SON DAKİKA
SON DAKİKA


İman ve ibadet
24.02.2019

Hepimiz biliriz ki insan, yaratılmışların en üstünüdür. Zira insan, maddi ve manevi olgunluğun en son derecesine yükselebilecek şekilde yaratılmıştır. Bu yükseliş, fertlerin ve toplumların birbirlerine yardımcı olmaları ve aralarında iyi niyet ve kardeşliğe bağlı bir dayanışmanın bulunması ile mümkün olabilecektir. İslam dini, fertler ve toplumlar arasındaki ilişkileri en ideal esaslarla düzene koymak suretiyle, beşeriyetin huzur ve saadet içinde medeniyet ve fazilet yolunda el ele, gönül gönüle yürümelerini sağlayan yegane dindir ki, buna inanıyoruz.

Öyleyse iman, ancak gerçek ibadetle hakiki anlamını kazanır. Amelsiz iman ve imansız amel asla söz konusu değildir. Şu gerçeği unutmamalıyız ki, İslam dini, inanç konusunda “Önce düşün, sonra inan” der. İnancımızın temeli olan Kelime-i Şahadet getirirken; bütün ilahları reddettiğimizi, sadece Allah’a iman ettiğimizi, peygamberimizin önce kul, sonra Resul olduğunu ikrar ve tasdik ediyoruz. İnanıyoruz ki; ilk insan ve ilk peygamber Hz.Adem’le başlayan tevhit mücadelesinin temeli, “Yalnız Allah’a kul olmak” şeklinde özetlenebilir. Bu durumda insanın ilk meselesi “Kul olma”şuuruna sahip olmaktır. Bu durumda Kelime-i Şahadette yer alan “abd” kelimesi kavranmadan hidayet ilmine sahip olmak mümkün değildir.

“Hidayet ilmi” bütün ilimlerin başıdır. Yüce Allah “İnsanları ve cinleri ancak bana ibadet etmeleri için yarattım” buyuruyor. Yaratılış için tek sebep ibadet etmektir. Nitekim Kuran-ı Kerim’de “And olsun ki biz her kavme (Allah’a ibadet edin,Tağuta yani putlara kulluk etmekten kaçının diye tebligat yapması için peygamberler göndermişizdir” buyurmaktadır. Görüldüğü üzere, Allah’a kul olma hususunda tebliğe muhatap olmamış tek bir kavim gösterilemez. Değerli okuyucularımız,lütfen dikkat ediniz! İnsanlıkla beraber doğmuş olan din, insanların sonradan icat eyledikleri bir şey değildir.

Din hissi, esasen insanın fıtratında mevcut olan bir hakikattir. İradesi bütün varlıklar üzerinde hakim olan bir Allah’ın varlığını, hayır ile şerrin, faziletin ayrı ayrı olduğunu anlamak ve tasdik etmek insana mahsus ruhi ve fıtri bir keyfiyettir. İnsan doğarken bununla beraber doğmuştur. Din, tarihin her devrinde kişilere ve toplumlara hakim olan, insanları iyiliğe ve güzele davet eden ilahi bir kanundur. Değerli okuyucularımız, İmanımızı zaafa düşürecek davranışlardan kaçınalım ve Yüce Allah’a ibadet etmeyi asla ihmal etmeyelim...

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap