Koskoca Türk Ordusunda Genelkurmay Başkanı olacak adam
kalmadı!
Kendisine özel üniforma ve özel kep diktiren Yarı Resmi
Hulusivil Paşa, Erdoğan’a gitti ve;
“Sayın Cumhurbaşkanım, Yaşar bu sene 67’yi dolduruyor,
emekli olacak!
Ona güzel bir emeklilik töreni hazırlıyorum. Bildiğiniz gibi
15 Temmuz’da görevini başarıyla yapmıştı” dedi!
Erdoğan; “Ne emekliliği yahu? Onun gibi sağlam, işini iyi
yapan birini
bulabilir misin?”
Yarı Resmi Hulusivil Paşa; “Nerede efendim! Orduda adam mı
kaldı ki? Kimini FETÖ’cü yaptılar attılar, kimi emekliliğini istedi kaçtı, kimi
emekli oldu ama zindanda ölümü bekliyorlar, yani adam kalmadı! Eskiler şöyle
derdi;
“Ne oldu evlat, başka adam mı bulamadınız? Adam kıtlığına
kıran mı girdi!”
Gerçekten adam kalmadı efendim! Henüz Türbanlı birini Paşa
yapamadık ki, onu Türkiye (!) tarihinin ilk türbanlı paşası yapalım, ama o da
olacak inşallah!
Gerçi Eskiden Tamburalı Paşa vardı, Tak-Şak Paşa vardı ama
bildiğiniz gibi onlar erkekti.
Erdoğan;
Hulusi sen bizim Grup Başkanvekillerinden birine söyle, bir
kanunun herhangi bir yerine şey ettiriversinler de, Yaşar Paşayı emekli
etmeyelim!
Ama birer senelik uzatalım, yetki ve ipin ucu bende olsun
tamam mı?
Yarı Resmi Hulusivil Paşa;
Emredersiniz efendim! Yaşar çok sevinecek! Eh bu gece bir
çökertme oynar artık, 15 Temmuz gecesi düğünde çok güzel oynamıştı!
Ertesi Gün, üniformalarını ve madalyalarını kuşanmış Yarı
Resmi Hulusivil Paşa, Yaşar Paşaya nasihat ediyordu;
“Bak Yaşar! Bu işi de kıvırdık. Aman sen de altını sağlam
tut. Kulağıma “Atatürk, Milli Ordu, Demokrasi, Laiklik” gibi laflar geliyor,
dikkat et. Reyiz’in kulağına giderse şapa otururuz ha…
Yaşar Paşa;
Ne demek Komutanım! Benim haberim olmadan sinek uçmaz ordu
da.
Ordu’da uçmaz ama Giresun'da ne olur bilemem!
Yarı Resmi Hulusivil Paşa;
Yaşar bırak şu yavan esprilerini yahu, sırası mı? Ben
diyorum Çanakkale Boğazı, sen diyorsun, tövbe, tövbe!
Aziz Türk milleti;
Gördüğünüz gibi çok değerli resmi-yarı resmi ve sivil devlet
adamları yetiştirmişsin!
Hepsi birbirinden kıymetli, köşe taşı gibi adamlar!
Bu yazıdan sonra iki Paşa da beni mahkemeye verecekler!
Kesin!
Ellerinden gelse kör kuyulara atarlar ama, şükür ki onlardan
kıdemliyim.
Üstelik iki defa askerlik yapmış biriyim. (Hem 18 ay
asteğmen, hem de terhisten sonra Seferberlik Deneme Tatbikatı) Ve Atatürk’ün
askeri olarak ben sürekli görevliyim. Vatan sevmenin emekliliği mi olur aziz
milletim!
İki Paşa beni mahkemeye verirse ne planladığımı paylaşayım;
Bu iki Paşayı yetiştiren, ama bunların haksız yere hapse
attırdığı komutanlarını mahkemeye şahit olarak getireceğim. Bunların, Harp
Okulundan bu yana neler yaptıklarını, başlarına nelerin geldiğini, eski
komutanlarından nasıl fellik fellik kaçtıklarını, dara düşen maşaları kesilen
tutuklu komutanların ailelerinin görüşme taleplerini hangi yüzle
reddettiklerini teker-teker anlatsınlar!
İki Paşa da, Huber Apo ve Kel Fehmi’yi şahit olarak
getirsin, kapışalım…
Var mı öyle komutan satmak?
Sen Rahmetli Genelkurmay Başkanımız İsmail Hakkı
Karadayı’nın, Özel Kalem Müdürü olacaksın. Her şeyi bileceksin. Komutanın yalan
yere hapse atılacak, sen konuşmayacaksın! Karadayı, hastanede yatarken;
“Darbeci diye yaftalanmak beni kahrediyor. Kim bu yalanı uydurdu ise, Allah onu
kahretsin” dedi ve bir müddet sonra can verdi…
Daha bana emanet edilmiş, çok anı var. Mahkemede hepsini
açıklayacağım.
DOĞRU Parti olarak TEKNİK SERVİS gibi olduk. Bütün arızalar
bizi buluyor.
Türk milletinin yardımıyla hepsinin bozuk taraflarını
düzelteceğiz…
Paşa olmuş ama henüz “Silah arkadaşlığının ve Atatürk’ün
askeri olmayı” anlayamamış kişilerle hesap görülmeden, bize rahat yok! Onlara
hiç yok…
Aziz Türk milleti, takdir de karar da senin. Düşün öyle
kararını ver.