Söz konusu fındık olunca;

Birincisi; “Fındığı herkes biliyor!” Yani herkes “Herbolog” oluyor!

İkincisi; basına konuşanların çoğu, “Kendi pozisyonuna göre” saf tutuyor konuşuyor! Yani direk veya endirek olarak yaptıkları ticareti baz alıyor. Ki bunda bir anormallik yok. Çünkü alıp-satma üzerine kurulu ticaretin amacı da az veya çok kazanmaktır.

Ama ne hikmettir ki, aynı hesap üzerine ticaret yapmayı başkalarına haram kılıyorlar!

İyi de; hep birilerini suçlu ilan ederek bu işin yapmaya çalışılması yok mu? Yani kabahati hep başkalarında arayarak piyasa hesaplanması!

İçlerinde bazıları işi öylesine bir azıya aldılar, öylesine bir kabul edilemez yere vardırdılar ki!

İnanın meslektaşımız-ağabeyimiz rahmetli Orhan Kaynar’ın; “Gel de Yazma” köşesine örnek alıp da, kimin ne hesabı olduğunu, hangi niyetle konuştuğunu satırlara dökmeye kalsak yok mu?

Kıssadan hisse: Şair aşkını nasıl anlatmış?

“Dicle’nin suları mürekkep olsa sana aşkımı yazmaya yetmez!”

Biz nasıl diyelim?

“Olup bitenler, çevrilen dümenleri yazmak için 2022’nin tahmini rekoltesi olan 800 bin ton fındık bile tek tek az gelir!”

Ama ne ilginçtir ki, mevzubahis edilenlerin çoğunu koymak için “fındık kabuğu bile büyük gelir!”

MEHMET ALBAYRAK’TAN KAZANIM ÖNERİSİ…

O ki, kırk kere söz verip de, sözümüzden dönüp yine fındığı yazmak zorunda kaldık, sektörün içindeyken bile sorunlara ve çözüm önerilerine ortadan bakmayı becerebilen üretici, sanayici, ihracatçı dostumuz Mehmet Albayrak’ın gönderisini de paylaşalım.

-“Üretici bizde trader, yani tüccar! Millet onu Afrikalı caco üreten köleler zannediyor. Yanılıyor! Aslında olup bitenler şu:

Üretici en yüksek fiyattan, kullanıcı da en düşük fiyattan almak istiyor.

Bu çarpışma orta bir yerde buluşunca fiyat oluşuyor.

Taraflara müdahale edilince de işler karışıyor! Üreticinin amacı çok üretmek, maliyetleri düşürmek ve daha çok gelir elde etmek olmalı. Fiyatı yüksek istemek doğru, ama geliri artırmaz. Geliri dönüm başı 100 değil, 200 kg üretip, girdi maliyetlerini de düşürürsen arttırabilirsin.

Aksi takdirde, işin gücün sadece fiyat olursa siyasetçinin velinimeti olursun! Gerçeklerini unutur, kızgınlığını ona buna yansıtır! Suçlu ararsın!”

DURUM TESPİTİ…

En fazla fındığı devlet adına alacak olmasına rağmen TEKEL sayılmayan TMO, fındığı randımanı kırarak kantara koymaya 22 Ağustos’ta başladı mı?

Başladı!

Piyasanın etkili alıcıları “Neler olup bitiyor? Görelim.”diyerek biraz oyalandılar mı?

Oyalandılar!

O sırada fındık illere ve türlere göre 50 randıman üzerinden 43 ile 47 TL arasında fiyattan alıcı bularak pazara indirildi mi?

İndirildi!

İndirilirken fiyatın düşüklüğünden dem vurulup, bunun etkili ve yetkililerin fiyatlarını açıklamamasından kaynaklandığı iddia edildi mi?

Edildi!

Sonra belirleyici olacak denilen fiyat 48 TL olarak açıklandı mı?

Açıklandı!

Peki 43 TL’ye kadar inmiş halden işlem gören piyasa yükseldi mi?

Yükselmedi!

Neden mi?

Ezcümle; kıssadan hisse değil, kısaca kim ne derse desin; “Piyasada fiyat arz talebe göre oluşuyor” da ondan.