Kıssadan hisse demişler ya...

Bakın çok anlamlı bir örnek...

Nasrettin Hoca deyip geçmeyin.

Hani o sırça köşklerde oturanlar var ya...

Hani makam ve mevki sahibi olduğu zaman insanlara tepeden bakanlar var ya...

Yani burunlarından kıl aldırmayanlar var ya...

İyi okusunlar!

---

Nasrettin Hoca'ya sormuşlar:

“Kimsin?”

“Hiç” demiş Hoca, “Hiç kimseyim.”

Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş

Hoca:

“Sen kimsin?”

“Mutasarrıf” demiş adam kabara kabara.

“Sonra ne olacaksın?” diye sormuş Nasrettin Hoca.

“Herhalde vali olurum” diye cevaplamış adam.

“Daha sonra?” diye üstelemiş Hoca.

“Vezir” demiş adam.

“Daha daha sonra ne olacaksın?”

“Bir ihtimal sadrazam olabilirim.”

“Peki, ondan sonra?”

Artık makam kalmadığı için adam boynunu büküp son makamını söylemiş:

“Hiç.”

Ve Nasrettin Hoca “Daha niye kabarıyorsun be adam. Ben şimdiden senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım: Hiçlik makamında!” demiş.

***

Sevgili dostlar, anladınız mı Nasrettin Hocayı? Anlamayanlar varsa demek ki aynaya bakmaları gerekiyor.

Gerek iş dünyasında...

Gerek bürokraside...

Hele hele siyasette “GÜVEN” esastır.

Omurgalı insanlarla yapılır.

Eskilerin güzel bir sözü var:

“ÖNCE REFİK, SONRA TARİK.”

Söylemlerinin tersini yapmak için fırsat kollayan rüzgar güllerinin siyasette alacağı herhangi bir mesafe yoktur.

Çünkü hiçlik makamının en büyük taliplisi oldukları aşikardır.

VE GÜNÜN SÖZÜ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan:

"Şu anda Gazze kasabı olan Netanyahu bir savaş suçlusu olmanın ötesinde kesinlikle Gazze kasabı olarak Miloseviç nasıl yargılandıysa bu da yargılanacaktır."

YILMAZ ÖZDİL - AK PARTİ - CHP ÜÇGENİ

Yılmaz Özdil...

Türk basınının en önemli muhalif kalemlerinden biridir.

Son döneme yazdığı kitaplarla damga vurdu.

Allah versin iyi de kazandı.

Dün Ankara’da bir kitabevinde arkadaşlarla gezerken yeni kitabını gördüm.

O anda bir arkadaş ilginç bir yorum yaptı.

Dedi ki;

“Yılmaz Özdil 22 yıl AK Parti’yi eleştiren yazılar yazdı. Hem de ne yazılar!

Hala da yazıyor.

Başına herhangi bir sıkıntı gelmedi.

Ama ne zaman ki demokrat(!) CHP’yi eleştirdi, aktif gazetecilik yaşamı CHP’nin baskısı ile sona erdirildi.”

10 numara yorum oldu.

KARAR ALDIK YOLLAMIYORUZ!

Hayatı boyunca ihracat-ithalat yapmamış, bütün ticari hayatında marketten alışveriş yapan ve ev bütçesini dahi ayarlamayanlara karşı güzel bir anlatımı okudum.

Deniyor ki,

Aşağıda Türkiye İhracatçılar Meclisi resmî ihracat rakamları:

2022 Kasım ayı İsrail’e ihracat 550 milyon dolar, 2023 Kasım ayı 301 milyon dolar,

Yani...

Farkı %49.1 2023 Ekim ayı ne kadar?

327 milyon dolar.

Fark %7.4.

Neymiş her ay ihracatımız düşüyor. Peki...

İthalat 1.8 milyar dolardan 1.2 milyar dolara düşmüş.

Ayrıca...

Yapılan  301 milyon dolarlık ihracatın içindeki yaklaşık 150 milyon dolar Batı Filistin’e

gidiyor. Öyle “Karar aldık yollamıyoruz” diyemezsiniz.

Direkt savaş hali ilan etmediğin sürece senin firmaların hem tazminat öder hem uluslararası ticaret lisanslarını kaybederler.

Biline!

İSRAİL MEDYASINDAN..

İsrail medyası, Hamas'ın İsrail'i oyuna getirdiğini itiraf etti.

The Jerusalem Post: "İsrail Hamas'ı dinlediğini zannediyordu. Dinleme cihazlarını önceden fark eden Kassam Tugayları, İsrail'i yanlış yönlendirerek zayiat vermesine neden oldu."

İsrail/Kanal 14:

“Hamas’ın yeni, tuhaf, yıkıcı ve ölümcül, lazer bazlı patlayıcı bir silah kullandığı, bunun ev yapımı bir silah olmadığı düşünülüyor." 24 saat içinde 25 askeri araç tahrip edildi ve 75 İsrail askeri öldürüldü.”

İsrail/ Kanal 13:

“Gerçekçi olmak zorundayız, bu dönemde Gazze'yi kontrol edemeyiz, Lübnan'a, Suriye'ye ya da başka bir yere yayamayız, iş çok zorlaştı. Artık yapılması gereken en iyi şey, kaçırılan insanları bölgeden uzaklaştırmaktır. Gazze'nin kuzeyinde başarısız olduk, şimdi de güneyde çabalıyoruz. Güneyde başarısızlık, Hamas'ın sonsuza kadar zaferi demektir.”