SON DAKİKA
SON DAKİKA


Kabahat şeytana kalır ise
15.06.2022

Gidişat iyi olmayınca, kabahat nerede, ya da kimde aranır, aranıyor?

Dışarıdan içeriye sirayet eden yabancı güçlerde!

İçeride dışarıya çanak tutan siyasi muhalefette…

Olmada “onda, bunda şundadır!”

Onlarda da değilse, “Ne yapalım kader bu” demek kalıyor geriye!

Ya da, şeytana kabahat bularak işin içinden sıyrılmaya çalışmak!

Yani aynaya hiç bakmadan devam edip gitmek!

O ki işe şeytan da işe karıştı, kıssadan hisse:

Adam rüyasında şeytanı görüp sakalına yapışmış ve yüzüne bir tokat atarak haykırmış:

-"Bre mel'un, işin gücün bizi baştan çıkarıp, asayişi karıştırıp, ekonomiyi berbat hale getirmek iken bir de tutar sakal bırakırsın haa! Al sana bir tokat daha!" diye kulaçlanınca, birden uyanmış ki, ne görsün?

Çekiştirdiği kendi sakalı değil mi?


DEVLET İLE HÜKÜMET, AŞÇI İLE KEPÇE…


Devlet ile hükümet aynı şey midir?

Yoksa aşçı ile kepçe misali midir?

Kıssa:

Mevlânâ anlatıyor; “Bir cömerte sordular:”

“Muhtaçlara verdiğin, yoksullara dağıttığın şeylerden dolayı gönlünde, kibir ve fakirler üzerine bir minnet yüklemek hisleri geliyor mu?”

Cömert şöyle cevap verdi:

“Hayır, ne münasebet! Ben bir şey verirken, kendimi aşçının elindeki kepçeye benzetiyorum. Veren aşçıdır, fakat kepçeden geçiyor. Kepçe, ‘Rızkı veren benim’ gibi bir anlayışta olabilir mi?”

Hisse:

Kendi cebinden değil, devlet kesesinden verip de; “Ben verdim” diyenlere…

FINDIKTAKİ HOROZLAR!


Söz konusu fındık ve fındıkçı olunca öyleleri var ki, iddialarını akıllarına, hakaretlerini de vicdanlarına uğratmadan, asıl-vekil demeden, “kem sözün sahibine ait olduğunu” da unutarak abesle iştigal eden lâflar eyliyorlar!

Hani denir ya; “Güler misin, ağlar mısın?”

Hele hele bazıları var ki, “Ben dedim de oldu. Fındık paraları çuvala doldu!” dercesine böbürlenip kendilerini Kaf dağına bile çıkarıyorlar!

Aleme-avama tepeden bakıp, sallayıp duruyorlar!

Ezcümle; iyi saydıkları-sandıkları işlere, hep kendilerinin ettikleri kelâmlar, eyledikleri eylemler sebep oluyor, diye biliyorlar!

Kıssadan hisse alsınlar diye; "Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için güneşin doğduğunu sanırlar!"


SİYASETTEKİ TESTİ KİRLENİNCE…


1980 öncesinde, insan hayatının bile “pamuk ipliğine bağlı” olduğu anarşik zaman diliminde, siyasiler birbirlerine kırıcı değil, incitici sözleri bile, “çeliği ipeğe sararak”  zikrederlerdi.

Bugünkü siyaset erbabının (kullananları kast eyliyoruz) zikrettiği gayr-i ahlaki, gayr-i insani, dahası kul hakkına bile sirayet eyleyen çirkin, berbat, hatta günah olan sözlerin zerresi o yıllarda yoktu.

O günden bugüne neler oldu?

Ya da, onlardan bunlara ne değişti?

Onlar öyle idiler de, bunlar niye böyle oldular, oluyorlar?

Bunların ağızlarından neden bu pespaye sözler dökülüyor, taşıyor?

Cevap “Kıssadan hisse” hesabıyla Mevlâna’dan:

“Testide ne varsa, dışarı o taşar!”

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap