Darbımesellerde:
Dünya için geçerli olan; “Bir musibet bin nasihatten
iyidir.”
Türkiye için ise; “Bin musibet, yüz bin nasihatten iyidir.”
bile işe yaramaz haldedir!
En çarpıcı misal mi?
Pandemi süreci ve ardından Rusya-Ukrayna savaşı ile Dünya
için (Türkiye’yi içinde saymaz isek) bir numaralı ve de en önemli sektör
gıda-tarım oldu.
Hemen hemen her ülke “Tarım ve gıda da üretim seferberliği.”
başlattı.
Türkiye’nin başlattığı ise, “Toplu konut inşa seferberliği.”
oldu.
Gel de bir darbımeseli daha hatırlama bakayım:
“Dünya gider Mersin’e, biz gideriz tersine!”
*
Sorduk ya, “Üretime bu kadar zıtlık olur mu?”
Akaryakıt da bile dolaylı olarak zıtlığımız zuhur eyliyor!
Nasıl mı?
Benzin daha çok ne amaçla ve nerede kullanır?
Genelde zevk-ü sefa adına kullanmak ve gezmek için
otomobillerde…
Peki motorin nerede kullanılır?
Genelde ticari araçlarda, sanayi ve tarımsal faaliyetlerde!
Yani üretime aracılık eden bir cümle araç gereçte!
Peki! Türkiye’de benzin mi pahalı, yoksa motorin mi?
El cevap: “Motorin. Hem de geçmişin tam tersine!”
Daha dün, “benzine indirim, motorine bindirim” yapılmadı mı?
*
Haa!
Yeri gelmiş iken; “Üretime zıtlık” konusunu tamamen sadece
getirip hükümete dayamak haksızlığın daniskası olur!
Çünkü gerçeğin tarifi, tabandan tavana kadar üretmeyi
sevmeyen Adem oğlunun çokluğu sahip olduğu bir Türkiye toplumunun varlığıdır!
Hem de buna, “Rızkın onda dokuzu ticarettir.” şeklinde Hadis bile uyduracak kadar!
Çünkü Hadis’in bile doğrusu “Rızkın onda dokuzu
üretimdedir.”
Üretmeden sadece ticaret yapmayı yol olarak seçenlerin
akıbeti başkalarına ben diyeyim “aracılık”, siz söyleyin “uşaklık” etmeden
öteye gidemez!
*
O ki üretimden dem vurduk, oradan devam edelim mi?
Etmez isek, sadece işimize değil, memleketimize de ihanet
etmiş oluruz.
Türkiye’de çalışıp üretenler mi para kazanıyor?
Yoksa başta yasal faizci bankalar olmak üzere, para babaları
mı?
BDDK denilen Bankacılık Düzenleme ve Destekleme Kurumu’nun
verilerine göre, 2022’nin ilk 6 ayındaki banka kârları (Türkçesi faiz
getirileri) yüzde 400 artarak yaklaşık 170 milyar liraya ulaştı.
Bankalar kazanıyor da, para babaları boş mu duruyor
sanıyorsunuz?
TTKM diyebileceğimiz Türk Tipi Kalkın Modeli ile bir yıl
bile dolmadan 50-60 milyar liralık faizi bile (faiz-nas ikilemi ile karşı
çıkılmasına rağmen) aştı gidiyor.
*
Ezcümle; ben diyeyim “ahalisinin”, siz söyleyin “ümmetinin”
tamamına yakın kısmı “Çalışmak en büyük ibadettir” buyuran İslâm’a tabi olan
ülkede yan gelip yatarak, para ile para kazananlar aldı başını gidiyor!
Çok çalışıp, çok üretip, çok satıp, bu ülkeye çok döviz
kazandırmak için ellerinden geldiğince çaba gösterenler de battıkça batıyor.
*
Şu sıralar fındık pazara inmeye ve de fiyatı da çok
konuşulmaya devam ettiği için bu konuda yanlış beyanda bulunanlara şimdilik tek
cümle ile nokta koyarak bir gerçeği hatırlatayım:
“Bugünkü sistemde fındıkta taban fiyat diye bir tanım, tarif
ve sınır yoktur. Yani TMO’nun ki taban değil, kendisinin alım fieyatıdır.”