SON DAKİKA
SON DAKİKA


Kurmay Yarbay Nuri Bey'i tanır mısınız siz?
10.04.2019

Bu şehir tarihini bilmiyor?

Bu şehir yetiştirdiği değerleri tanımıyor…

Bu şehir yetiştirdiği değerlerin hakkını teslim etmiyor..

Veya bilip  ideolojik bataklığın içine gömüyor…

Sevgili  Turhan Eyüboğlu  her zaman olduğu gibi yine araştırmacı duyarlılığı ile gündeme getirince  kayıtsız kalmak ve yorumlamamak mümkün olmadı.

Çünkü önemli bir konu bu…

Mustafa Kemal’in arkadaşlarından öyle bir ismi  hatırlattı ki  inanıyorum büyük bir çoğunluğumuz gibi bu şehrin yönetenlerinde bugüne kadar o isimden haberi olmamıştır..

Eyüboğlu, ”Bakalım sizin de benim gibi yüzünüz kızaracak mı? “ diyor…

Okuyalım…

***

Mustafa Kemal tüm arkadaşlarını severdi; fakat herkes onun Ali Fuat ile samimi olduğunu biliyordu. İki üç haftada bir onların evine mutlaka giderdi. Bu süre aksatıldığında Ali Fuat'ın babası haber yollar, O'nu davet ederdi.

Bir hafta sonu İsmail Fazıl Paşa, yine Kemal'i evine davet etmişti.

Sohbetle geçen yemek sırasında Ali Fuat ile Kemal'e derslerine giren öğretmenlerini sordu. Tabiye dersi öğretmeni Kurmay Yarbay Nuri'den henüz ders almadıklarını öğrendiğinde çok üzüldü.

"Çocuklar komutanınız mesleğini bilen, geniş görüş ve bilgiye sahip olan biridir. Ondan ders almış olsaydınız çok şey kazanırdınız. Ders almadığınıza üzüldüm."

Kemal, Paşa'nın bu anlatımından sonra komutanı merak edip araştırır.

Kurmay Yarbay farklı bir öğretmen, yetenekli bir askerdi.

Ayrıca centilmen, cesur ve usta bir strateji uzmanı olarak tanındığına şahit olur. Öğrencilerine bir ağabey gibi davranır, onlara sadece ders vermekle yetinmez hayata dair her şeyi öğretirdi.

Bu bilgiler O'nu çok etkilediği için ondan son sınıfta alacağı dersleri iple çekiyordu.

Artık Kemal son sınıfa geçmiş ve Yarbay Nuri Bey de o gün ilk dersleri için sınıfa gelmişti. Sınıfa uzun uzun baktı; sanki herkesi beden dilinden tanımaya çalışıyordu. Bir süre süren sessizlik komutanın konuşmasıyla bozulmuştu.

"Bir erkan-ı harp subayı, askerlik dışında bilgilerle de donanmış olmalıdır. Yarın hepiniz kumandan olacaksınız, sorumluluk yükleneceksiniz. Kumandan yalnız emreden değil, aynı zamanda öğretendir de! İleride millet ve memleket işlerinde değişik ve büyük görevler alabilirsiniz. Bu memleketin cahil idare adamlarından ve cahil kumandanlarından çektikleri sayılmayacak kadar çoktur. Onun için bilgi ve ahlak yönünden daima bulunduğunuz topluluğun üstünde kalmayı bilmelisiniz."

Yarbay Nuri o gün değişik savaş şekillerinin anlatıldığı o derste "Gerilla nedir, ne değildir?' diye uzun açıklamalarda bulundu.

Sonun da "Efendiler, gerilla faaliyetleri ne kadar zor ise onu bastırmak da o nispette güçtür." deyip sınıfa baktı. Kemal söz aldı:

"Efendim konuyu daha iyi anlayabilmemiz için olayı memleketin herhangi bir yerinde geçmiş gibi açıklamanız mümkün mü?"

Yarbay Nuri nezaketen yapılan bu isteğe hayır diyemedi!

Bütün detaylarıyla harita üzerinde örneklerle anlatmaya başladı. Dersler çok yoğundu; fakat kıymetli öğretmen kumandanlar, bu yoğun dönemi savaş sanatının en ince ayrıntılarını öğrencilerine öğreterek keyifli hale getirmişlerdi.

Kemal, özellikle Yarbay Nuri'den o kadar faydalandı ki bir gerilla harbinin bütün inceliklerini öğrendi. Usta kumandan Yarbay Nuri, gerilla ile haber alma teşkilatını kolaylıkla birleştirmiştir.

Akademi öğrencilerini bir istihbarat teşkilatı kurma konusunda mükemmel yetiştirmişti. Yarbay Nuri, sınıfta uygulamalı dersler verirken:

"İstihbarat mühimdir; lakin asıl olan bu öğrendiklerinizin vatanımızın ve milletimizin lehinde kullanılmasıdır!" diyerek onları ikaz etmekten de geri kalmıyordu.

Yarbay Nuri'nin dersleri tüm akademi öğrencilerinin ilgisini çekiyordu; fakat Kemal bu dersle diğer arkadaşlarından daha çok ilgileniyor ve öyle sorular soruyordu ki Yarbay Nuri dersini daha ayrıntılı anlatmaya mecbur oluyordu.

Kemal'in dersine ilgisini ve başarısını gören Yarbay Nuri bir gün:

"Aferin Mustafa Kemal Efendi! Sen gerilla harbi ve istihbarattan faydalanma bahislerinde beni de geçtin!"

İşte bu komutan ve bunun gibi komutanların öğretileri sayesinde Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları ülkemizi paylaşmaya kalkan emperyalist güçleri İzmir'de denize döktü.

Yarbay Nuri Bey ve onun gibi komutanların öğrettikleri ve verdikleri dersler sayesinde dünyanın her yanında diktatör yönetimler varken, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk demokrasiyi seçerek Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni Kurdu.

Kurmay Yarbay Nuri Bey ülkesine sonsuz hizmetler vererek, bizi emperyal güçlerden kurtaran komutanları yetiştiren, onlara yüksek ahlak işleyen bu komutandı?(1)

İşte  Kurmay Yarbay Nuri Bey  Trabzonluydu…

Evet bu şehrin kendisiydi..

***

Eyüboğlu yazısının sonunda diyor ki!

“Şimdi size soruyorum siz hiç Kurmay Yarbay Nuri Bey'in ismini Trabzon'da bir yerde gördünüz mü?

Siz hiç Kurmay Yarbay Nuri Bey'in yılda bir defa anıldığına şahit oldunuz mu?

Siz hiç Kurmay Yarbay Nuri Bey'in bir büstünü, yaptıklarını anlatan bir anıta herhangi bir yerde rastladınız mı?

Mekanın cennet olsun!

İnşallah bizi affedersin!

Sizi geç tanıdığıma çok üzgünüm!”

Serzenişin de haksız mı?

Bakın daha  bundan birkaç hafta önce Çanakkale zaferini kutladık.

Siz hiç Çanakkale'de ilk şehit subay olan Trabzonlu Murtaza Bey için birkaç kelime söyleyen veya adının bir yere verildiğinden bahseden birini gördünüz mü?

Şimdi size soruyorum!

Çanakkale'nin ilk subay şehidine borcumuzu göstermek için ismini şimdiye kadar kalıcı bir esere vermek Trabzon'un seçilmiş veya atanmış insanlarına yakışmaz mıydı? Söyleyin yakışmaz mıydı?

Ne yazık ki bu şehir yetiştirdiği değerleri bilmeyen, bildiklerinin ise değerini  veremeyen değil vermeyen bir şehir…

Bu şehrin gerçek bir müzeye ihtiyacı var..=

Evet gerçek…

Bu şehrin yetiştirdiği değerleri genç nesle sunacak öğretecek bir müzeye ihtiyaç var..

Düşünüyorum da Trabzonlular bilmese de tarihte önemli işler yapmış; yüzlerce, belki de binlerce insanımız var.

Yani bu şehre beş müze de yapsanız bunların eserlerini sergilemeye yetmez…

Çanakkale  savaşına katılan Trabzon lisesi öğrencileri unutulur mu?

Bu ülkenin misak-i milli sınırların çizildiği Lozan’a üye olarak  katılan Hasan Sakalar unutulur mu?

Unuttuk ama…

Bir yerde  adını bile yaşatamadık…

Neden?

Vefasızlığa üzerimize yok..

Ne yazık ki tarihi kahramanlarımızdan siyasetçilerimize spor adamlarımıza kadar  bu hep böyle oldu…

Bunları  anlayacak ve bunlar için adım atacak bir yönetici veya bir siyasetçi bu şehirde görmedik ne yazık ki?

Diyeceğim şu ki;

Bu şehrin evladı devlet adamlığı kimliği olan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu  farkını ortaya koyarak  bu şehir adına gerçek bir tarihi müze ile Trabzon tarihine ışık tutacak başkanda olmalıdır..

Olacağına inanıyorum…

Kaynak(!)  Nurten Aslan “Küçük Anılarda Büyük Sırlar. Bir kahraman doğuyor.” sayfa 118/ 119/1291

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap