SON DAKİKA
SON DAKİKA


Kurgulanan Türk futbol düzeni!
4.03.2019

M. Ali Yılmaz’ın 2004 TFF kongresinden sonra “Bazen kaybedenler kazanır” sözünü hatırladım

Türk futbolu resmen kurgulanmış...

Bunun başka izahı yok.

Anlatalım...

1-Fenerbahçe kurtarılacak...

Ligde gelinen nokta itibarıyla artık bu işin şakası olmadığını gören derin futbol yöneticileri, Fenerbahçe’yi kurtarmak için düğmeye basmışlardır. Son Rizespor maçında son dakikalarda verilen yüzde yüz haksız penaltı kararı ile kazanılan üç puan, bunun açık göstergesi olmuştur.

Fenerbahçe için devreye girilmiştir.

Tıpkı 2010-2011 sezonu gibi.

Bir düşünün Rize maçının kaybedildiğini...

Ve haftaya Başakşehir ile maçı olduğunu...

Aman ne olur ne olmaz düşer ha!

2-Başakşehir şampiyon olacak...

Sadece bugün demiyorum.

Ligin başından bu yana bunu söylüyorum. Bu lig Başakşehir’in şampiyonluğu üzerine kurgulanmıştır.

Başakşehir aleyhine tek bir hakem hatasının yaşanmadığı bir sezona tanık oluyoruz. Her sıkıştığında önü açılıyor.

Maçlarında en kritik, en zorlandığı anlarda hakemlerin Başakşehir lehine verdiği kararları görüyoruz. (Dünkü Malatyaspor maçında penaltı kararı ile kapının açılması gibi)

3-Galatasaray kupayı alacak...

Galatasaray her ne kadar Trabzonspor maçında resmen hakem kararları ile kazanmış olsa da (Bunu Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz de itiraf etti) takımın bu ligde böyle bir ortamda şampiyon olması mümkün değil.

TFF kesinlikle karşısında...

Bir düşünün Erzurumspor ligde bundan önce kendi evindeki 8 maçı 13.30’da oynamış.

Gündüz eksi 2 derecede oynanması gereken Galatasaray maçı eksi 12 derecede oynandı.

Malatyaspor-Başakşehir maçı saat 16.00’da güzel bir havada oynanırken, Erzurum- G.Saray maçı saat 19.00’da!

Neden?

Bol keseden para harcayarak transferler yapan seyircisiz ‘proje takımı’ Başakşehir, mutlaka şampiyon olacak. Lig yarışı iki üç haftaya biter.

Tıpkı Fenerbahçe’nin küme düşme yarışında işinin şansa bırakılmayacağı gibi, Başakşehir’in de şampiyonluğu son haftalara bırakılmaz...

Galatasaray ne olacak?

Ligi ikinci bitirip Şampiyonlar Ligi ön eleme maçı oynama hakkı kazanacak.

Ağzına da Türkiye Kupası balı sürülecek.

4-Beşiktaş’ı mı soruyorsunuz?

Onu da üçüncü yapıp Avrupa’ya yollayacaklar.

5-Bizim Trabzonspor ne olacak?

Ah be gülüm ah!

Böyle gelmiş böyle gidecek.

Sahipsizlik böyle bir şey.

Ne zaman kafasını ayağa kaldırmışsa Ali Cengiz oyunları ile başı ezilmeye çalışılmıştır. 

Adını da ‘Gönüllerin şampiyonu!’ koymuşlar. 

96 yılını unuttunuz mu?

Ya 2010-2011 şike sezonunda çalınan şampiyonluğu? 

Sonrasında ‘Gönüllerin şampiyonu’ olarak ağzımıza sürülen balı?

İşin özü budur.

***

Sevgili okurlar...

Türk futbolu sizlere ömür!

Bir düşünün...

Bir Futbol Federasyonu Başkanı Türk milli takımının başına Şenol Güneş’i teknik direktör olarak açıklıyor.

Ortada daha imza yok. 

Haziranda imza atılacak.

O federasyon başkanı bu kararın açıklanmasından 5 dakika sonra istifa ettiğini duyuruyor.

Ve haziranda TFF kongresi var.

Peki yangından mal kaçırırcasına milli takımın teknik direktörünün görevine son verip, yeni teknik direktörü açıklayıp ‘Haziranda başlayacak’ diyerek milli takımı teknik direktörsüz bırakmak hangi aklın ürünü?

Kararınız Şenol Güneş ise...

Ki öyle...

Doğru bir karar...

Bekleyin haziranı.

***

Sevgili okurlar...

Türk futbolu sizlere ömür!

Hak, hukuk, adaletin olmadığı, hukukun üstünlüğü veya güçlülerin değil daha da güçlülerin hukukunun yol aldığı Türk futbolunun iki yakası bir araya gelmez.

Bakın Avrupa’da takımımız yok. 

Olmaz kardeşim!

Allah çarpar!

Dedim ya;

Türk futbolu sizlere ömür!

Milat da 2010-2011 şike sezonudur!

Son sözüm şudur:

Türk futbolunun ‘babayiğit’ bir başkana ihtiyacı vardır. 

Ortaya çıksa önünü keserler böyle bir babayiğidin. 

***

Türk futbol yönetiminin bittiği güne gelelim.

2004 yılında bütün futbol dışı ve içi güçlerin karşısına başı dik alnı açık şekilde çıkarak (Bakan iken devrim yaparak futbola getirdiği özerkliği korumak için) TFF Başkan adayı olan Trabzonspor Onursal Başkanı Mehmet Ali Yılmaz gibi bir bayayiğide ihtiyaç var. 

Var mı bugün öyle biri?

Nerede!

O gün Türk futbolunun kurtuluşu adına son şans niteliğinde bir seçimdi.

O gün futbol dışı güçlere teslim olmak adına son seçimdi.

O gün Mehmet Ali Yılmaz’ı satıp Levent Bıçakçı’yı kazandırdıklarını sananlar aslında Türk futbolunu satıyorlardı.

Bir düşünün o gün Trabzonspor yönetimi ve delegeleri bile oyunu Onursal Başkan M. Ali Yılmaz’a vermeme talihsizliğini yaşatmıştı bu camiaya.

Unutmadık.

O gün salondaydım.

Çok az bir farkla kaybetmişti Mehmet Ali Yılmaz.

Seçimi az bir farkla kaybederken Sheraton Otel’in lobisinde oturduğu sırada basın mensuplarına aynen şunu söylüyordu:

“Birilerinin üzerinden şaibeyi kaldırmak için bu işe giriştik. Ama delege bunu istemedi. Kaybeden mi kazanıyor, kazanan mı kaybediyor hep birlikte göreceğiz. Bazen kaybedenler kazanır.

Türk futbolu sizlere ömür!

Bekleyin görün.”

Bekledik ve gördük.

O gün bugün Türk futbolu kurgulanmıştır.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap