SON DAKİKA
SON DAKİKA


Milli ülkümüz: Kızılelma
28.01.2018

Tankını sefere hazırlayan Türk askerine gazeteci soruyor:

“İstikamet neresi?”

Askerin cevabı, başka ne olabilir ki dercesine;

“Kızılelma.”

Gazeteci yine soruyor:

“Ailenize mesajınız var mı?”

Askerin cevabı ruhunu yansıtıyor;

“Beni beklemesinler!”

Bu inanç ve karakterde evlatları olan bir millet hiçbir zaman kaybetmez. Fakat, düşmanları da bitmez.

Geçen hafta “Türk Devlet Anlayışından” kısaca söz etmiştik.

Bazıları yukarıdaki konuşmayı duydular ya tek kelimeyle kudurdular. Kızılelma ne demekmiş? Böyle bir şey olur muymuş?

Bu itirazları yapanlar, biline ki, normal insan olamazlar, insan olamayınca da Müslüman hiç olamazlar!

Belli ki bu yaratıkların Türklerle ciddi problemleri var!

En sade ifadeyle “Kızılelma” anlayışı bir insanın milleti ve devleti için büyük ve yüce arzular taşıması, bunlara ulaşmak için de kendini görevli saymasıdır. Bu kavram bilebildiğim kadarıyla da Türk evlatlarına aittir. Önce hayalini kuracaksınız, henüz sahip olmadığınız şeylere ait bir Kızılelma hedefiniz olacak, sonra da “Turan’ı” yani Türk Birliğini gerçekleştireceksiniz. Tamamıyla akla uygun bir idealdir Kızılelma: İlerdeki hedeflere varabilmek için önünüzdeki hedefe sahip olmanız gerekir. Kızılelma öyle bir yer ki, daima sizin o anda elde ettiğiniz hedefinizden biraz daha ileridedir.

Türk’ün Turan Ülküsünün geçmişte birkaç defa gerçekleştiğini de hatırlatmak isterim.

İşte, Kızılelma sözünden rahatsız olanlar, Türklüğün birlik ve başarısını istemeyenlerdir. Milli karakterlerimizi ruhumuzdan kazımak isteyenlerdir. Hele, bazıları da bunu din adına iddia etmezler mi? Onların alayına yazıklar olsun! Bunlar, akılları ermeden, İslam diye diye İslami çizgiden çıkmış olanlardır. Türk, Türklük, Kızılelma, Turan deyince ayranı kabaranlar, aslında, ruh mayalarının bozukluğunu(!) itiraf etmiş olduklarını nedense anlayamıyorlar. Bunlar sadece Türklerin idealinden bahsedince rahatsızlık duyarlar. Türklüğün hiçbir fikrini ve başarısını yüceltemezler. İçleri sızlar.

Örnek mi? 

1- Geçen yıl Eurovizyon şarkı yarışmasında birinci olan Azerbaycan Türklerinden sanatçı Cemile Hanımın eserini hiçbir yerli ve yandaş televizyonda ve gazetede duymadık, okumadık.

2- Nobel Bilim Ödülü alan, fakat Türküm diyen Prof. Dr. Aziz Sancar’dan hiç bahsetmezler.

Fakat,

1- Türklüğe hakaret ettiği için Nobel ödülü alan orhan pamuk’u göklere çıkartmışlardı!

2- Hristiyan bir İngilizi, Müslüman olmuş gösterip, ilahi sanatçısı diye göklere çıkartmışlardı.

Bu iki grup karakter de hastalıklıdır.

Yaklaşık 150 yıldan beri siyasi İslamcılıktan bahsedilir. Bunun uygulamasını Osmanlı yaptı. Toplumun dini duygularını istismar etmekten öte bir anlamı olmadığı ve ülkede birlik sağlanamadığı anlaşıldı. İnsanoğlu, dinini doğru bilen ve yaşayan insanlardan oluşan, fakat siyasi dinci değil, milli devlet tarafından yönetilmeyi arzuluyor. Suyu tersine akıtamazsınız.

Allah, Afrin’de vatan savunması yapan askerimizin yar ve yardımcısı olsun.

Ne mutlu gönülden Türküm diyebilene!

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap