SON DAKİKA
SON DAKİKA


Unutma ki dünya fani veren Allah alır canı!
1.02.2019

Bugün Barış Manço’nun 20. ölüm yıldönümü olunca yazmamak mümkün mü?

 “Giden gelmiyor acep nedendir!”

Yemen türküsü çok özel ve duygu yüklüdür…

Ne yazık ki gidenin geri gelmeyeceğini çok anlamlı sözlerle vurgular…

Kimler geldi kimler geçti bu dünyadan derken, Barış Manço’nun bugün ölüm yıldönümü olduğu haberlerini okudum…

Kayıtsız kalamadım…

Çünkü bazılarımızın çocukluğu, bazılarımızın gençliği, bazılarımızın yaşlılığı onunla geçti…

Hem de en güzel hatıralarla…

Unutulmamak, ardından hayırla yad edilmek çok güzeldir..

Kemal Sunal…

Münir Özkul…

Adile Naşit…

Sadri Alışık…

Ayhan Işık…

Ayşen Gruda…

Ve isimlerini sayamadığım birçok sanatçı gibi efsanedir Barış Manço…

Yediden yetmişe herkesin şarkılarını severek dinlediği, herkesin evine konuk olan unutulmaz bir isim…

Uzun saçları ve bıyıkları…

Kollarındaki düğmeler, ellerindeki yüzükler...

Elbiseler…

Birbirinden güzel sözleri çok şey anlatan şarkılar…

Çocukların “Barış abisi…”

Yıllar gelip geçiyor…

Giden geri gelmiyor…

Çünkü yerleri dolmuyor arkadaş dolmuyor…

Bugün 1 Şubat…

Barış Manço’nun aramızdan (1 Şubat 1999) ayrılışının 20. ölüm yıldönümü…

Böyle bir günde onu hayırla yad ederken, Fransa’da konserde yaşadığı, tarihe geçen ve adeta “DERS VERDİĞİ”  bir olayı sizlerle paylaşmak istedim…

Çünkü sadece şarkı söyleyen bir sanatçı değil gerçek bir Türk aydını da olduğunu belgelemişti o duruşu ile…

Bakın ne yapmıştı…

***

Barış Manço Fransa’da bir televizyon kanalının canlı yayınına konuktur.

Küstah bir spiker vardır ve Barış Manço ile dalga geçmektedir.

Sürekli “İşte Türk, yani barbar, vahşi vs… ” demektedir…

Barış Manço daha fazla dayanamaz ve spikere “Yanınızda kâğıt para var mı?” diye sorar!

Bu soruya spiker şaşırır ve “Evet var ama ne olacak” der.

Barış Manço ısrar edince spiker cebindeki kâğıt paraları çıkarır. Bu olaydan az önce Barış Manço canlı yayında “Anahtar” adlı şarkısını söylemiştir.

Bu şarkının bir bölümü şöyledir:

“Beş Akif- bir Saat Kulesi, iki Kule-bir Fatih, beş Fatih-bir Mevlana, iki Mevlana-bir Sinan” (Barış Manço / Anahtar şarkısı / Darısı Başınıza Albümü / 1992).

Bu şarkı bir matematik sorusudur ve şarkıda adı geçen kişiler o dönemdeki Türk parası olan banknotların arkasında fotoğrafı olan kişilerdir…

Barış Manço spikere sorar:

“Bu paranızda fotoğrafı olan kişi kim? ”

Spiker: “General .”

Barış Manço diğer paralardaki fotoğrafları olan kişileri de sorar, spikerin verdiği cevaplar hep aynıdır…

“General, amiral, komutan.”

Spikerin bu “Falanca general, falanca amiral, falanca komutan” cevabından sonra, bu sefer de Barış Manço cebinden Türk paralarını çıkarır…

Barış Manço der ki:

Bu parada fotoğrafı olan kişi Mehmet Akif Ersoy’dur. Şairdir…

Bu paradaki kişi Mevlana’dır. Düşünürdür…

Bu paradaki fotoğrafı olan kişi Fatih Sultan Mehmet’tir. Adaletin sembolüdür…

Bu paradaki kişi ise Atatürk’tür. “Yurtta barış, dünyada barış” diyen kişidir. Bizim paralarımız bunlar. Biz Türkler ince ruhlu, kibar, medeni insanlar olduğumuz için paralarımızın arkasına şairlerimizin, düşünürlerimizin, bilim adamlarımızın fotoğraflarını bastık…

Siz Fransızlar kendiniz barbar, vahşi olduğunuz için paralarınızın arkasına hep savaş adamlarının fotoğraflarını basmışsınız!

Barış Manço’nun bu müthiş cevabından sonra televizyon yöneticileri canlı yayını keserler ve spikeri yayından alırlar. Başka bir spiker yerine gelir ve canlı yayın yeniden başlar, yeni spiker Barış Manço’dan ve Türklerden özür diler…

***

Sevgili okurlar bu duruşa bir bakın…

Sadece şarkı söyleyen sanatçı değil, gerçek bir Türk aydını duruşu…

Bu dersi o anda orada kim verebilirdi ki?

Türk toplumuna örnekti Barış Manço…

Fransız spikerin küstahlığına karşı “PARANI GÖSTER”  diyerek ortaya koyduğu duruş, bir Türk sanatçının kendisini nasıl yetiştirmesi gerektiğinin en güzel örneğiydi…

Barış Manço unutulmaz ve yeri asla dolmaz…

Hala her biri sadece okunan değil sözleri ile çok şey anlatan “Aynalı Kemer”, “Sarı Çizmeli Mehmet Ağa”, “Can Bedenden Çıkmayınca”, “Halil İbrahim Sofrası”, “Dağlar Dağlar”, “Yemen Türküsü”, “Arkadaşım Eşek”, “Nane Limon Kabuğu” , “Kol Düğmeleri”  ve daha birçok şarkısı hala kulaklarımızda değil mi?

Giden geri gelmiyor arkadaş!

Ne yazık ki yeri de dolmuyor…

Yazımı o unutulmaz “Can bedenden çıkmayınca” şarkısı ile bitirmek istiyorum…

Kara haber tez duyulur unutsun beni demişsin 
Bende kalan resimleri mektupları istemişsin 
Üzülme sevdiceğim bir daha çıkmam karşına 
Sana son kez yazıyorum hatıralar yeter bana 
Unutma ki dünya fani veren Allah alır canı 
Ben nasıl unuturum seni can bedenden çıkmayınca  
Kurumuş bir çiçek buldum mektupların arasında 
Bir tek onu saklıyorum onu da çok görme bana 
Aşkların en güzelini yaşamıştık yıllarca 
Bütün hüzünlü şarkılar hatırlatır seni bana

***

Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun, nurlar içinde yatsın…

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap