Birincisi; bir kere daha üzerine basa basa ifade edelim, hatırlatalım: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı 54 TL. TMO’nun fındık alım fiyatı değildir. İçerisinde fındığa verilen alan bazlı destek başta olmak üzere giydirilmiş global fiyattır.

İkincisi; bırakın bilmeyenlerin gafletini, bilenlerin delaleti ile adeta ahali kandırılmak, kışkırtılmak için dillendirildiği gibi “Taban Fiyat” da değildir.

Üçüncüsü; TMO’nun alım fiyatı 50 randıman üzerinden sivri için 51, levant için 52, Giresun kalite için ise 53 TL’dir.

Dördüncüsü; hedef tahtasına kondurulan Ferrero’nun 48 artı 1 TL olarak ilan edilmiş fiyatının TMO’nunki arasındaki farkta 51-52-53 TL’ye göredir.

Beşincisi; TMO’da, Ferrero’da alımlarda kalite standartları uygulamakta ve bundan asla taviz vermemektedirler.

Yani; “Saldık çayıra, Mevlâm kayıra.” hesabıyla, “Ne ve nasıl (kurumamış, nemli, çürük, buruşuk) getirirsen getir.” diyerek almıyorlar. Dolasıyla fındıkta kalitenin ne kadar önemli olduğunu, başta dalında olgunlaşmadan 15-20 gün önce toplayıp da 2-3 randıman kaybedenler olmak üzere herkese hatırlatıyorlar.

Dolayısı ile “En önemli tarımsal ihraç ürünümüz. Karadenizlinin gelir, ülkemizin döviz kaynağı.” diye övüne övüne tarif edilen, ama dövünülecek uygulamalarla üretilen (Özellikle Ünye’nin doğusundaki birinci bölgede) fındığımıza çeki düzen verilmesini teşvik eden uygulama yapıyorlar.

Şimdi soruyorum:

Fiyatla ilgili yukarıdaki net olan rakamlar doğru değil mi?

54 TL. baz alınarak kullanılan “Taban fiyat.” ifadesi yanlış değil mi?

Devlet adına alım yapan TMO ile Türk fındığının en büyük kullanıcısı olan Ferrero’nun alım kriterlerinin Türk fındığına bir zararı mı var? Yoksa yararı mı?

TİCARET VE FİYAT DA SON AHVÂL…

En fazla fındığı devlet adına alacak olmasına rağmen TEKEL sayılmayan TMO, fındığı randımanı kırarak kantara koymaya 22 Ağustos’ta başladı mı?

Başladı!

Piyasanın etkili alıcıları da normal olarak “Neler olup bitiyor? Görelim.” diyerek biraz gözlemledirler mi?

Gözlemledir!

O sırada fındık illere ve türlere göre 50 randıman üzerinden 43-45 TL. arasında fiyattan alıcı bulacak şekilde pazara indirildi mi?

İndirildi!

İndirilirken bedelin düşüklüğünden dem vurulup, bunun etkili ve yetkililerin fiyatlarını açıklamamasından kaynaklandığı iddia edildi mi?

Edildi!

Sonra belirleyici olacak denilen, iddia edilen fiyat 48-49 TL. olarak açıklandı mı?

Açıklandı!

Peki 43 TL’ye kadar inmiş bir şekilde işlem gören piyasa hesap edildiği kadar yükseldi mi?

Yükselmedi!

Neden mi?

Ezcümle; kıssadan hisse için daha çok paylaşmak gerekmez!

Kısaca, kim ne derse desin; “Piyasada fiyat arz talebe göre oluşuyor” da ondan.

Yani fındık üreticiden satın alınıp depolara doldurma ile stok yapma ile değer bulmuyor. O depolardaki fındıklara gelen taleplerde fiyatı iyi veya kötü etkiliyor.

Etkilemesin mi?

“Etkilemesin.” diyenler var ise, böyle taleplerin muhatabı Türkiye’deki ekonomik sistem ve bu sistemi yönetenlerdir.

O yüzden hedef saptırarak, olması gereken, doğru yere başvurma yerine,  yalandan yere oraya buraya kimse saldırmasın!