SON DAKİKA
SON DAKİKA


Geliyorum Diyeli Aylar Yıllar Oldu!
12.07.2023

Tehlike geliyorum diyeli aylar yıllar oldu.

Gelmekte olan tehlike aylardır, yıllardır sinyalini verdi ama söylenenleri ne duyan oldu geleni ise göreni bırakın tarafına bakanı bile olmadı!

Nihayetinde tehlike kapıdan içeri girdi.

Ve şimdi ise kapıdan içeri giren tehlikeyi bertaraf etmek için topluca mücadele edilmeye çalışılıyor.

Ama nereye kadar mücadele edilecek?

Bunu da hep birlikte yaşayıp göreceğiz.

Hani ya koca karı misali bir söz var ya!

Şu an bunun tam söylenme sırası ama, ama da bırakalım sözümüzü!

Sonunda TÜRSAB dün bütün gazetelere tam sayfa ilan vererek yaşananlara dikkat çekmek istedi.

TÜRSAB ilanında kanunsuz, kayıtsız ve belgesiz işletmelere dikkat çekerken, bakanlığa kayıtlı işletmeler, kaçak turizm çılgınlığının altında can çekiştiğine vurgu yapmakta.

Eeeee sonunda olacağı buydu.

Sonunda oldu da…

Turizm Bakanlığına kayıtlı işletmeler maalesef kaçak ve kanunsuz çalışan işletmelerle rekabet etmek zorunda kalıyorlar.

Ya da bırakılıyorlar.

Kim tarafından?

Tabii ki devletin kurumları tarafından.

Hadi diyoruz yok mu bu çılgınlığa son verecek bir yetkili ve etkili kurum?

Korkumuz böyle devam etmesi halinde Trabzon turizmi gün gelecek Fatiha suresi okuyup, sonunda velladdalin amin diyecektir.

Bizden söylemesi.

BU KADAR OTEL NE OLACAK?

Yeter ki yapın…

Yeter ki istihdam yaratın…

Yeter ki müteşebbisçi olun.

Gerisi bizim işimiz söylendi ya da böyle duyuru yapıldı herkese, işini layıkıyla yapanları burada ayrı tutuyorum, ben turizm sektöründe macera arayanlara sesleniyorum.

Bu söylemlerin karşılığında sanki hücum borusu çalmış gibi, eline tası tarağını alan turizm sektörüne yatırım yapıp teşvik almak için adeta bir birleriyle yarışır hale geldiler.

Öyle de yarıştılar ki, sektörle hiç alakalı veya alakaları olmayanlar bir anda kendilerini turizm sektörünün içerisinde buldular.

Gelinen noktada.

Arap turizmi için Trabzon’da öylesine oteller zinciri oluşturuldu ki, önüne gelen otelci oldu, önüne gelen otel açtı.

Yahu arkadaş bu kadar otel neyin nesidir?

Yarın bugün Arap turizmi azaldığında bu kadar yatırımın akıbeti ne olacak?

Bunu hiç düşünen olmuyor mu?

Değirmendere’den başlayan oteller zinciri neredeyse yüz metre mesafeye düşecek şekilde Arsin ilçemize kadar devam etmektedir.

Allah aşkına bunun bir sonu olmayacak mı?

Allah aşkına buna bir dur diyen çıkmayacak mı?

Benden söylemesi böyle devam etmesi halinde çok yatırımcı çok çok sıkıntı yaşamalarına ramak kaldı.

YA DÖNENLERE, BELGESİZ OLANLARA KİM DUR DİYECEK?

Hadi otel yapanlar teşvikten yararlanıyorlar ama öyle ama böyle sonunda otellerini veya işletmelerini açıyorlar.

Evlerden otellere dönenlere…

Bu yetmezmiş gibi evlerini apartlara çevirenlere ne demeli?

Evden otele…

Evden apartlara dönenleri de işin içerisine kattığımızda oluşturulan tabloyu düşüne biliyor musunuz?

Üstelik TÜRSAB’ın yazdığı gibi kontrolsüz, kanunsuz ve kayıtsız şekilde bu gibi işletmelerin

sektöre dahil olduklarında ortaya çıkan önemli sorunların hem sektöre hem de işletmelerini kanunlar çerçevesinde sürdürenlere  getirdikleri külfet ve yaşattıkları olumsuzlukların turizm sektörüne vurulan en büyük darbe olmaktadır.

O nedenle yarını beklemeden bu günden itibaren turizm sektöründe önlemler alınmalıdır.

Ve sektörde faaliyet göstermek için belgeleri olmayanlara da en yüksek cezalar verilmelidir.

Yoksa bunun önüne kimse geçemez geçemeyecektir de…

DEVECİ’NİN ANLATTIKLARINDAN DERS ALINIR

Arap ülkelerinden gelen turistler sadece şehir merkezini kullanmıyorlar.

İlçelerimizden tutun köylerimize yaylarımıza kadar gidiyorlar.

Yayla turizmini süreklilik haline getiren hatta yaylacılar grubu oluşturan Bülent Deveci ile önceki gün görüştüm.

Deveci’ye, Orta Doğu’dan gelen Arap turistler yaylalarımızı da gezip  oraları da kullanıyorlar mı diye bir soru yönelttim.

Bülent Deveci’nin söylediklerini noktasına virgülüne dokunmadan aynen yazıyorum:

“Evet biz her hafta bir yaylamızı ziyaret edip gözetiyoruz, gittiğimiz yol güzergahlarında ve yallarımızda Arap turistleri de görüyoruz, inanır mısınız hepsi dere kenarlarında yada bazı yerlerde çimlerin üzerine kilim vs. gibi şeyler ne bulursa serilip onların üzerlerinde yemeklerini yiyorlar. O güzergahlardaki lokanta ve türü şeyleri çok kullanmıyorlar, bu bizim dikkatimizi çekti ve gittiğimiz yerlerdeki işletmecilere sorduk, neden Arap turistler sizlerden yemek yemiyorlar? İşletmeciden aldığımız cevap bütün esnafa  örnek olacak cinstendi… Ben dahil olmak üzere esnaların çoğu Arap turistler anlamaz diye, onlara fahiş fiyat uygulaması yaptık ve sonunda bu noktaya geldik. Adamlar haklı. İşte olayın özeti bu.”

Evet beyler bayanlar…

Evet yetkili ve etkili kimseler…

Evet bölgemizin esnafları…

Hepimiz el birliği ile Arap turizmin sonunu getiriyoruz.

Bülent Deveci’nin anlattıklarından temennimiz herkesin üzerine düşen payı almasıdır.

İnşallah da o pay alınır diyorum.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap