Ülkemizde seçimler çok hareketli geçiyor. Siyasette bir süredir çok ilginç gelişmeler yaşanıyordu ama bu Seçimlerde, siyasette daha da ilginç dönemlerden geçiyoruz. Öncelikle şunu söylemek istiyorum; bu seçim döneminde ve özellikle son bir haftadır gözlemlerimle gördüm ki, siyasetin ve siyasilerin bu kadar hareketliliğine rağmen, Türk halkı çok “Uhulet ve Suhulet” içinde davrandı. Bir kez daha Ülkem halkıyla gurur duydum.

     Eskiden hatırlıyorum siyasiler halkı idare ederdi. Son yıllarda her şey değişti, tam tersine döndü. Şimdi halk siyasileri idare ediyor. Türk halkı çok kalender ve çok olgun davranıyor. Halkımız, olan olmayan her şeye, anne-babanın çocuklarına gösterdiği sabır gibi sabır gösteriyor. Siyasilerin, yaptıkları ve söyledikleri her şeye; bugün düzelecekler, yarın düzelecekler diyerek sonsuz anlayış gösteriyor.

     Türk Halkının en öncelikli beklentisi her zaman şu olmuştur; milli değerlerine dokunmayın, manevi değerlerine dokunmayın yeter. Bu dönem çok hassas bir dönem olduğu için herkes, halkımız konuşmalarına dikkat etti. Bu Seçimle ülkemizin, vatanımızın geleceği, kaderi belirlenecek. Ama gerçek şu ki bu seçimlerin kazananı, gösterdiği “Uhulet ve Suhuletle” yani sabır ve hoşgörüyle Türk Halkı olmuştur.

     Şimdi eğitimin önemiyle ilgili birkaç anektodu sizlerle paylaşmak istiyorum. Eski Mısır devlet başkanı Enver Sedatı yaptığı suikast sonucunda öldüren adama hakim sorar:

"Sedatı neden öldürdün?"

Katil:" Çünkü laikti"

Hakim:"Laik ne demek ?"

Katil : "Bilmiyorum!!"

     Mısırın iyi edebiyat adamı rahmetli Necip Mahfuzu öldürmeye çalışıp, başarısız olan sanığa hakim sorar:

"Neden vurdun?"

Sanık: "Sokak çocuklarının hayalleri adlı kitabı yazdığı için"

Hakim: " Peki sokak çocuklarının hayalleri kitabını okudun mu?"

Sanık: "Hayır"

     Hakim Yazar Faraç Fodayı öldüren teröriste sorar:

"Neden Faraç Fodaya suikast düzenleyip öldürdünüz?"

Suçlu: "Çünkü kafir"

Hakim: "Onun kafir olduğunu nereden anladın?"

Suçlu: "Onun kitabından"

Hakim  "Hangi kitabından anladın onun kafir olduğunu?"

Suçlu: "Ben okuma yazma bilmiyorum"

Hakim: "Nasıııll !

Suçlu: "Ben okuma yazma bilmiyorum"

     Gelişmişliğin önceliği iyi bir eğitimdir. Güzel ülkemde gelişmişlik içinde, herkesin bir arada barış içinde yaşadığı; Kimsenin kimseyi inancı, giyimi, düşüncesi, etnik kökeninden dolayı yargılamadığı, yanlış anlamadığı, kötü davranmadığı, kötü söz söylemediği, huzur, mutluluk, sağlık, bolluk, bereket dolu günler dilerim.