Ülkemizde yoğun siyaset ve seçim gündeminin yaşandığı bu günlerde, geçen hafta gündemimizden hızlı bir şekilde geçen olay çok önemliydi. Her Ramazanda olduğu gibi bu Ramazanda da İsrail güçleri Mescid-i Aksa’yı işgal etti. Hatta bir günde üç defa, Mescid-i Aksa’da ibadet eden Müslümanlara ve Kudüs sokaklarında Müslümanlara saldırıp, zulüm ettiler. Dünyadan ve ülkemizden çıkan sesler ve tepkiler çok sönük kaldı…

     Filistin'li Müslümanların yaşadığı esareti ve zulmü, bu coğrafyaya gidip yerinde görünce, çok daha iyi anlıyorsunuz. Çaresizlik çok kötü… Allah hiç kimseyi; ‘’Kendi Vatanında Vatansız, Kendi Vatanında Esir bırakmasın.’’ Ne yazık ki; İsrail’in Filistinli Müslümanlara zulmü bitmiyor. Filistin toprakları yıllardır İsrail güçlerinin işgali altındadır. Maalesef tüm dünya bu işgale seyirci kalmaktadır. Türkiye yıllarca; İsrail’in Filistin'i işgaline, Gazze'de yaptığı katliamlara, Kudüs'te yaptığı zulme ve haksızlığa tüm dünyanın dikkatini çekmeye çalıştı.

    Ne yazık ki bir buçuk milyar nüfuslu İslam dünyasında, en çok tepki gösteren, en çok sesi çıkan yine 85 milyon nüfuslu Türkiye oldu. Yahudilerin hedefi olan ve asla vazgeçmedikleri, ''Vaad Edilmiş Topraklar'' projesine Amerika destek olmaktadır. Gazze'de Filistin'liler açık hapishanede yaşamakta, İsrail askerleri, onların Kudüs'e dönmelerine engel olmaktadır. İsrail güçlerinin, Filistin'lileri; masum sivilleri, kadın, çocuk ayrımı yapmadan, orantısız güç kullanarak, gerçek silahlarla vurması bir katliamdır, terördür. Tüm dünya bu işgale artık dur demelidir.

     Kadim şehir Kudüs! Medeniyetin başladığı yer. Tevhid ve Vahdet mücadelesinin merkezi...Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav) Miraç'a çıkarken ayak bastığı son toprak parçası. Kuran-ı Kerim'de ''barakna havlehü/ etrafını mübarek kıldığımız'' ifadesiyle kutsallığı belirtilen Mescid-i Aksa'nın biz müslümanlar için ne kadar önemli olduğunu anlayabilmek için, Kudüs ve çevresini tanıyabilmek, Kudüs'ün vahye dayanan üç semavi din için neden bu kadar önemli ve kutsal olduğunu kavrayabilmek çok önemli. Kudüs’ün önemini anlayabilmek için Kudüs'e; dini ve tarihi bilgileri, anlatımı çok güçlü bir rehber eşliğinde gitmek çok önemli. Kudüs'e Dr.Erkan Aydın rehberliğinde, eşimle birlikte iki defa Miraç Kandilinde gitmek bize nasip oldu.

     Kudüs'ün tarihini, güzelliğini, maneviyatını anlatmaya sözler yeterli gelmiyor, gidip yaşayıp görmek gerekiyor. Kudüs, Mescid-i Aksa’da; Yerle gök arasında bir yerde olduğunuzu hissediyorsunuz. Mescid-i Aksa'nın bulunduğu tepeden karşıdaki Zeytindağı’na baktığınızda binlerce yıllık zeytin ağaçlarını görüyorsunuz. Bu zeytin ağaçları tüm Peygamberlere ve peygamberler tarihine şahitlik etmişler. Orada hissettiğiniz duygu; “Bizler denizde sadece bir kum tanesiyiz.” Hiçkimse Kudüs’ü görmeden dünyayı gördüm demesin.

     Kudüs, vahye dayanan üç semavi din içinde çok kutsal bir şehir. Yüce Allah’ın, insanlara doğru yolu göstermesi ve öğretmesi için görevlendirdiği, Kuran-ı Kerimde bahsi geçen hak Peygamberlerin birçoğu; Kudüs ve çevresinde doğmuş, yaşamış, meftun olmuş veya hayatlarının bir bölümünü burada geçirmiş...Bu mübarek beldeden gelip geçenler; Hz.Adem(as), Hz.İbrahim(as), Hz.Davud(as), Hz.Süleyman(as), Hz.Zekeriya(as), Hz.Yahya(a.s.), Hz.Meryem, Hz.İsa(a.s.), Hz.Muhammed Mustafa (sav), Hz.Ömer, Selahaddin Eyyübi, Yavuz Sultan Selim ve daha niceleri...Peygamberlerin bazılarının Mabed olarak kullandıkları mekanları, makamları ve kabirleri Kudüs ve çevresinde bulunuyor.

     Hz. Süleyman, Allah’a; ''Ya Rab! Kim Mescid-i Aksa'ya namaz kılmak için gelir ve namaz kılarsa, anasından doğduğu günkü gibi tertemiz olsun, hastalığı varsa şifa bulsun, derdi varsa deva bulsun.'' duasını arz etmiştir.

     Kudüs nedir sorusunun cevabı şudur; Her Müslümanın kalbinde özel bir yeri olan Kudüs bizim için; Mescid-i Aksa, İlk Kıblemizdir. İkinci Mescidimiz, Üçüncü Haremimizdir. Kubbet-üs Sahra, Hacer-i Muallak, Peygamberler Diyarı, Mirac'ın Konağıdır. Yani ''Kudüs, Arz-ı Mukaddes’tir.'' Kudüs, Mescid-i Aksa Müslümanların Gözbebeğidir. ''Kudüs Bizim Kırmızı Çizgimizdir.'' Osmanlı’nın, atalarımızın 400 yıl adaletle hükmettiği Kudüs’e, Mescid-i Aksa’ya sahip çıkalım.

     Ramazanın bu son Cuma gününde yürekten dua ediyoruz; Allah, Mescid-i Aksa’da, Kudüs’te ve dünyanın değişik yerlerindeki Müslümanlara zulüm eden tüm zalimleri kahreylesin. ''Kudüs davasına hizmet edenlerin listesine en sondan da olsa, adımızın melekler tarafından yazılması dileği ile...''  Hayırlı Ramazanlar, Hayırlı Cumalar