Hani denir ya;
“Yan ben anlatamıyorum, ya da bunlar anlamıyorlar!”
1945’den beri ben diyeyim
“temcit pilavı yapılan”, siz söyleyin
“yalanla avutulan” Doğu Karadeniz’e tren
yolu masalı sürdürülüyor.
Ama ortada bırak tren yolunu, “fol yok, yumurta yok” desek
de yeridir.
Sadece, “lâf, lâf, lâf” var!
Haa Erzincan’dan, haa Samsun’dan, Doğu Karadeniz’e,
Trabzon’a trenin yolu bir türlü döşenemedi!
Ama ağızlara sakız gibi yapılması da hiç bitirilmedi.
Son olarak Trabzon’da deniz doldurularak yapılması,
kararlaştırılan değil düşünülen (!) Yatırım Adası için de, “Tren yolu döşenmeden olmaz” diye beyanatlarda patlatılınca (!) “ Demek ki Yatırım Adası için de
bir 80 sene beklenecek” diye kendi
kendime söylenmedim değil!
Eee, tren 80 yılda gelemediğine, tren ile yatıp kalkanların
da, yatırım adası da demir yolu
olmadan kurulamayacağını söylediklerine
göre (!), her ikisi için “durmak
yok, beklemeye devam!”
Yeri gelmiş iken, “Bir
memlekette tren yolundan 80 yıldır söz ediliyor da, oraya raylar döşenmiyor
ise, bundan başka bir şey, bir bit yeniği, hem de büyüğü var demektir.” diye düşünenlerin sayısı hiç de az değil.
Onun da perde arkasını artık irdelememiz gerekiyor sanırım!
BU KEZ YIKAN ÖVGÜ
ALACAK AMA!
“Yapmak zor ama
yıkmak kolaydır” ifadesi ile genel de
yıkmanın kolay, yıkanların da kötü olarak eleştirilmesi demek olan bir
ifadededir.
Yani yapan değil, yıkan olumsuz eleştiriler alır.
Ancak Trabzon’da bunun tam tersi söz edilebilecek bir durum,
bir mekân söz konusu!
Yani yapanın olumsuz eleştirildiği, ancak olumlu eleştiriyi
alacak olanın da bir türlü doğruyu hayata geçirip yıkımı yapıp, ucubeyi ortadan
kaldırarak bir türlü övgüye mazhar olamadığı bir yer.
Reşadiye Caddesi’nin yol ile birleştiği İtfaiye önündeki
kavşakta yer alan ben diyeyim “viyadük”, siz söyleyin araç üst geçidi…
2 yıl öncesinden bildiğimiz kadarı ile de yıkılacak.
Ama ne zaman?
Ya da neden geciktiriliyor?
Etkililer ve yetkililer neden övgü almak istemiyor?
Bilen var ise beri gelsin! Yani izah eylesin! Ya da kamuyu
bilgilendirmek için bize iletsin.
DÜRÜSTLÜK, AKIL, SİYASİ İRADE...
Bir kenara, hem de birkaç kez not
eylemişiz!
Nedeni, Türk Tipi siyasete örnek
teşkil edecek binlerce ifade, eylem hatırlattığı için olsa gerek!
Notu paylaşalım:
“Derler ki, Tanrı insanlığa özgü üç özellik yaratmış…
Dürüstlük, akıl, siyasi irade.
Ama kimseye ikiden fazlasını vermemiş.
Dolayısıyla eğer dürüst ve akıllı iseniz, siyasetçi değilsiniz.
Eğer dürüst ve siyasetçi iseniz akıllı değilsiniz.
Eğer akıllı ve siyasetçi iseniz, dürüst değilsiniz.”