Artık seçim haftasına girdik.
Şafak 6.
Türkiye nefesini
tutmuş, 31 Mart Pazar günü yapılacak olan yerel seçimlerin sonucunu bekliyor.
Hiç tartışmasız adı yerel ama ortaya konulan mücadele ile
genel seçimden daha da öteye taşınan bir seçim gerçeği, milletin karşısında...
Herkes topu tüfeği ile sahada...
Düşmana bile
söylenmeyecek sözler, meydanlarda...
Yerel seçimlerde ne koşulur?
Belediye başkan adaylarının ve liderlerin şehirlere yapacağı
hizmetler ve projeler...
Nerede?
***
Sahtekar...
Vatan haini...
Terörist...
Ahlaksız...
Şerefsiz...
Üçkâğıtçı...
Hırsız...
Vaatler bunlar ne yazık ki!
Sizin anlayacağınız 31 Mart seçimleri öncesi hakaretin bini
bir para olup çıkmış durumda...
Seçimin adını Cumhur İt tifakı “BEKA” Millet İttifakı “İKTİDARDAN
KURTULMA” koyarak, resmen silahsız bir savaş yapıyor...
Millete gına geldi dersek abartmayız...
Bakıyorum milletin
hiç umurunda değil seçimler.
Liderler bağırıyor...
Sokaklar susuyor...
***
Şu bir gerçek ki;
CHP, İYİ Parti ve SP
dolayısıyla HDP...
Yani Millet İttifakı;
Topu ve tüfeği ile hedefindeki Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan’a karşı ilk kez zafer kazanmak için son barutlarını atıyor.
Oldu oldu, olmadı elveda!
Çok ilginç umutlarını bu seçime bağlayan, yurt dışındaki
kaçak FETÖ’cüler bile sosyal medyada seçime müdahil olmak için uğraşıyor!
Bu arada AK Parti
içerisindeki, yeni parti kurmaya hazırlananlar da, Erdoğan’ın bu seçimi
kaybetmesini dört gözle bekliyor.
CHP içerisinde başını Muharrem İnce’nin çektiği parti içi
muhalifler de Kılıçdaroğlu’ndan kurtulma hesabı yapıyor...
Yani devir sadece seçim devri değil, hesap devri de.
Yani içeriden dışarıdan, gizliden saklıdan Türkiye üzerinde
düşüncesi olan herkes, 31 Mart yerel seçimlerinin bir kenarından tutmaya
çalışıyor...
***
Millet İttifakı
(CHPİYİ Parti-SP) ve HDP, özellikle büyükşehirlerde (İstanbul-Ankara) iktidarın
kaybetmesi halinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni tartışmaya açarak erken
seçim için bastırmak adına pusuda bekliyor.
Kemal Kılıçdaroğlu...
Meral Akşener...
Temel Karamollaoğlu...
Biliyorlar ki, kazanmaları
halinde varlıklarını idame ettirip nefes alacaklar, kaybetmeleri halinde
siyaset sahnesinden jübile yapmadan çekilecekler...
Yani muhalefet 31 Mart’ı olmak ya da olmamak seçimi olarak
görüp, topu tüfeği ile saldırıyor...
***
Diğer tarafta;
Cumhur İttifakı...
Yani AK Parti ve MHP...
Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan hem her şeye adeta tek başına göğüs geriyor hem de 17 yıllık
tartışmasız üstünlüğünü korumak istiyor...
Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümüne yani 2023’e dimdik
ayakta girebilme yolundaki son virajı kazasız geçmenin, muhalefeti bitireceğini
düşünüyor.
Çünkü 31 Mart’tan sonra 4.5 yıl seçim yok ülkede.
***
Peki seçim sonuçları ne olur?
Şu bir gerçek ki, hem Cumhur hem de Millet İttifakı’nın gözü
büyükşehirlerde...
Görünen o ki;
Hiçbir parti, hiçbir aday için çantada keklik bir seçim
yaşanmayacak.
İstanbul, Ankara,
Antalya, Bursa, Mersin, Adana, Eskişehir gibi şehirlerde bugüne kadar yapılan
bütün anketlerde başa baş bir mücadele görülüyor.
Bütün bu illerde puan farklarının 1 ile 3 arasındaki
değişmesi, seçimin nasıl kıran kırana geçeceğini gösteriyor.
Ama kararsız kitlenin büyük oranda olduğu gerçeğine
baktığımızda, kararsızların sandık başındaki tercihlerinin seçimlerin kaderini
değiştireceğini söylemek hiç de zor değil.
Böylesi adı yerel ama
anlamı genel olan seçim süreci Cumhuriyet tarihinde yaşanmadı!
Yerel seçim değil
“Olmak ya da olmamak
seçimi.”
Bakalım neler olacak?
Şu bir gerçek ki,
2002 yılından bu yana geçen 17 yıllık süreçte yapılan seçim üstüne seçimler,
sözde Ergenekon davaları, Gezi olayları, 17/25 Aralık olayı, hendek olayları,
patlayan bombalar, 15 Temmuz darbe girişimi ülkeyi ve milleti öylesine yordu
ki...
Allah vatanımızı ve milletimizi korusun demekten başka
çaremiz yok.
Bu arada döviz alıcılarının da pusuya yatmaları çok
enteresan!
Bir bildikleri mi var?