SON DAKİKA
SON DAKİKA


BİZE BARBAR DİYENLERE BAK!
4.03.2018

Bize zararı dokunsun diye sınırlarımız boyunca terör örgütlerini pohpohlayanlar, onlara her türlü silah ve lojistik destek sağlayanlar gerçekten bizimle dost mudurlar? Doğal hakkımız olan terörle mücadelemizde “siviller öldürülüyor” yalanını yayarak, Afrin operasyonunun gayrimeşru ve başarısız olmasını “beş gözle” bekleyenler, gerçekten sivilleri mi düşünüyorlar, hayır…

Bir kere daha belirtelim ki; İkinci Dünya Savaşı (1945) sonrasından bu yana küresel güç olan ABD, masum sivillere karşı en büyük suç sayılan napalm ve atom bombası gibi nükleer silahlar kullanmış, onlarca ülkede sivil halkı bombalamış, kimyasal ve biyolojik silahları kullanmaktan çekinmemiş, yani geçmişi “soykırım”larla dolu bir ülke ABD… Şimdi soralım: "Masum sivilleri öldürmek, biz Türklerin mi, yoksa Amerikalıların ve batılı Avrupa ülkelerinin kanında mı var?”

Değerli okuyucularımız, sizlere tarihi bir gerçeği anlatmak istiyorum. Amerika’daki son Osmanlı Büyükelçisi Ahmet Rüstem Bey, Beyaz Saray’ı ziyaretinde yere serili ay yıldızlı halıyı görünce kıymetleri koparmış: “Şu yere serdiğiniz, ayaklar altında çiğnenmesini istediğiniz halı, benim ülkemin şerefidir, üzerinde hem dini inancımızın hem de bayrağımızın ay yıldızı vardır. Onun yeri ayakların altı değil, başın üstüdür. Bu halı, serdiğiniz yerden kaldırılmadıkça sarayınıza adım atmam…” Rüstem Bey, zamanın Osmanlısına yapılan haksızlıklara zaman zaman karşı çıkmış ve bazı basın organlarına da beyanatlar vermiş…

Bir beyanatında şöyle demiş: “Tarih boyu bizi barbarlıkla suçlayanlar, barbar Türkler diye feveran edenler; Cezayirlileri mağaralara doldurup dumanla boğanlar… Hintlilerin ağızlarına barut koyup ateşleyenler… Filipinliler'i su işkencesi ile katledenler ve zencileri linç edenler batılı değil mi? Bunlar barbarlık olmuyor da, Osmanlı’nın merhameti mi barbarlık oluyor? Merhametin adı ne zaman barbarlık oldu? Evet! Rüstem Bey’in bu çıkışları hem Wilson’u hem de hükümeti kızdırmış ve Amerika ile Osmanlı münasebetleri kopma noktasına gelmişti…

Maalesef ve maalesef yıllar yılı Amerikalılarla, Batılılarla yaşadığımız bazı sorunlarda, bugün beğenmediğiniz Osmanlı'nın büyükelçisi gibi bir tutum sergileyemedik. Ama bugün? Bugün, Batılı ya da Doğulu, kim olursa olsun şerefimizle, onurumuz ve gururumuzla kimselerin oynamasına asla göz yummayan, müsaade etmeyen bir yönetim sergiliyoruz, Türklüğün gururunu, haysiyet ve şerefini dünyada egemen kılıyoruz… Bugün geldiğimiz noktada, Türkiye’mizin dünkü ve bugünkü durumunu iyi düşünelim, dün neredeydik, bugün neredeyiz?

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap