SON DAKİKA
SON DAKİKA


Fındıkta randıman düşük, bir de nemli ise
2.09.2022

TMO’nun fındıkta olması gereken kuralları uygulayarak 50 randımanlı sivriyi 51 TL, levantı 52 TL, Giresun kaliteliyi ise 53 TL’den aldığını bir kez daha hatırlatalım. Bunların da taban fiyat anlamına gelmediğini de bilelim.

Yani devlet tarafından desteklense de TMO piyasadaki alıcılardan biridir ve fiyatları da budur.

Diğer alıcılar da (ki fındığın büyük kısmını onlar alırlar) kendi ihtiyaçlarına göre alım yaparken, istedikleri fiyatı uygulayabilirler.

Üretim-tüketim, alım-satım şekli üzerine kurulmuş ticaretin kuralı budur. Bu kural her üründe hemen hemen geçerlidir. Bunların bilinmesi elzemdir.

Elzem olanları bilmeden arayıp sual edenler, mail atanlar, sitemde bulunanlar olmuyor mu? Olmaz mı?

Mesela “Benim fındığıma 39 TL verdiler.” diye arayan vatandaşa; önce “Fındığın kaç randıman geldi?” sorusunu yönelttiğimde “40 civarında.” cevabını aldım.

Sonra da telefondaki muhabbeti derinleştirince, fındığını Ağustos’un ilk haftasında, yani erken topladığını öğrendim. “Yanlış yapmışsın.” dedim. Sustu!

Bir başkası; “TMO fındığımı almadı.” diyerek salvolar atmaya başladı! “Nemi kaç geldi?” diye sorunca sesini çıkarmadı!

Demek ki “Saldım çayıra Mevlâm kayıra.” diyerek 10-15 nemli fındığı kurutmadan TMO’nun kantarına getirmiş! Orada işini lâyıkıyla yapmaya çalışanlar da, “Git kurut ve tekrar gel.” diyerek gerisin geri göndermişler.

Ne yapacaklardı? Evsafa uygum olmayan fındığı mı alacaklardı?

Almadılar da,  çiftçiyi bırakın, köylü bile denemeyecekler bu durumda ne yapıyorlar, ne yaptılar? Fındığı kurutup tekrar TMO’ya mı getiriyorlar? Ne gezer!

Zaten büyük kısmı bir tonun altında olan bu fındıkları getirip tüccarın kantarına koyuyorlar.

Tüccar da haklı olarak nemli olduğu için daha ağır gelen bu fındıkları, kendinin kurutma emeğinin karşılığını da keserek daha düşük fiyattan alıyor.

Hepsi, herkes almıyor. Alanlar alıyor!

Sonra da böyle satanlar “Serbest piyasada fındığı düşük fiyattan alıyorlar.” diye yaygara koparıyorlar!

Haklılar mı?


TRANSFERDE DİNGO’NUN HANI HIZI!


2022-23 Sezonu Birinci Transfer dönemini 8 Eylül’de tamamlanacak.

Bir hafta kalan dönemde kulüplerdeki gelen-gidenlerin hızına tabir caiz ise “kurşun atsan yetişmiyor!”

Kimin geldiği-geleceği, kimin gittiği-gideceği, kimin çıktığı-girdiği hiç belli değil!

Bu da ister istemez halk arasında “Girenin çıkanın belli olmadığı, her şeyin karmakarışık olduğu yer, mekân” anlamında kullanılan “Dingo’nun Ahırı” deyimini hatırlatmıyor değil!

Peki Dingo’nun Hanı neresidir? Ne işe yarardı?

İstanbul’un sembollerinden olan tramvaylar 1872 yılında kullanılmaya başlandı. Tramvaylar ilk yıllarında atlar vasıtasıyla çekiliyordu.

Tramvayları çeken atlar da sonuçta yoruluyorlardı.

Şişhane yokuşunda yorulan atlar Taksim’de dinlendiriliyor, yerlerine de dinlenen atlar geçiyordu. Böylelikle seferler aksamıyordu.

En çok kullanılan Şişhane-Kurtuluş arasındaki tramvayların atları “Dingo” isminde birinin ahırında dinleniyorlardı.

Hattın yoğun olmasından mütevellit de çokça da giren çıkan oluyordu Dingo’nun Ahırına.

Giren çıkanın haddi hesabı olmuyordu. Yorgun atı getirenler bazen bir önceki seferde yorulan atı alıp gidebiliyordu!

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap