Boşuna denmemiş; “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” diye!
Örnek mi istiyorsunuz?
Burası Türkiye! Örnek o kadar çok ki!
Ver ver gitsin!
“İsteyenin bir yüzü
kara, vermeyenin iki yüzü…”
İşte “veriyorum!”
Ya da sadece “hatırlatıyorum!”
Bu ülkede devlet eliyle faiz karşıtı politikalar uygulanıyor
mu?
Ne bilelim? Ama öyle söyleniyor!
Peki; ben diyeyim “sonuçları”, siz söyleyin “semeresi” nasıl
oluyor?
Olan şu: Gayri resmi “Yasal tefeciler”, resmi olarak ise “faiz
ile para verenler”, yani “bankalar” kâr üstüne kâr ediyorlar.
Bunu da Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)
kanalıyla da faizle mücadeleyi ana görev sayanların gözünün içine baka baka
rakamlar ile açıklıyorlar.
Açıklamayı da, utanmadan, sıkılmadan şöyle yapıyorlar:
“Bankacılık sektörü bu yılın ilk 5 ayında (Ocak-Mayıs
arasında) net olarak 132 milyar 100
milyon lira arttı. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 434 oranında arttı.”
Yine de bankalar, faizden kazandıkları açık açık
söylüyorlar.
Ama bir de Kur Korumalı Mevduat hesapları üzerinden,
“paradan para kazananlar” var ki, onlar da devlet eliyle “Dolaylı faiz kazancı”
elde ediyorlar. Ama ne hikmettir ki, bu faiz sayılmıyor!
Aslında bu kadarına da şükür eylemek lazım sanırım!
Faizle mücadelenin devlet eliyle yapıldığı (ya da
yapılıyormuş gibi gösterildiği) Türkiye’de faiz karşıtlığı (güya) bu denli
“paradan para kazandırıyor” ise, ya bir de tam faiz yanlısı olunsaydı, halimiz
nice olurdu!
Hiç düşündünüz mü?
NATO’DA TARİH TEKERRÜR ETMEYECEK Mİ?
Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya alınması sürecine,
İskandinavlıların verdiği sözlere güvenerek, “okey” deyip, onay verilince,
ister istemez hafızam beni 42 yıl öncesine götürdü.
“Darbe yönetimi” olarak adlandırılan, Tek Adam’ın yani Kenan
Evren’in sevk ve idaresindeki Türkiye,
başta Ege adaları olmak üzere sözler veren Yunanistan’a koyduğu vetoyu
kaldırdı. Böylelikle Yunanistan, tekrar NATO’ya üye oldu.
Sonra ne oldu?
Ya da bugünkü ahval nasıl?
Yunanistan bırakın verdiği sözleri tutmayı, NATO’yu maşa olarak
kullanan ABD’nin de desteği ile burnumuzun dibindeki adaları bile
silahlandırdı.
Aradan 42 yıl geçti.
Şimdi de Finlandiya ve İsveç, Türkiye’nin bütünlüğüne savaş
açmış teröristleri iade etme sözü verdi.
Sonucun, 42 yıl öncekinden farklı olacağı mı sanılıyor?
Yooo!
Tarih yine aynı şekilde tekerrür edecek.
Çünkü hiç ibret alınmıyor ki!
Oysa Mehmet Akif bir asır öncesinden şöyle uyarmıştı:
“Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar,
Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?”