Artık kınalı kuzumla KTÜ ile ilgili konularda nerede duracağımızı inanın kestiremiyorum. Her gün yeni bir iddiayla buluşuyoruz!

Gün geçmesin ki konuyla ilgili mail ve mesaj gelmesin. Belli ki kınalı kuzum tekere çomağı sokmuş! Belli ki teker patladı. Belli ki bundan dolayı da araba devrildi. Ha devrilen arabanın altında kim kalacak, onu da zamanla birlikte göreceğiz. Neyse lafı uzatmadan hemen kınalı kuzum ile geçen yazımızda kaldığımız yerden KTÜ’de infial yaratan konulara devam edelim. Güzeller güzeli benim kınalı kuzum, KTÜ ile ilgili konularda ben nerede duracağımızı yazımızın da başında belirttim kestiremiyorum. Ya sen kestirebiliyor musun?

-Üstadım, neyi kestireceğiz, ip nerden inceyse oradan kopsun, biz ne savaşlar gördük, biz ne savaşlardan çıktık, Allah’a şükür olsun yine ayaktayız, ayakta kalmaya da Allah izin verdiği sürece devam edeceğiz. Kınalı kuzum KTÜ konusunda çok baskı geldiği dedikodusu var sana. -Üstadım bu soruna ünlü şairimiz Mehmet Akif Ersoy’la cevap vereyim: Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Bilmem anlatabildim mi? Vay benim kınalı kuzum, vay benim güzeller güzeli kuzum, ne kapak yaptın yine!

-Üstadım, bizim yazdıklarımızın eksiği vardır fazlası yoktur. Baskılar bana tırıs gelir tırıs gider. Kim ne yaparsa yapsın, biz kamu adına görev yapıyoruz.

Kablolardan gelen parayı tekrar söylüyorum, neden KT.’nün hesabına değil de vakfın hesabına yatırttılar? Bu cevap bulması gereken bir sorudur? KTÜ Rektörü buna cevap vermelidir. Sonra yangın asansörü hikayesi var, neden çalıştırılmıyor? Allah göstermesin hastanede yangın çıksa, hadi sağlamlar bir yerden kendilerini binanın dışına tahliye ederler, hastalar nereden kendilerini tahliye edecekler? O an orada yaşanacak dehşeti düşünmek bile istemiyorum, her nedense başta Rektör Bey olmak üzere KTÜ yönetimi buna neden sesiz kalıyor? Kim kimleri koruyor acaba? Merak ediyorum velev ki yangın çıktı, yangın anında hastaları Rektör Bey mi sırtında taşıyıp tahliye edecek? Yoksa yangın asansörüne imzalayıp kabul edenler mi hastaların tahliyesini yapacaklar? İş var ya tam trajikomedi tiyatroya dönüşmüş gibi... Kınalı kuzum, söylediklerinin altına altın kalemle imzamı atıyorum.

-Üstadım, dur acele etme, daha bitmedi... Asansörün kabul tutanağına kimler imza atmış, çalışmayan asansörün parası neden ödenmiş, kim veya kimler ödemiş? Bunlar cevap arayan sorulardır. Ha şunu da belirteyim: Ben bu işin peşini bırakmayacağım, sorumlular attıkları imzaların hesabını verene kadar bu konuları dibine kadar irdeleyeceğim. Güzel kuzum, öyle görülüyor ki KT.’nün neresine el atsanız elinizde kalıyor.

-Üstadım, gibi çok absürt kalır, net bu de. Kapalı otopark ihalesi yapıldı, ihalenin içerisinde 3 tane jeneratör vardı, ahan buradan soruyorum, o jeneratörlerin akıbeti ne oldu? Neden ihaleden çıkarıldı? Jeneratörlerin devre dışı bırakılması müteahhit firmaya ne kadar para kazandırdı? Of be kınalı kuzum yine 12’den vuruyorsun.

-Üstadım, böyle gitmesi halinde ne 12’lik vuruşlar yapacağız. Bu günün parasıyla jeneratörlerden devlete 7 milyonluk bir kayıp verildi. Kınalı kuzum 7 milyon az bir para değil bu para kimin cebine girdi?

