İyi haftalar değerli okurlarım,
1-7 Nisan kanser farkındalık haftası olması nedeniyle bu
hafta kanser farkındalığı ve pandeminin kanser tanı ve tedavisi üzerine
etkilerinden bahsedeceğim.
Covid-19 pandemisinin başlamasının üzerinden bir yılı aşkın
süre geçti. Bu süreç sosyal hayat, ekonomi, eğitim gibi pek çok alanda
etkilerini gösterdi. Ancak en önemlisi sağlık açısından yarattığı problemlerdi.
Hastalığın büyük bir sağlık sorunu olmasının yanı sıra çok sayıda kronik
hastalığın tanısı, tedavisi ve izleminde sıkıntılar yaşanmasına neden oldu.
Sağlık hizmetine ulaşmakta ve sürdürülebilirliğinin sağlanmasında bir takım
kısıtlamalar dönemsel olarak gündeme geldi. Bunlardan en önemli hastalık grubu
ise kanser hastaları idi.
Covid-19 bulaşması
korkusu ile insanlar hastaneye başvurmakta endişe yaşadılar. Yürütülen tarama
programları pandemiye yönelik filyasyon çalışmaları nedeniyle geri planda
kaldı. Farkındalık anlamında yapılan çalışmalar alınan tedbirler dolayısı ile
askıda kaldı. Kansere yönelik tanısal işlemler sağlık sisteminin pandemi ile mücadele
etmesi nedeniyle ertelenmek zorunda kaldı. Kanser tanısı alan kişiler
kemoterapi ya da radyoterapi uygulamaları esnasında bağışıklık sisteminin
etkilenmesi nedeniyle covid-19 enfeksiyonuna karşı savunmasız kaldılar.
Kanser tanı ve tedavisi ile ilgili bu kadar olumsuzluk
yaşanmasına rağmen unutulmaması gereken kanserlerin %30-50’si tarama ve erken
tanı ile önlenebilmektedir. Kanserin farkında olmak mücadelenin ilk adımını
oluşturuyor. Bakanlığın halen aktif olarak yürüttüğü meme kanseri, rahim ağzı
kanseri ve kalın bağırsak kanseri tarama programları devam etmektedir. Kanser
erken teşhis, tarama ve eğitim merkezleri ülkemizin dört yanında hizmetlerine
sürdürüyor.
Bedeninizin uyarılarına kulak verin!
Aşağıdaki şikayetlerden herhangi birine sahipseniz ve birkaç
haftadır devam ediyorsa sağlık kuruluşuna başvurmakta gecikmeyin.
• Memede
ağrısız, zamanla büyüyen bir yumrunun ele gelmesi
• Uzun
süreli ses kısıklığı veya öksürük
• İştahsızlık,
zayıf veya çok yorgun hissetme
• Yemekten
sonra hazımsızlık, yutmada zorluk, aşırı kilo kaybı veya alımı
• Karın
ağrısı, inatçı ishal veya kabız olma, zor veya ağrılı idrara çıkma.
• Açıklanamayan
gece terlemeleri
• Kanlı
idrar, dışkıda kan görülmesi, düzensiz adet kanamaları, burun ve diş eti
kanamaları
Meme kanseri her sekiz kadından birinde görülmektedir.
Düzenli yapılan meme muayenesi yanında 40 yaşından sora iki yılda bir yapılan
mamografi ile kanserden korunmak mümkün.
Rahim ağzı kanseri için 30 yaşından sonra beş yılda bir
yapılan rahim ağzından alınan sürüntü ve HPV testi kanserin erken dönemde
tanısının konulmasına ve tedavisini sağlayacaktır. Rahim ağzı kanseri 40 yaş
civarındaki kadınlarda gözükmektedir. Yapılan taramalar ile risk grubundaki
hastalar tespit edilmektedir.
Kalın bağırsak kanserinde ise dışkıda gizli kan taraması ve
gerekirse kolonoskopi yapılmaktadır. Tüm bu hizmetlerin KETEM merkezlerinden
ücretsiz olarak alabilirsiniz.
Sorularınız ve merak ettikleriniz için
[email protected] mail adresi ve profdryesimbayoglutekin instagram
hesabından bana ulaşabilirsiniz.