Hz. Ali ; “Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum”
sözleriyle, Öğretmenliğin ne kadar kutsal ve yüce bir görev olduğunu
belirtmiştir. Hepimizin hayatının şekillenmesinde etkili olan, kişisel
gelişimlerimize katkı sağlayan, hepimizin özgür birer bireyler olarak
hayatımıza yön vermemize yardımcı olan ve en önemlisi bizlere BİR HARF değil 29
HARF öğreten, görev yapan tüm Öğretmenlerimizin, Öğretmen olacak
kardeşlerimizin ve emekli olan tüm Öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler günü
kutlu olsun.
Başöğretmen Gazi
Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere ebediyete irtihal etmiş tüm
öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad, mekanları cennet
olsun. Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetinin, çocuklara sağladığı eğitim
imkanı ve sistemi, çocukların kaderini ve ülkenin kaderini değiştirmiştir.
Cumhuriyetin en önemli kazanımlarından biri de, Eğitim-Öğretimin; doğduğun
coğrafyayı kaderin olmaktan çıkartıp, eğitim alıp yetişmiş bireyler olarak,
yaşamak istediğin coğrafyanın kaderin olmasını sağlamasıdır. Ve buna katkı
sağlayan en önemli meslektir Öğretmenlik...
Öğretmenler;
Türkiye Cumhuriyetinin kendilerine sağladığı olanaklarla okuyup, idealist bir
şekilde yetişmişler, tüm zorluklara rağmen, yer ayırt etmeden Anadolu’nun
herbir köşesine gidip, köy ve kasabalarda, küçük şehirlerde çocuklara ilham
kaynağı olmuşlar ve onların dünyayı tanımalarına yardımcı olmuşlardır. O
Öğretmenler öğrencilerini, Atatürk’ün dediği gibi; ‘’Aklı hür, vicdanı hür,
irfanı hür nesiller’’ olarak yetiştirmişler ve yeni nesil onların eseri
olmuştur.
Yetişmiş bu
Öğretmenlerin verdikleri eğitim, öğretim ve yönlendirmeleriyle, çocukların
ufkunu açmışlar; Anadolu köylerinde, kasabalarında doğmuş, köy ve kasaba
okullarında okumuş pek çok çocuk, şehirlerde ve büyükşehirlerde yatılı
okullarda, üniversitelerde okumuşlar ve bugün ülkemizin en önemli “Karar Verme
ve Yönetim” mekanizmalarında yer almışlardır.
Öğretmenlerimiz
bizlere; “Ay Yıldızlı Bayrağımız” altında vatanımızın bölünmez bütünlüğünü
öğrettiler. Okullarda hepimiz tek tip siyah önlükler giyiyorduk, statü olarak
birbirimizden farkımız yoktu. Tek farkımız önlüklerimizin üzerine taktığımız
beyaz yakalarımızdaki desenlerdi ama dünyalarımız çok renkliydi ve çok
mutluyduk. O Öğretmenler bizlere; Herkes farklı etnik kökenlerden gelsede, bir
Ulus Devleti olabilme bilincini, Türk Ulusu olduğumuzu öğrettiler.
Türkiye
Cumhuriyeti Devletinde; o çocuk aklımızla bir Ulus devleti bilinciyle, birlik
beraberlik içinde, hepimiz herzaman ”İstiklal Marşımızı ve Andımızı” başımız
dik ve gururla okuduk. Çocukluğumuzda ezbere bilip söylediğimiz ve çok
sevdiğimiz şarkıdaki sözler gibi; Öğretmenim Canım benim, Canım benim. Seni ben
çok, Pek çok severim. Sen bir ana, Sen bir baba, Her şey oldun artık bana.
Okut, öğret, Ve nihayet Yurda yararlı, İnsan et. Bu şarkının ve buna benzer
çocuk şarkılarının içeriğinde bile bizlere yurda yararlı insanlar olmamız
öğretiliyordu. Ve bizler hepimiz vatana, millete faydalı insanlar olduk.
Bizler bugün;
Türkiye Cumhuriyeti Devletinde doğmuş olmanın mutluluğu yaşıyoruz. Cumhuriyetin
bizlere sağladığı kazanımların bilinciyle ve tüm değerlerimizle birlikte;
inanç, gelenek, görenek ve kültürel zenginliğimizle birlikte, kardeşçe, bir
arada yaşamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Vatanımızın, Bayrağımızın, Devletimizin,
Milletimizin, Ülkemizin, Bağımsızlığımızın, Özgürlüğümüzün kıymetini bilip
tekrar tekrar Allaha şükrediyoruz.
Hepimize
sağlıklı, hayırlı hafta sonları...