-Üstadım sende saflığa yatma kimin cebine girecek, dedik ya kimin cebine girdiği, bu ihaleyi

kim iptal ettirdi biliyor musun? Kınalı kuzum, sen söylemesen ben nereden bileceğim? -Üstadım ismi bende saklı kalsın, sana bile söylemeyeceğim hatırı sayılı bir isim jeneratörlerin iptal edilmesini istedi, yönetimde iptal etti. Kınalı kuzum, tam Hacivat- Karagöz oyununa dönmüş KT.’nün işleyişi.

-Üstadım, adına sen ne dersen de ama KTÜ’de sıkıntı büyük, Rektör Hamdullah Çuvalcı’dan çok umutluydular ama Çuvalcı da çuvalladı gibi... Kınalı kuzum, kantarın topuzunu kaçırma, koskoca rektöre çuvalladı deme!

-Üstadım, ne var bunda, yönetim şekliyle çuvalladı dedim. Kendisine asla hakaret etmem, ettirmem de. Sonuçta film adamı değil bilim adamıdır Hamdullah Çuvalcı Bey. Kınalı kuzum, Rektör Bey bilim adamı ama yönettiği üniversitede film çok gibi geliyor bana anlattıklarına bakılırsa...

-Üstadım, neler neler var? Personel daire başkanlığına bağlı şube müdürü Funda Hanım ile KTÜ Genel Sekreteri Bünyamin Bey’in arasındaki restleşmelerin nedenlerini açarsak var ya, KTÜ’de taş üstünde taş, baş üstünde baş kalmaz. Kınalı kuzum, açalım ne var, millet öğrensin neler olduğunu?

-Üstadım, yapılan atamalara bir baksınlar, KPSS’den 492 personel alınacak KTÜ’ye, benim adamım alınsın diye atılan feykleri daha sonra sana anlatacağım, sen yazarsın. Kınalı kuzum, sen ne getirdin de biz yazmadık?

-Üstadım, dedim ya yazacak çok şey var, şöyle kısa kısa ipucu vereyim, sonra açarız konuları. Sahil tesislerinin özel şirkete verilmesi, özel şirketin rektör Hamdullah Çuvalcı’yla yakınlığı dilden dile dolaşan iddialar arasında, bunu araştırıyorum, bakalım altında kim çıkacak? Oooo kınalı kuzum, derin mevzulara girdin, özelleşmeler, akrabayı taallukata pas atmalar, vay anasını be!

-Üstadım, son bir şey daha diyeyim, bugünlük veda edeyim sana...

Söyle kınalı kuzum, bu ne güzel, kuzum inan senden ayrılmak da zor geliyor bana ama senin de bir nefes almaya ihtiyacın olduğunu biliyorum.

-Üstadım, geçenlerde Rektör Çuvalcı Bey’in bir Adıyaman seyahati olmuş, yardımcısı Cemil Rakıcı ve şof.rü Recep Bey ile. KT.’nün yani devletin arabasıyla Adıyaman’a bu üçlü neden gitmişler? Bir de niye devletin arabasıyla gitme ihtiyacı duymuşlar? Bana en son gelen iddialar bunlar. Ben şimdi bana gelen bu iddiaları araştırıyorum... İnşallah altında söylendiği gibi şeyler çıkmaz, bir de şu var tabiî ki “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” mış... Bunu da unutmayalım.. Evet kınalı kuzum, önemli bir konu. Devletin arabasıyla bu ü.lü Adıyaman’a niye gider? Güzel kuzum dükkanı kapatıyoruz, son söylemek istediğin başka bir şey var mı?

-Üstadım, bu konulardan Rektör Bey’den cevap bekliyoruz. Neden her şey KTÜ’de sümen altı ediliyor ya da edilmek isteniyor? Kimse şunu unutmasın, hiçbir şey gizli kalmıyor. Bak ben bir çomak soktum, müthiş bir bilgi akışı geliyor bizlere... Biraz daha üzerlerine gidersek kim bilir ne akışlarla daha karşılaşacağız! Sakın yanlış anlaşılmasın su akışı değil, bilgi dolayısıyla iddia akışı... Güle güle benim dünyalar güzeli

akıllı kuzum. -Eyvallah benim dik duran ve dik durmaya beni alıştıran büyük üstadım.