Niyetiniz önemli.

Yada niyetiniz halis olacak.

Ortahisar belediyesinin düzenlediği yerel yönetimler çalıştayında, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç konuştu.

Genç konuşmasında “Büyükşehir belediyesini küçük işlerle yoruyoruz” diyerek konuşmasının bu bölümünde  Büyükşehir belediyesinin şehrin büyük yatırımlarıyla ilgilenmesini, Maçka’nın köyündeki yoldan, Şalpazarı’ndaki mezarlıktan  yada Düzköy’deki itfaiyenin çalışmasından sorumlu tutulduğunu vurgu yaptı.

Vay efendim Genç Büyük şehir belediyesine göndermemi yaptı?

Vay efendim Genç Büyük şehir belediyesiyle köprülerimi attı?

Falan filan bir sürü hikaye yazılıp anlatılmaya başlandı Başkan Ahmet Metin Genç’in söylemlerine.

Halbuki Ahmet başkan yapılması ve olması gereken konulara dikkat çekmek istedi.

Ve doğru olanı yaptı, Büyükşehir belediyesinin adı üstünde “büyük” işlerle uğraşması gerektiğine yaptığı söylemleriyle.

O nedenle kimse  boş yere “öküzün altında buzak” aramaya kalkmasın!

Bir realite Genç ile Zorluoğlu’nun , önceki dönemlere göre çok daha uyum içerisinde çalıştıklarını iki belediyemizin gerektiğinde bir birlerini tamamladıklarını açık seçik görüp izlemekteyiz.

Bu vesileyle de şehrimiz iki belediyemizden de gerekli hizmetlerin yanında gerekli yatırımları da almaya çalışıyor.

Ufak tefek aksamalar ve aksaklıklar olmasına karşında alıyor da….

NERESİNDEN DÖNÜLÜRSE KARMI DİYELİM?

Nihayetinde yaşananlara müdahil olundu.

Nihayetinde belediyeler dolayısıyla zabıta ekipleri denetimlerini sıklaştırdılar.

Ha bundan sonra yapılan denetimler turizm sektörüne bir katkı sağlar mı?

Neden sağlamasın ki?

Hani ya bir söz vardır ”zararın neresinden dönerseniz kardır” diye.

Bu güne kadar olanlar oldu.

Bu güne kadar yaşananlar yaşandı.

Geriye çok fazla bakmanın bundan sonra kimseye bir şey kazandırmayacağı da muhakkak.

Ancak geride yaşananlardan her daim ders almakta ders alınması ders çıkarılması konular olmalıdır.

Keşke uyarılar yapıldığında  sektörde yaşanan önemli sorunlara el atılsaydı.

Keşke konulara dikkat çekildiğinde o konuların üzerlerine gidilebilseydi.

Ama olmadı.

Ama yapılmadı.

Temennimiz bundan sonra Trabzon ve bölgemizde turizm sektöründe olumsuz bir şeylerin bundan sonra yaşanmamasıdır.

Yine tekrarlıyorum balıkları kaçırmayın “kaçan balık büyük olur” uda unutmayın…

MASANIN ÜZERİNDE NE VAR EMİCE?

Kayıt dışını önlemek çok mu zor olsa gerek.

Başta ticaret ve sanayi odası olmak üzere herkes turizm sektöründe yaşanan kayıt dışında dem vuruyor..

Ve “kayıt dışı önlenmeli” diye e bas bas bağırıp çağırıyorlar.

Yok mudur kayıt dışını önleyecek bir merci?

Yok mudur konunun etkili ve yetkilisi?

Yok mudur arkadaş.?

Milyonlarca lira sektöre yatırım yapanların suçu günahı nedir?

Yazık günah değil mi adamlara?

Şunun şurasında 3-4 aylık sezonda bir nefes alırız diye hesap yapıyorlar.

Ne var ki yaptıkları hesabı bir türlü çarşıdaki hesaba uyduramıyorlar!

Nasıl uydursunlar ki?

Ortada olan pastadan hiç hakları olmayanlar pay almaya çalışıyorlar.

Sonramı?

Neymiş efendim kayıt dışı çalışan otel pansiyon apartlar denetlenmiyormuş.

Denetleyiniz efendiler.

Elinizi tutan!

Yolunuza taş koyan mı var?

Diyoruz ya herkes bağırıp çağırıyor diye…

Emice bırakın bağırıp çağırmayı sizler konuyla ilgili icraatlarınızı  yapınız ve masanın üzerine gelene bakınız.

Aksi takdirde çok daha söylersiniz” Masanın üzerinde ne var emice?” nakaratını…

YAŞARSA NEVZAT YILMAZ YAŞAR

İlahi Nevzat Yılmaz.

Ne yaptın ettin yakın dostun olan Bülent Deveci’nin ağzına düştün ya…

Ne diyelim sana?

Ne biliyim herkesin morali ve motivasyonun düşük olduğu bu günlerde, yine Nevzat yılmaz sahne aldı.

Mesleğimizin duayeni Nevzat Yılmaz  bu zor günlerde en azından tebessüm etmemizi sağladı.

Konuyu daha dallanmadan budaklamadan hemen anlatayım.

Nevzat başkan önceki gün Tanjant yolu üzerinde bir balıkçıya gider ,mekandan içeri girer, bir masada tek kişi oturan bir vatandaşın karşısına oturur.balığını söyler sonrasında balığını yedikten sonra masadan kalkar.

Yılmaz bu kez rotasını kanuni parkına çevirdi.

Parka gider boş bir masaya oturur.

Cebinden telefonu çıkarır,masanın üzerine koyar ve o esnada telefon çalar ,Yılmaz karşısındaki adama “Alo”der.

Karşısındaki ses  Nevzat başkana “hasan abi ne haber” der demez Yılmaz karşıdaki sese “Ne Hasan abisi” diye cevap verir.

Karşıdaki her kimse yanlış aradım herhalde diyerek telefonu kapatır.

Sonrasında ise Nevzat başkan birisini aramak için telefonunun fihristini girmek ister ne var ki bir türlü telefona girip fihristini açamaz..

 Cevreden yardım ister..

En son parkta çalışan garsona “Şu telefonun şifresini açamıyorum ,ne oldu  buna” der garsondan telefonunu açmasını ister.

Nihayetinde iş bir türlü çözülemez.

Telefonun açılmasına çare arayan nevzat başkan, sonrasında fark eder ki kendi elindeki telefonunun kendisinin telefonu olmadığını anlar.

Meğersem balıkçıda aynı masada karşısında oturan kişinin telefonunu masadan kalkarken almış ilahi Nevzat abi….

Aslında hikayenin içerisinde çok daha yaşanan çok şey varda ,Nevzat yılmazı sevip saydığımız bir ağabeyimiz olduğundan dolayı o yaşanan çok şeyleri de merak edenlerin, onları  Bülent deveciden dinlemelerini kendilerine tavsiye ediyoruz.

İyi ki varsın Nevzat Yılmaz…