulması, önemli ve öncelikli sebeplerdendir. Tarihten ders almak istersek soracağımız sorular şunlar olmalı;

-Balkan Bozgununa neden olan sebepler, bugünkü Türkiye’de geçerli mi?

-Anadolu kadar özyurdumuz olan Rumeli’yi bize bırakmayan emperyalistler, “Biz aynı hataları yapmaya devam edersek” Anadolu’yu bize bırakırlar mı?

-Başbakanlığı ABD Oval ofisinde alan BOP Eşbaşkanının Türk vatanını savunmak gibi bir derdi var mı?

-Atatürk İlke ve Devrimlerinden, Ulus Devletten ve Üniter Yapıdan fersah fersah uzaklaşmış 6’lı ittifak da, emperyalist devletlerin dümen suyunda olan bir çeşit “Light AKP’mi?”

-Nitelikli insan gücümüz var mı?

Cumhuriyete, çağdaşlığa, akla ve bilime düşman, Siyasal Ümmetçi- İhvancı bir kafa yönetiminde geçirdiğimiz 20 yıl, zaten yetersiz olan eğitim sistemimizi tamamen çökertti. Fiziki yeterliliği ve kadrosu olmayan, adı “Üniversite” olan lise benzeri okullar, orta öğretimde tüm okullarımızı imam-hatipleştirme çabaları, 4-6 yaşındaki bebelerin kaçak kurslarda birer Taliban militanı gibi yetiştirilmeleri,  Türk milletinin geleceğine yapılmış en büyük ihanettir.

“DOĞRU Partinin eğitim programını (dogruparti.org.tr) adresinden inceleyebilirsiniz.” Nitelikli insan gücü eksiğimiz, ciddi olarak var, var! Sosyal değerlerimiz aşındı mı? Güven, saygı, sevgi, edep, kadına saygı ve ahlak gibi güzelliklerimiz günümüzde değerlerinden kaybetmediler mi? Eskiden baba, akşam eve gelen oğluna  “Evladım, hoş geldin. Bugün nasıl kazandın” diye sorardı! Şimdi “Evladım, ne kadar kazandın” diye soruyor! Kazan da nasıl kazanırsan kazan, haram olsa da fark etmez! Sosyal değerlerimiz de çok aşındı!

Halktaki kayıtsızlık hali; toplum, algı operasyonları dinimizin çarpıtılmış haliyle öyle bir uyuşturuldu, ekonomik olarak o kadar zora sokuldu ki, toplum bugünün meseleleri ile ilgilenmez oldu. Halkta tam bir bezginlik, kayıtsızlık hali mevcut. Başta siyaset olmak üzere bir çok kesimde ahlak ikinci-üçüncü plana atılmış. “Ahlakın refahı ve huzuru, ahlaksızlığın ise fakirliği ve kargaşayı getireceği” adeta unutulmuş gibi!

Ordunun Durumu; Binlerce yıllık bir geleneği ve dünyanın en güçlü ordularından olan Türk Ordusunun komuta kademesi, AKP-FETÖ-CIA işbirliğiyle çökertildi. Genelkurmay Başkanı “Terör Örgütü Kurmak” gibi saçma bir suçlamayla, zindana konuldu. Atatürk’e ve Cumhuriyetin değerlerine küfreden yobazlarla iç içe olan yalakalar Türk Ordusunun komuta kademesine getirildi. Askeri okullar, askeri hastaneler kapatıldı. Türk Ordusu, El-Kaide piçleriyle birlikte savaşmaya mecbur bırakıldı. Türk Ordusunun kalitesi çok bozuldu. Bunlar, muhalefetin sessiz kalması nedeniyle kolayca yapıldı.

Aziz Türk milleti; hiçbir olay bir anda ve kendiliğinden olmaz. Israrla söylüyorum. Eğer, sümüklü bir yobaz kendisinde “Cumhuriyeti yıkmayı” bir hak olarak görüyor ve bunun için hırsızlık, cinayet dahil her türlü melaneti yapıyorsa, bizlerin yani vatanseverlerin, Cumhuriyetçilerin, Atatürkçülerin, Demokratların, Özgürlüğü ve Çağdaşlığı savunanların da, Cumhuriyeti yıktırmamak ve buna kalkışanların kafalarını ezmek gibi doğal bir  hakkımız vardır…

Aklını, namusunu ve vatanını savunmayan birinin, bu ülkede nefes almaya hakkı yoktur. Bu beka mücadelesinden Türk milleti olarak birlik içinde ya çıkacağız, ya da yok olup gideceğiz. Kendinizi düşünmüyorsanız, çocuklarınızı ve gelecek nesilleri düşünmek zorundasınız. İkaz ediyorum, tekrar tekrar uyarıyorum! Balkan Bozgunu şartlarının daha ağırı bugün bizim başımızda var.

Atatürk’ün bizlere emanet ettiği bu cennet vatanı üç-beş tarikat-cemaat artığı yobaza mı bırakacağız? Lütfen görün artık tehlikeyi!

Sağlık ve başarı dileklerimle…

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap