SON DAKİKA
SON DAKİKA


TÜRK OCAKLARI’NIN KURULUŞU!
26.03.2018

25 Mart 1912’de kurulan Türk Ocakları, ülkemizde 106. yılını kutlayan tek düşünce, fikir ve kültür kurumu olarak Türk milletinin övünç kaynağı olmuştur

Geçen asrın başlarında devletin içine düştüğü ciddi beka sorununu, yani, Türk milletinin ve devletinin sıkıntılarını kendisi için ana mesele olarak kabul eden Türk Ocakları yaşanan felaketler karşısında endişeye düşen tıbbiyeli öğrencilerle milli şuur sahibi aydınların ortak eseridir.

Osmanlı Devleti 150 yıldan beri dağılma süreci yaşamaktaydı. Milyonlarca kilometrekarelik vatan toprakları elden çıkmaktaydı. Üç kıtada devamlı şehit veriliyor, başarı elde edilemiyordu. Elde kalan topraklar da bize çok görülüyor, yerlerine Hristiyan devletleri kurulmaya çalışılıyor, öte yandan Müslüman milletlerin çoğunluğu da onlarla işbirliği yapıyordu. 

Yöneticiler ve aydınlar bir asırdır Tanzimat, Islahat, Meşrutiyet gibi birçok tedbir alıyorlar fakat kötü gidişi durduramıyorlardı. Üç kıtada çeşitli milletleri bir arada tutan Osmanlı idari sistemi yetersiz kalmıştı bir defa! Önce Osmanlıcılık, daha sonra Anasır-ı İslam (Siyasi İslamcılık) politikaları denenmiş, ülkede birlik bütünlük sağlanamamıştır. Artık, Türklerden gayrısı devlete bağlılık ve destek göstermiyordu. Zaten ülke iyice küçülmüştü. Aslında, devletin kurucusu olan, sonuna kadar da tek savunucusu olan Türkler (Araplar ve Hristiyanlar askere alınmıyordu) son zamana kadar milli kimliklerini bile ifade etmiyorlardı. Devamlı ve her yerde şehit veriyorlar fakat hiç sesleri çıkmıyordu. Her grup kendi yolunda gidiyor, kimse de bu durumu takdir etmiyordu.

1908 yılında Meşrutiyet ile birlikte getirilen “Hürriyet ilanı”nın üzerinden daha bir ay bile geçmeden her etnik unsur kendi bağımsızlığını ilan etmeye başladı. Ardından tarihimizin en büyük felaketi olan 1912 Balkan Savaşı yenilgisi yaşandı. Tam 450 yıl idare ettiğimiz koca Balkan Yarımadasını iki hafta içinde kaybettik, her yerinde sürgün ve katliamlar yaşadık. 

Bütün düşünürler, bu durumda, Türk milliyetçiliğine dayalı bir temel anlayışı sosyal ve siyasi hayatımızın tek çıkış yolu olarak kabul ediyorlardı. Kurulan Türk Ocakları Derneği ve yayınlanan Türk Yurdu Dergisi o zamanki ifade ile bir “milli mektep” olmuştu. Ve toplumun ihtiyacı olan ortak hissiyatın tek merkezi idi. Türk Ocakları bu karakterini bugün de aynı şekilde korumaktadır. Hiçbir dönemde aktif siyasetin içinde olmamıştır. 

Mevcut idari anlayış sosyal, siyasi, ekonomik ve ilmi açılardan dönemin gerisinde kalmıştı. Bizim şartlarımıza, kültürümüze ve karakterimize uygun yeni sistem ve idari anlayışa ihtiyaç vardı. Her şeyden önce “Milli Ruh ve Karaktere” ihtiyaç vardı. Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Yusuf Akçura, Ahmet Ağaoğlu gibi birçok yetişmiş düşünür milletin ve zamanın ruhuna uygun cevaplar arıyor ve bulabiliyorlardı. Artık, Ocak’ta entelektüel bir birikim oluşmuştu. Ardından I. Dünya Savaşı, İstiklal Savaşı ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluşu yaşandı. Ocak burada da kendine düşenleri yaptı. Ocak üyesi binlerce yedek subay şehit olmuştu. Çanakkale’de şehit olan ülkemizin çoğu beyinleri bunlardı. Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş felsefesinin Ocak’ın temel anlayışı olduğunu belirtmek bir abartma değildir. Milli Mücadele’yi yaşayan her Türk evladı zaten aynı fikirdedir. Elbette sayıları pek de az olmayan hain sivil ve din simsarları hariç!

1925’lerde Ocak şube sayısı 276’yı bulmuştu. Artık milletin eğitimi gerekiyordu. 

Bugün de Türk Ocakları Derneği 80 şubesi ile Türk Yurdu Dergisi ve www.turkocagi.org.tr internet dosyası ile İsmail Gaspıralı Bey’in “Dilde, Fikirde, İşte Birlik” felsefesini hatırda tutarak hayatın her alanında Türk milletine hizmet etmeye çalışmaktadır.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap