Çeşitli kaynakların incelenmesinden anlaşıldığına göre, klasik Roma tarihçilerinden MELA ve TACİTUS, Trabzon’dan söz ederken “şanlı ve çok şöhretli” kelimelerini kullanmaktadırlar. Bu kelimelerin Romalı tarihçilerce de kullanılmış olması, Trabzon’umuzun en az Roma kadar meşhur bir şehir olduğunu göstermektedir...
Daha geniş bir şekilde irdelendiğinde, muhteşem tarihiyle Trabzon’umuz... 4000 yıllık tarihi geçmişiyle Trabzon’umuz... Roma ve Bizans dönemlerini yaşayan Trabzon’umuz...
Fatih Sultan Mehmet’in fethettiği, Yavuz Sultan Selim’in valilik yaptığı, Kanuni Sultan Süleyman’ın doğduğu, Cumhuriyet’imizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün üç kez ziyaret ettiği şehir olan Trabzon’umuz...
Hepimizin de bildiği gibi Tarbzon’umuzun, 30 Mart 2014 yerel seçimleriyle büyükşehir statüsü kazanmasıyla yeni bir dönem başlamıştı. Yıllardır beklenen büyükşehir hayalinin gerçek olmasıyla, toplumumuzun her kesimi; ilçeleriyle, belde ve mahalleleriyle, belediyeciliğin kapsadığı her alanda (şehircilikte, eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, sosyal alanda, sporda...) daha fazla yatırım, daha fazla hizmet etme imkanlarına kavuşmuştur. Önümüzde hedef olarak odaklandığımız 2023'e doğru giderken, Trabzon Büyükşehir’in hazırladığı projelerin bir kısmı hizmete sunulmuştur. Bir kısım projelerin de hizmete
sunulması çalışmaları devam etmektedir. Bu dönemde yapılan çalışmaları görüyoruz, önümüzdeki dönemde çok daha fazla yatırım ve daha çok projenin hizmete sunulacağına inanıyoruz. Hizmete sunulmuş ya da devam eden projeleri burada tek tek saymaya gerek yok sanırım, zira bunları hepimiz görüyor, biliyoruz...
Barışın, kardeşliğin, hoşgörünün, sanatın kenti Trabzon’umuz... Ülkemizin birliği, dirliği, bölünmez bütünlüğü söz konusu olduğunda her zaman en ön saflarda yer alan Trabzonlumuz, hizmetin en iyisine layıktır. Trabzon’umuz, modern bir şehir olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Bu noktada Sayın Gümrükçüoğlu’nun da hakkını teslim etmek gerekir...
Değerli okuyucularımız; rahmetli Niyazi Trakçıoğlu’nun HORONUM şiirinden birkaç mısrayı hatırlayalım:
Horon bu tek kelime, neler ifade etmez / Yüzlerce mısra yazsam onu tarife yetmez.
O, güzel yurdumuzun bir bölgesi demektir / Horon bu bölge için su, hava ve ekmektir.
Onsuz tarla ekilmez, onsuz biçilmez başak / Onsuz fındık toplamaz kara zıpkalı uşak.
Horonum sulh demektir, sükunun olçüsüdür / Derneklerin neşesi, düğünlerin süsüdür.
Bütün bayramlarıma başka bir ahenk verir / O kıyar nikahımı, askere o gönderir.
Ben onunla taşarım, onunla kükrerim ben / Allah Allah, diyerek savaşa giderim ben...