SON DAKİKA
SON DAKİKA


Fındıkta üretim artırmayan ihanet
10.06.2022

Devletin fındıkta 2009’da uyguladığı alan bazlı destek (araziSİ fazla olana çok, az olana yok, üretirsen de al, üretmezsen de sistemi) aradan geçen 13 yıl da görüldü ki, verimi de, kaliteyi de hiç ama hiç arttırmıyor.

Rakamlar ortada.

Söz konusu sürede üretim alanları 600 bin hektardan 740 bine yükselmiş, ama ortalama üretim 700 bin tonun üzerine çıkamamış.

Hiç uzatmaya, evelemeye gevelemeye gerek yok!

Bu sistem Türkiye’de değil ama dünya da fındık üretim alanlarını da, miktarını arttırıyor.

Üretimdeki payımızı 20 yıl öncesinin yüzde 85’inden, günümüzün yüzde 65’ine düşürmüştür. Ama ne hikmetse çok yerde “Yanlış hesap Bağdat’dan dönmesine rağmen” bizim devlet-i aliyenin uygulamalarında fındıktan dönmemiştir!

Daha net bir ifade ile üretim yerine toprağa (ki büyük kısmı da toprağı işlemeyene) verilen destekleme şekli kenara konulmamıştır.

Aksine bu hilkat garibesi sistem başta “Türkiye’nin geleceği tarımsal üretimdedir” diyen ziraatçılar olmak üzere meclis-i mebusandakilerden bile destek görmüştür.

Dahası içlerinde alan bazlı para verilmesine karşı çıkmayanlar ile sistemin devamı için kafa karıştırıcı önerilerde bulunanların da olduğu ihracatçıların üretimi arttırmak için bahçelerdeki verime el atmalarına, üreticiyi desteklemelerine bile karşı çıkan vekil sıfatlı kişiler bile  olmuştur.

Aha daha dün, “o sizin işiniz değil ziraatçıların işi” diyerek siyasetteki gayr-i ahlaki üslubu fındık sektöründeki bazı taraflara zikreden olmadı mı?

Ziraatçıların bırakın el atmayı, “Bir avuç bostan, yan gel yat Osman” babından kıllarını kıpırdatmadıkları iki binli yılların başında önce Trabzon Ticaret Borsası “Kaliteli Fındık Projesi” bahçelere girmedi mi?

20 yıldır da bahçelerde değil mi?

Ardından diğer borsalar ile fındığın ticaretini ve ihracatını yapanlar, firmaları ve birlikleri ile harekete geçmedi mi? Uykudakiler de 2015’den sonra uyanmadılar mı?

Sonrasında devletten gereken desteği tam olarak alamamalarına rağmen Tarım ve Orman Müdürlükleri bile taşın altına ellerini sokmadılar mı?

Ordu Büyükşehir Belediyesi, “Dünyanın en çok fındık üreten ili isek, burada bize de görev düşer” diyerek bahçe uygulamalarına kaynak ayırmadı mı?

Bunlarla ilgili haberler ve bilgiler yazılı ve görüntülü basında belge arayanlar için ortada değil mi?

Her ne ise, biz dönelim ben diyeyim “devletin eksikliğine”, siz söyleyin “yanlıştaki ısrarına!”

Yani, ürüne verilmesi gerekirken, halâ alana verilen desteğin sebep olduğu ve de daha da fazla olacağı faciaya!

Son olarak Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Hamza Bölük, Ankara’da Tarım ve Orman Bakanı’nın gözünün içine baka baka; “Fındıkta en büyük sorun üretimdir. Türkiye fındık tarımındaki üretim sahalarını ovaları bile fındıklık yaparak çoğaltırken bile dünya üretimindeki ağırlıklı liderliğini giderek kaybetmektedir. Dünya tüketimi artsa bile, içinde bulunduğumuz durum rakip olabilecek ülkelere rahatsız etmemektedir.” demedi mi?

Sonrasında “Yeter artık” dercesine, “Üretimi arttırmaya hiçbir faydası olmayan Doğrudan Gelir Desteği terk edilerek, artık ürüne destek modeline geçilmesi gerekmektedir” diye de son çareyi net bir şekilde belirtmedi mi?

Belirtti belirtmesine de gerçek adına; “göz görmez, kulak sağır” olunca kime ne anlatmaya çalışılıyor, çalışıyoruz ki?

Üretici adına konuşan Ziraat Odaları temsilcileri “yan gel yat. Parayı kap” sistemine ses çıkarmaz…

Ticaretçi ve ihracatçılardan önemli bir kesim bile, aynı havadan dem vurur! (Nedendir? Bilinmez.)

Milletten vekâlet alanlar, iktidarı ve muhalefeti ile üretime, üreticiye, dolayısıyla en önemli tarımsal ürünü fındıktan şimdilik yılda 2.5 milyar dolar döviz sağlayan Türkiye’yi değil de, iç siyaset hesapları ile sandığı düşünüp de bunun için habire bol lâf eylerler ise…

Ezcümle.  Bu konuda yoksa gelecekte, “Durdurun bu yanlışı. Yoksa ileriki bir zaman diliminde, ‘Fındık üretim ve ihracatında lider olan Türkiye.” ifadesi kullanılamayacak, ibaresini de yazılamayacaktır.

Alan Bazlı Destekleme şekline, bu haliyle arka çıkanlar da “Türk fındığına ihanet edenler” olarak tarihin sayfalarında yerlerini alacaklardır. Buna “gaflet mi, delâlet mi, yoksa ihanet mi dersiniz?”

Orası size kalmış!

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap