11 Haziran’da Ömer Emice (Ömer Güner), geçen hafta da, Fındık Kralı’nın (Kenan Oltan) vefat yıldönümü (22 Haziran) vesilesi ile Trabzon Asri Mezarlığı’n kapısından içeriye adım attık.
İlk adımda karşımıza,
Eski Milli Eğitim Bakanları’ndan devlet adamı, yazar Göreleli Hasan Ali
Yücel’in;
“Ölümsüz bir milletin tarihe saygısını,
Bakmasını bilirsen, burada göreceksin.
Nasıl silmiş ecdadım, ölümün kaygısını,
Mezar taşlarına bak ölümü seveceksin” dizelerini hatırlatan
başlarında al bayrağın dalgalandığı Şehit Mezarları çıktı.
Mehmet Akif’in;
“Ey şehit oğlu şehir, isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber” diyerek seslendiği
vatan millet uğruna toprağın kara bağrına düşen ve de düşmeye de devam eden
Mehmetçikler var ya işte Onlar…
Onlar ki Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın “Vatan
sevgisi imandandır” hadisine canlarını verecek kadar imar ederek seve seve
ölüme koşanlardır.
Cenab-ı Allah’ın da Kur’an’ı Kerim’de, “Allah yolunda
öldürülenlere ‘ölüler’ demeyin. Onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz”
(Bakara-154) ayetine mazhar olup, Cennet ile müjdelenenlerdir.
“Ölümün sonu olan bir yokluk değil, yeni başlayan varlık
olduğunu hatırlatanlara selam olsun” diyerek Fatiha ile selam verdiğimiz
şehitlerin ardından, önce Ömer Emice ile hasbıhal eyleyip, ardından da 4 yıl önce (22 Haziran 2018) aramızdan
ayrılan ve yaptığı ihracat ile “Fındık Kralı” unvanını aldığı için bizim de
“Fındık Kabuğundan Çıkan Dev” adını verdiğimiz otobiyografik kitabını yazmamıza
vesilen olan hayırsever işadamı Kenan Oltan’ın mezarına sirayet eyledik.
Gözümüz hemen yanı başındaki kabirdeki evladı Güler
Köleoğlu’nun mezar taşında yer alan aynı yıldaki (26 Ekim 2028) tarihine
takılmadı değil.
Yüzlercesini paylaştığımız hatıralara da takıldık kaldık.
Sonra adımlarımız bizi Güler Hanım’ın eşi, “BABA” mezar taşı ibareli ve (28 Mart 2018)
ölüm tarihli Şükrü Güngör Köleoğlu’nun mezarına taşıdı.
Ama bu kez, O’nun şekersiz içebildiği, benim ise bunu
beceremediğim için “2 çay gelsin. Ama
biri şekerli olsun” diye gizli gizli deyişlerimden birini daha bu kez
karşılıklı yapamadık!
Ben söyledim, O dinledi!
İki çift lâfın belini kırdık!
Aşağıdan yukarıdan birbirimizi haberdar eyledik!
Bizleri sevdiklerimizin mezarına taşıyan anılardan
paylaştık!
“Zerre dünya, zerre ahiret” ipliğine bağlı “her iki cihanda
hayat” işte böyle bir şey dostlar!
Dünya hayatının tarihlere monte edilmiş zamanın 2009’unda 82
yaşındaki iken aramızdan ayrılan kadirşinas Ömer Emice ve 2018’in de bu alemden
birbiri ardı sıra terk-i diyar eyleyen üç güzel insandan, Kenan Oltan, Güler
Hanım ve Şükrü Abi’den bahis eyledik.
Doğumuna kısmen de olsa müdahil olabildiğimiz, ama ölümüne
zerre kadar müdahaleyi yapamadığımız dünya hayatının gerçeği gözümüzün önünden
film şeride gibi akıp gitti, gidiyor.
Geride akılda hatıralar, fotoğraflarda da kareler kalıyor.
Şükrü Abi ile başlayan, Kenan Amca ile devam eden ve Güler Hanım ile nihayete eren 2018 yılındaki o akıp gitme ile kendimizi binlerce fotoğrafın içinden, Rahmet-i Rahman’a kavuşmuş bu üç güzel insanın tek karede yer alan buluşmasını da sizlerle paylaşmak kaldı.
Kendilerini rahmetle yad eyleyerek, Ümit Yaşar Oğuzcan’ın
“Ötesi Yok”da ki dizelerinin son mısrası ile “Dün sizin gibiydik. Yarın bizim
gibi olacaksınız” çağrısında ifade edilene bakalım:
“Elbette ömür biter can gider ey sevgili,
Aşkı sende bulana topraktan ötesi yok.”